tag:blogger.com,1999:blog-91686721058127454742024-02-07T06:38:57.763+03:00Fizik TedaviUzman Doktorlar tarafından hazırlanan rehberSimayhttp://www.blogger.com/profile/04280412944418248336noreply@blogger.comBlogger17125tag:blogger.com,1999:blog-9168672105812745474.post-58063392432219271562007-11-25T10:22:00.003+02:002008-12-09T19:13:52.029+02:00METABOLİK KEMİK HASTALIKLARI<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhzi8QX4DO5rRQxW8tlM_uwSAbp2eWIp-UiETmPOVrJDBikFv-QMw6FiQnGAJgnAVV3FWGjnoWmd817-bGVQewdPZ8l5OMIeNnU4IsVIw74xJ5J0VUEULzTIG16Er2Wd-zEj8G1E3mC-J4/s1600-h/METABOL%C3%84%C2%B0K+KEM%C3%84%C2%B0K+HASTALIKLARI_img_50.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5172729283820848802" style="FLOAT: right; MARGIN: 0px 0px 10px 10px; CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhzi8QX4DO5rRQxW8tlM_uwSAbp2eWIp-UiETmPOVrJDBikFv-QMw6FiQnGAJgnAVV3FWGjnoWmd817-bGVQewdPZ8l5OMIeNnU4IsVIw74xJ5J0VUEULzTIG16Er2Wd-zEj8G1E3mC-J4/s200/METABOL%25C3%2584%25C2%25B0K%252BKEM%25C3%2584%25C2%25B0K%252BHASTALIKLARI_img_50.jpg" border="0" /></a><br /><div><div><p>METABOLİK KEMİK HASTALIKLARI<br />Serum mineral, kalsiyum regüle edici hormonlar kemik büyüme faktörleri veya sitokinlerdeki değişikliklere bağlı olarak kemikte mineralizasyonun veya rezorbsiyonun bozulduğu ve buna ikincilolarak kemik dokusunun etkilendiği; kemik ağrısı ve kırıklarla karakterize hastalıklardır<br />METABOLİK KEMİK HASTALIKLARI<br />Osteoporoz<br />Osteomalazi ve raşitizm<br />PagetHastalığı<br />Primer hiperparatiroidi<br />Sekonder hiperparatiroidi<br />Hipertiroidi<br />Osteogenezis İmperfekta<br />Osteopetrozis<br />Renalosteodistrofi<br />OSTEOPOROZ<br /><span class="fullpost"><br />OP SINIFLAMASI<br />Yaş---------------Juvenil/Adult/Senil<br />Lokalizasyon---Lokal/Jeneralize<br />Tutulan kemik -Trabeküler/Kortikal<br />Histoloji---------Hızlı Döngülü/Yavaş Döngülü<br />Etioloji----------Primer/Sekonder<br />PRİMER OP<br />İdiopatik<br />Postmenopozal(Tip I)<br />Senil(Tip II)<br />SEKONDER OP<br />1.Endokrin: Hipogonadism,Cushing,DM<br />Hipertiroidi,Hiperparatiroidi<br />2.Malabsorbsiyon<br />3.Bağ doku hast.:RA<br />4.Beslenme:Diettedüşük Ca<br />5.İlaçlar: glukokortikoidler, metotrexate, heparin, anti-konvulsanlar<br />6.Malignite: MM,l ösemi, lenfoma, metastaz<br />7.İmmobilizasyon<br />Tip ITip II<br />Yaş51-75 75 üzeri<br />K/E 6/1 2/1<br />Tutulan kemiktrabekülertrabeküler-kortikal<br />Kırık yeri vertebra,el bileği kalça, pelvis, tibia,<br />humerusüst uç<br />Etiyolojiöstrojen azlığı yaşlanma, ikincil<br />hiperparatirioidi<br />I<br />Kemik kayıp hızlı değil<br />PTH fonksiyonu azalmış artmış<br />Caemilimi azalmış<br />25(OH) 1,25(OH)2<br />metabolizması ikincil azalmış birincil azalmış<br />KLEEREKOPER VERTEBRA DFORMİTE SKORU<br />yaşlılarda bağımsızlık kaybının en önemli sebeplerinden<br />K/E = 2/1<br />Yana ve arkaya düşme sonrası daha sık<br />Çoğu düşme sonrası, %5 spontan<br />Trokanterikkırıklar kemik yoğunluğu ile ilişkili<br />Femurboynu kırıkları ise mekanik faktörlerle ilişkili<br />Neden laboratuar ?<br />komplike olmayan vakada:<br />biokimya(alb, Ca, creatinin, üre, alkfos, AST, elektrolitler)<br />kan sayımı, TSH, 24 saatlik idrarda Ca<br />erkekte testosteron<br />uygun vakada idrar kortizolü(Cushing)<br />Östrojen ve gonadotropin: Postmenapozalkadında ölçmek anlamlı değil<br />PTH ve D vitamini seviyesi<br />Pahalı<br />anormal serum Cave şiddetli kemik hastalığında istenmeli<br />Biyokimyasal Markerler<br />Formasyon kaynak osteoporoz<br />Alk.fosfatazkaraciğer/kemik/barsak artmış<br />İskelet alk.foskemik:osteoblastartmış<br />Osteokalsin kemik : osteoblastartmış<br />Prokollajenpeptidlerikemik:osteoblastartmış<br />Dekarboksileosteokalsinkemik:osteoblastartmış<br />Rezorpsiyonkaynak osteoporoz<br />Tartarata resistanasit fos osteoklast? artmış<br />Deoksipridinolinve<br />pridinolinkollajen-çapraz bağı artmış<br />NTX;N telopeptidçapraz bağkollajenartmış<br />CTX; C-telopeptidkollajenartmış<br />X-ray:<br />Mineral kaybı %30 olana kadar normal<br />Sert çekilmiş filmde demineralizegörüntü<br />ProksimalfemurunSinghindeksi kemik dansitesiile korrele<br />Ultrason:Ucuz, genellikle kalkaneustan<br />Diğer kırık yerlerinden de olabilir<br />DEXA ile beraber yapılması kırık tahmini açısından anlamlı değil<br />QCT(Quantitativecomputedtomography):<br />T skorları DEXA’dandaha düşük<br />MR Spektroskopi<br />I<br />DEXA (DualenergyXrayAbsorptiometry):<br />hiperkalsiüri<br />hepatikhastalıklar<br />depresyon<br />spinalkordyaralanması<br />sistemiklupus<br />sağlık sınırının altında kilo<br />sigara içmek<br />östrojen alamayan postmenapozalkadın (meme ca)<br />nontravmatikkırığı olan genç hasta<br />X-ray’dedemineralizasyonsaptanan genç hasta<br />Kemik yoğunluğu ölçüm endikasyonları<br />AyırıcıTanı<br />Travma<br />Tümöre bağlı patolojik kırık<br />Pagethastalığı<br />Fibrozdisplazia<br />Periferalnöropati<br />Tekrarlayıcı strese bağlı kırıklar<br />Beslenme ve Alışkanlıklar<br />Normal kalori alımı<br />Hayvansal protein alanlarda BMD yüksek, ama fazla P hiperkalsiüriyapabilir<br />VitA fazlası BMD’yiazaltır, kırık<br />Kafein idrarda Caatılımını arttırır<br />Çay osteoporozuazaltır<br />Önerilen egzersizler<br />Step-aerobik<br />Su aerobiği<br />Yürüme, koşma<br />TaiChi<br />Dans<br />Yüzme<br />Düzenli yürüyen kadınların BMD’sikontrol grubuna göre yüksek<br />Medikal Tedavi<br />Yıkımı azaltanlarYapımı arttıranlar<br />Östrojen Fluoridler<br />KalsitoninAnaboliksteroidler<br />BifosfonatlarPTH<br />Kalsiyum Büyüme hormonu<br />VitD İpriflavon<br />Thiazid<br />BMD ve Kırık Riski Değerlendirme Bölgeleri<br />Ölçüm yeriön kol kırığıkalça kırığıomurga kırığı<br />(-1 SD )<br />Distalradius1.71.81.7<br />FemurBoynu 1.42.61.8<br />Omurga 1.51.62.3<br />Örn: femurboynu T -3 olan kalça kırığı rölatif riski= 2.6x2.6x2.6=15<br />vertebrakırığı rölatif riski=1.8x1.8x1.8<br />RAŞİTİZM<br />&<br />OSTEOMALAZİ<br />OSTEOMALAZİ<br />osteomalazi<br />Risk grupları:<br />Yaşlılar<br />Koyu tenliler<br />Hamile ve emziren bayanlar<br />Yatağa bağımlı ve sosyal çevreden uzak yaşam<br />Geleneksel giyim,beslenme, barınma biçimi<br />Klinik Bulgular<br />Radyoloji:<br />Psödofraktürler<br />Labaratuvar:<br />Biyopsi ile osteoiddokunun genişlediği, mineralizasyonunyetersiz olduğu görülür<br />raşitizm<br />TEDAVİ:<br />Hastalığın önlenmesine yönelik eğitim<br />Nedene yönelik tedavi<br />D vitamini<br />Kalsiyum<br />Fosfat<br />TEDAVİ:<br />Günlük 1000-5000 IU dozda D vitamini iyileşmeyi hızlandırır<br />Malabsorb. Sebepse 50 000 IU gibi yüksek doz D vit<br />Kalsitiriol; akut tetanidurumlarında tercih edilmelidir<br />Böbrek Yetmz. veya hipofosfatazyadakalsitriol+ 1-3 mgP verilir<br />TEDAVİ:<br />TEDAVİ:<br />Glutenenteropatisindeglutendenfakir diyet verilmelidir<br />Böbrek yetmezliği ve hipofosfatemide2,5-5 mikrogram kalsitrioleilave olarak 1-3 mgfosfor verilmelidir<br />Renaltubulerasidozbikarbonat solusyonlarıile tedavi edilmelidir<br />HİPOFOSFATAZYA<br />Genetik olarak<br />TNSALP genindeki bozukluğa sekonder<br />Plasmave dokularda ALP eksikliği<br />Klinik : Raşitizm<br />Lab: plasma[ALP] ↓<br />PRİMER HİPERPARATİROİDİK<br />İSKELET HASTALIĞI<br />OsteitisFibrosaCystica<br />VonRecklinghausenHastalığı<br />etioloji<br />%80 paratiroidadenomu<br />%19 primerparatiroidhiperplazisi<br />%1 paratiroidkarsinomu<br />PrimerHiperparatiroidi<br />Bir veya daha fazla paratiroidodağından aşırı miktarda PTH salgılanması ile ortaya çıkan klinik tablo<br />Adenom<br />Hiperplazi<br />Karsinom<br />Radyoloji:<br />Osteopeni<br />Subperiostalrezorbsiyon<br />(elde en sık orta falankslarda, klavikuladistaluçlarında, simfizpubisve iskionkollarında)<br />Kafa kemiklerinde güve yeniği şeklinde lezyonlar, browntümörler<br />Balık vertebragörünümü<br />Osteitisfibrozasistikajeneralizata<br />Lab<br />Tedavi<br />Radikal tedavi paratiroidektomi<br />Hiperparatiroidininhafif şekilleri oralfosfat ile düzelebilir<br />Fosfat kalsiyumu bağlayarak hiperkalsemiyiazaltır<br />SekonderHiperparatiroidi<br />Herhangi bir sebeple serum kalsiyum seviyesinin düşmesi paratiroidlerinaşırı çalışmasına yol açar<br />D vitamini eksikliği<br />Yaşlanmaya bağlı malabsorbsiyon<br />SekonderHiperparatiroidi<br />OSTEOPETROSİS<br />Albers-SchönbergHastalığı<br />Mermer Kemik<br />OSTEOPETROSİS<br />Genetik geçişli<br />Osteoklastikfonksiyon defekti<br />Kemik rezorbsiyonbozukluğu<br />Kırılgan kemikler<br />Osteoskleroz<br />Medüllerobliterasyon→Pansitopeni<br />KonjenitalMalignO./ BenignO. Tarda<br />Tedavi<br />Pansitopeni: Kemik iliği transplantasyonu<br />Kırıklar: Kaynama gecikir<br />İmmobilizasyonsüresi uzun tutulmalı<br />PAGET HASTALIĞI<br />( OSTEİTİS DEFORMANS )<br />SirJames Paget1879 ilk tanımlama<br />Enflamatuarkökenli<br />Kemiklerde şekil bozukluklarına yol açan<br />Temelde kemik yapım –yıkım dengesizliği<br />85 yaş üzerinde %10<br />erkekte sık<br />sadece %1’i semptomatik<br />Klinik<br />Asemptomatik<br />Tek yada multiplkemik tutulumu (asimetrik)<br />İleri sakatlığa varan deformiteler<br />Aksiyeliskelet tutulumu sıktır<br />Pelvis, lumbalvertebra, sakrum, femur, kafatası, dorsalvertebra, kostalar<br />Lezyonbölgesinde ağrı<br />Protruzyoasetabuli<br />Femurve tibiadayürümeyi güçleştiren yay (bowing) deformitesi<br />Fraktür: multiplkemik tutulumunda insidans%18<br />Klinik<br />Tanı<br />FM´de uzun kemiklerde deformiteve kafatasında genişlemeler<br />Kemik dokusu çevresindeki yumuşak doku sıcak ve ağrılı<br />Etioloji<br />Genetik faktörler<br />HLA antijenleri<br />IL-6<br />Yavaş virüs enfeksiyonları<br />Etkilenen osteoklastlarda<br />Paramyxovirusgrubu (RSV-Kızamık)<br />Viralinklüzyoncisimciklerinin izolasyonu<br />Patoloji<br />3 Evre:<br />1-Osteoklastikaktivitenin baskın olduğu osteolitik(Sıcak evre)<br />Rezorpsiyonalanları<br />Kemik iliği →fibrovaskülerdoku<br />↑Kollajenyıkımı→idrarda hidroksiprolin↑<br />Uzun kemiklerin ucunda´´V´´, kama yada mum alevi şeklinde lizis<br />İlium, kafatası gibi yassı kemiklerde´´osteoporozissirkumpskripta<br />2-Osteoblastikaktivitenin baskın olduğu<br />Hızlı yeni kemik yapımı düzensiz,kalın,geniş,yumuşak,gözenekli,kuru ekmek kıvamında<br />Sementhatları→Mozaik yapı (patognomik)<br />2 kat hızlı mineralizasyon<br />↑serum alkalenfosfatazaktivitesi<br />3-İnaktif-Sklerotik-(Soğuk evre)<br />Kemiğin metabolikolarak tükendiği<br />Kemik deformitelerininbeliginve kalıcı hale geldiği evre<br />AyırıcıtanıKomplikasyonlar<br />Kanser metastazları<br />Hodgkinhastalığı<br />Medikal Tedavi<br />Kalsitonin( 200 IU/gün)<br />Alendronat(40 mg/gün)<br />Pamidronat?<br />Plikamisin(Mitramisin) ?<br />Pagettekikemik döngüsünü azaltır<br />Bulantı,kusma,hepatosellülerenzim yüksekliği, trombositopeni<br />Ağır vakalar ve spinalkordkompresyonu gibi acil vakalarda<br />Cerrahi Tedavi<br />Eğilme ( bowing) deformitesi: Osteotomi<br />Kırık, tümör, sekonderosteoartrit, medikal tedaviye cevap vermeyen nörolojik sendromlarınvarlığında gerekli olabilir<br />Klinik<br />Genetik geçişli<br />Bağ dokusu bozukluğu ile karakterize<br />Muhtelif derecelerde iskelet deformite<br />kemik kırılganlığı artışı<br />Mavi sklera<br />İşitme kaybı<br />Kırılgan opakdiş<br />Ligamentözlaksite<br />Herniler<br />Aşırı terleme<br />KollajenTip I (BONE )<br />2 alfa 1 strand→Chr17<br />1 alfa 2 strand→Chr7<br />Mutasyon →→kualitatifve kuantitatif<br />DEFEKTİF<br />KOLLAJEN<br />Shapiro classification of OI<br />Congenita<br />Uterustaveya doğumda kırıklar<br />doğumda teşhis. 2 formu var:<br />A. Femurveya kaburga konturlarında düzensizlik, kırıkla<br />B. Kemik konturlarınormal ama kırık mevcut<br />Tarda<br />Geçteşhis edilir. 2 formu var:<br />A. Yürümeden önce kırık<br />B. Yürümeye başladıktan sonra kırık<br />RENAL OSTEODİSTROFİ<br />KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ ZEMİNİNDE<br />1)Fosfat birikimi→[Ca]↓<br />SekonderHiperparatiroidi<br />Kemikten Camobilizasyonu<br />2)VitD hidroksilasyonbozukluğu<br />↓<br />osteomalazi<br />3)Alüminyum birikimi<br />↓<br />baskılanmış osteoblastikaktivite<br />Diyalize ihtiyaç duyan son dönem böbrek yetmezliği<br />En sık Sekonderhiperparatiroidi( serum Cakronik olarak düşük olanlarda adaptasyon mekz.)<br />Radyoloji pri.hiperparatiroidiyebenzer<br />Tedavi:<br />etkin hiperfosfatemikontrolü<br />kalsiyum alımının artırılması<br />serum fosfat düzeyi kontrol altına alındıktan sonra aktif D vit. (kalsitriol) verilir<br />TEŞEKKÜR EDERİM<br />Normal Kemik Metabolizması<br />Osteoblastlar<br />Kemiği oluşturur.<br />Andiferansiyemezanşimalhücrelerden köken alır<br />PTH’acevap verir:<br />-Alk. Fosfataz<br />-Tip I kollajen<br />-Osteokalsin( 1,25 OH2 vitD stim. ile)<br />oluşturur.<br />Normal Kemik Metabolizması<br />Osteositler<br />Kemiğin sürekliliğini sağlar<br />Matüriskeletteki hücrelerin % 90’ını oluşturur.<br />EkstraselülerCave P konsantrasyonu kontrolünde önemli<br />Kalsitoninledirekt olarak stimuleedilir<br />PTH ile direkt olarak inhibeedilir<br />Normal Kemik Metabolizması<br />Osteoklast<br />Kemiği rezorbeeder<br />Hematopoetikdokulardan köken alır<br />Kalsitoniniçin spsf. reseptörleri sayesinde kemik rezorpsiyonunudirekt regüleedebilirler<br />IL-1 osteoklastikkemik rezorpsiyonununpotentstimulatörüdür<br />Bifosfonatlarkemiğin osteoklastrezorpsiyonunuinhibeeder ( osteoklastınasit hidrolazsalınımıiçin gerekli olan düzgün olmayan sınır ( ruffledborder) oluşturmasını engelleyerek).<br />Normal Kemik Metabolizması<br />Normal Kemik Metabolizması<br />Kalsitonin<br />Kemikte Cave P resorbsiyonu<br />Böbrekte Cave P reabsorbsi.nu<br />Barsaklaradirekt etkisi yoktur<br />Normal Kemik Metabolizması<br />D Vitamini<br />Cave P düzeylerini normal tutarak mineralizasyonusağlar<br />Farmakolojik dozda kemikten Cave P rezorbsiyonunuartırır<br />BarsaktanCa, P, Mgabsorbsiyonunuartırır<br />Sonuç etkisi kemik mineralizasyonunuve nöromuskulerfonksiyonları sağlayacak düzeyde serum Cave P seviyesi sağlamaktır<br />Normal Kemik Metabolizması<br />Kalsiyum<br />Kemik, vücut kalsiyumunun % 99’u için bir rezervuar<br />Kas, sinir fonks.,pıhtılaşma mekz. da önemli<br />Plazma Ca, vücut Ca’nun% 1’idir.<br />Eşit miktarda serbest ve bağlı.<br />Serum Ca’nunprimerregülatörleri:<br />PTH ve 1,25 OH2 vitD</p></span></div></div>Simayhttp://www.blogger.com/profile/04280412944418248336noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-9168672105812745474.post-32336024026235538762007-12-05T11:14:00.001+02:002008-12-09T19:13:51.775+02:00Fizik Tedavide Faset Sendromu<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg8YC5PAehJ0sLXLn1pTcRIsZoJm_cU_Zb-HNzptNTPPSBOBLw9cPtXBzgvcBHXXbPkr6zZTxf6H4VqrM6ptSPX5es1A549sjJvTifnebPREKnSd1Y25hhDcfyVCkPuYNlMJsSJ60_DZRQ/s1600-h/Faset+Sendromu+semineri+son+-+flash_img_31.jpg"><strong><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5140430444583299394" style="FLOAT: right; MARGIN: 0px 0px 10px 10px; CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg8YC5PAehJ0sLXLn1pTcRIsZoJm_cU_Zb-HNzptNTPPSBOBLw9cPtXBzgvcBHXXbPkr6zZTxf6H4VqrM6ptSPX5es1A549sjJvTifnebPREKnSd1Y25hhDcfyVCkPuYNlMJsSJ60_DZRQ/s320/Faset+Sendromu+semineri+son+-+flash_img_31.jpg" border="0" /></strong></a><strong> Faset Sendromu</strong><br /><div><br />Faset eklem<br />Her bir hareket segmenti 3 eklem kompleksinden oluşmaktadır;<br />Önde iki adet vertebr korpusu arasında yer alan bir intervertebral disk<br /><br />Arkada iki komşu vertebranı n üst ve alt prosesus artikülaris superiyor ve inferiyorundan oluşan 2 faset eklemi<br /><span class="fullpost"><br />Faset eklem anatomisi<br />Facet joints<br />Faset eklemi tipik bir sinoviyal (diartrodiyal) eklemdir.<br />Gerçek bir sinoviyal eklem gibi, 1-1.5ml sıvı içerebilen bir eklem aralığı, sinoviyal membran, hiyalen kıkırdak ve fibröz bir kapsülden oluşmaktadır.<br />Fibröz kapsül, 1mm kalınlığında kollajen dokudan oluşmaktadır.<br />Eklem kapsülü posteriyorda, multif<a href="http://www.netterimages.com/image/3369.htm">idus </a>kas liflerinin desteğiyle daha da kalındır.<br />T*-<br />Eklemin superiyor ve inferiyor bölümünde subkapsüler resesler yer alıyor. Resesler, normal bir eklemde fibroadipoz menisküslerden oluşmaktadır<br />Bu resesler ayrıca geniş sinoviya<a href="http://www.netterimages.com/image/3369.htm">l </a>hücreler, vasküler doku, fibröz doku ve yağ dokusu içermektedir.<br />Fibröz kapsül anteriyorda yerini ligamentum flavumla değiştiril<br />Daha geniş olan alt vertebranı n, konkav yarım silindirik superiyor artiküler faseti, bir üst vertebranı n<br />küçük konveks ve vertikal inferiyor artiküler fasetini sarmaktadır.<br />İOI15<br />"BvTJP**<br />\ Cross-scction of fâcel<br />Vertebral kolonun hareketleri ile birlikte prosesus artikülarisler ve destekleyici ligamanlar da harekete iştirak ederek kolonun aşırı hareketini kısıtlarlar.<br />Fleksiyon hareketinde üst lomber vertebranı n artiküler prosesleri öne doğru hareket eder. Bu olay ligamanları gerer ve fleksiyon sınırlanır.<br />Ekstansiyonda ise alt ve üst<br />birbiri<br />artiküler<br />temas ederek ekstansiyonu kısıtlarlar.<br />Lomber faset eklemin oryantasyonu, bu eklemlerin major fonksiyonunun torsiyonel kuvvetlerinin kontrolü ve stabilizasyon olduğunu göstermektedir.<br /><br />Faset eklemlerinin yarım silindirik yapısı rotasyon sırasında bu iki yüzeyin hafif hareketinin intervertebral diskin gerilmesiyle kombine olduğunu düşündürmektedir.<br />Bazı kompresif ve makaslama kuvvetlerinin kombine olarak faset eklemin sagital komponentine yüklenmesine neden olur. Faset eklemi burada bir kaldıraç gibi görev aldığı düşünülmektedir.<br />Tüm kolonda 10-15 derecelik bir rotasyon hareketi gerçekleşebilir A<br />Lateral fleksiyonlarda<br />artiküler yüzeyler birbiri<br />üzerine kayarak, kontrlateral ligamentum flavum ve kapsüler<br />T»' ^<br />ligamanlar gerilir.<br />Faset Eklem Oryantasyo<br />Faset eklemlerin oryantasyonu omurgayı aşırı hareketlerden korumak için farklıdır.<br />Sagital plana paralel olan faset eklemlerin oryantasyonu aksiyal rotasyona karşı kuvvetli bir direnç sağlarken, makaslama kuvvetlerine karşı koruyuculuğu minimaldır (arkaya ve öne hareketleri).<br />Koronal plana yakın bir faset oryantasyonu, fleksiyon ve makaslama kuvvetlerine karşı kuvvetli, ancak aksiyal yüklere karşı zayıf koruyuculuğa sahiptir.<br />Vorlebre ccrvicalc<br />Vcrtöbrctombairc<br />L4-L5 faset eklemi en koronal eklem (70°), L2-L3 ve L3-L4 fasetleri ise sagital plana daha paralel rami (PPR) veya dorsal kök, mediyal, lateral ve intermediate dallara ayrılır.<br />Superior<br />articutar Dural faceı sac<br />Dorsal Venîral Medial Laleral root rooî branch bfanch<br />" ^?<br />Vertebrsl Spinal anery nenre<br />Venifal Dorsal Dorsal root rarnus ramus ganghor.<br />Lateral ve intermediate dal paravertebral kasları ve üzerindeki deriyi innerve eder.<br />L1-L4 Dorsal ramus’un L5’den farklı olduğunu göstermişler.<br />Bogduk and Long<br />kadavralar üzerinde<br />yaptıkları çalışmr<br />sonucunda;<br />L1-L4 seviyesinde her bir dorsal ramus, disk seviyesinden spinal<br />Transvers ligamanı n içinden<br />Başlaığı yerden yaklaşık 5mm sonra dorsal ramus’un mediyal ve lateral dallar diye iki dala ayrıldığını<br /><br />l longissimus ve iliocostalis kaslarına uzandığını<br />Mediyal dalı n, transvers prosesun kökü ve superiyor artiküler fasetin kökü arasından kaudal ve dorsal olarak yol aldığını,<br />Burada mediyal dalı n fibro-oseöz (superior articular process, transverse process, accessory process ve mammillo-accessory ligament) bir kanaldan geçtiğini göstermiştir.<br />Bu ligamanı n distalinde mediyal dal yine ikiye ayrıldığını;<br />1 - proksimal artiküler dallar, faset eklemin inferiyorundan ekleme girdiğini ve kendi seviyesindeki faseti innerve ettiğini, laminanı n etrafından multifidus kası na girdiğini ve terminal dallar ile posteriyor vertebral arkı da innerve ettiğini<br />2- Distal dallar ise ligamanı n lateral kenarına kadar aşağı inerek müsküler dallar ve ayrıca bir desendan dal ile bir alt seviyenin faset ekleminin eklem kapsülüne girdiğini göstermişlerdir.<br />Hatırlatma<br />Mediyal dalı n esas lifleri, faset eklemin alt yüzüne ulaşmak için transvers prosesusu geçerek faset eklemin alt vfiziirm<br />fır IİDTirrmnırı filtırırkırı c/ener I er<br />mamilloaksesuar ligaman, transvers prosesus ve superiyor artiküler çıkıntının birleşme yerinde yr-alır<br />Bazı vakalarda mamilloaksesuar ligaman kalsifiyedir ve sinirinsıkışmasına neden olur.---------------------------------------------<br />Bu olay %20 kadar L5’de, %10 L4’te ve % 4 olarak L3’te görülür.<br />LUNİ&AR VERTEBRAL PLEXUSES<br />Böylece, her bir faset eklemi, aynı seviye ve bir üst seviyenin posteriyor primer ramusun mediyal dalından kaynaklanan dual innervasyona sahiptir.<br />Pari’ye göre sinuvertebral sinirde] ayrılan sinir lifleri de eklemin ön, üst ve alt yüzünden faset eklem kapsülüne girerle"<br />Görüldüğü gibi bu kompleks multiseviyeli faset eklem innervasyonu, bu eklemin bütünüyle denervasyonunu imkansızlaştırır.<br />Her bir faset eklemi, dual innervasyona sahiptir.<br />Örneğin L4-L5 faset ekleminin inferiyor bölümü L4 mediyal dalından ve superiyor bölümü ise L3 mediyal dalından innervasyon alır.<br />L1-L4 dorsal ramusun mediyal dalları ilgili vertebranı n bir alt vertebranı n trasnsvers prosesusun üstünden geçer (örneğin; L4 siniri L5'in transvers prosesusun üzerinden geçer) ■■■■■■’■■■■■■■■■■■■■■■■^<br />Histolojik çalışmalar, lomber faset eklemlerinin kapsül içi<br />ışı ve serbest sinir uçlar ı ol<br />term<br />innervasyona sahip olduklarını gös<br />Düşük eşiğin varlığı,mekanosensitif nöronların hızlı adaptasyonu, genel nosiseptif bilgilerin ulaşılmasına ek olarak<br />mm re nron<br />düşünülmektedir.<br />Substance P ve calcitonin gene-related peptide dışında faset kapsülünde başka maddeler de gösterilmiştir.<br />Nöropeptid Y bunlardan biridir ve sempatik efferentlerin varlığını göstermektedir.<br />Ayrıca sinir lifleri subkondral kemikte ve intraartiküler bileşkelerde de gösterilmiştir. Bu da faset kaynaklı ağrıların eklemden ziyade kapsüle komşu dokulardan kaynaklandığını göstermektedir.<br />Dejeneratif bel hastalıklarında prostaglandinler ve interleukin 1β, interleukin 6 ve TNF-α gibi enflamatuar mediyatörler de faset eklem kıkırdağında ve sinoviyal dokuda gösterilmiştir.<br /><br />endromun bu<br />Lomber faset sendromu, ekemlerin aralarında bulunan yumuşak dokulara baskı yaptıkları veya irrite ettikleri zaman gelişir.<br />Bu olay belden çıkan sinirleri etkileyerek, tıpkı sinir sıkışması gibi semntomlar oluşturur.<br />Sinir trasesi boyunca ağrı, uyuşma, elektriklenme ve yanma<br />Lomber ekstansiyon hareketi iki eklemi birbirine yakınlaştıkları için bu semptomları daha da belirginleşiyor.<br />\<br />ndrome a Myth<br />Lomber faset sendromu mekanik bel ağrıları içi çok uygun bir teşhistir.<br />sik faset se<br />bulguları<br />; özellikle ekstansiyon ve rotasyon olmak üzere belin tümyönlerdeki hareketlerinin kısıtlılığı ---------------------------------<br />3) bölgesel faset hassasiyeti<br />A) nörolojik defisitin yokluğu<br />>) düz bacak kaldırma testinin negatif veya pozitif olması<br />6) belde derin bir ağrı ve ağrının gluteal bölgeye, kalçaya<br />atta dizin alt ı na kadar<br />Ancak bu bulguların çoğu diskojenik ağrıda da görülebilecek bulgulardır.<br />Lomber omurgada innervasyonu olan yapılar;<br />Faset<br />amanJ<br />ertebral kaslar Dura mater<br />Anteriyor ve posteriyor longitudinal ligamanlar întervertebral disklerdir<br />Hastanın bel ağrısını hafifletmek için, kalçasını sabitleyerek fleksiyon yaptırmak veya lomber ekstansiyon yaptırarak ağrı oluşturmak sadece fasetleri değil yukarıda sayılan tüm dokuları gerer.<br />Dolayısıyla fonksiyonel testlerin spesifik olarak sadece fasetleri geremediği açıkça bellidir.<br />Faset Sendromun Te<br />Fig-3<br />atuar enjeksiyonla<br />Esas olarak teşhis, eklem içineveya primer dorsal ramus’unmediyal dalı na (MBB)uygulanan anestezik veyaantienflam;A 1<br />Enjeksiyon sonrasında ağrıda gelişen hızlı bir azalma faset sendromuna hastır.<br />Genelde 1-2 ml’lik lokal anestezik madde kullanılır.<br />Facet Injeclions<br />.atiyi c bulguların bulunması üzere birçok çalışma: "°pılmıştır.<br />Jackson ve ark. Kronik bel ağrısı olan 390 hast'<br />erıiekcıivrynnrıpı<br />:«sw;<br />fizik muayene parametresi belirleyememişlerdir<br />Schwarzer ve ark. ise yaptıkları prospektif bir çalışmada kronik bel ağrısı olan 176 hastaya ikili blo<br />uygulayarak klinik bulguları belirlemeye çalışmışlar.<br />■ lidocaine ve bupivacaine ile rahatlayan hastaların %15’inde bu yanıta eşlik eden hiçbir klinik bulguya<br />rastlamamışlar.<br />Revel ve ark. kronik bel ağrısı olan 80 hasta üzerinde yaptıkları randomize, plasebo-kontrollü bir çalışmada, fase eklem enjeksiyonuna pozitif yanıtın eşlik ettiği 7 değişken bulmuşlar;<br />n a ğ r ı<br /><br />4-fleksiyonı<br />>-hipere<br />>nla artı<br />^n ağrı<br />asyonlarla artmayan ağrı<br />•kla azalan ağrı<br />Sonradan yapılan birçok çalışma, Revel’in bulduklarını bile bulamamışlardır.<br />özet olarak hiçbir hasta hikayesi ve fizik muayene bulgusu güvenilir bir şekilde diyagnostik faset eklem enjeksiyonununa yanıt vereceklerini önceden belirleyemez.<br />Bir çok yazar, faset eklem kapsülünün zengin serbest sinir uçlarına sahip olduğunu ve bu nedenle ağrının muhtemel kaynağı olabileceğini düşünmektedir<br />Ancak Jackson ve bazı diğer yazarların yaptıkları araştırma sonucuna göre faset sendromunun varlığını belirten diyagnostik testler geçersizdir.<br />Jackson, yoğun literatür araştırması ve kendi yaptığı faset eklem enjeksiyonuyla ilgili 3 ayrı çalışmadan sonra, ‘fasetler ağrının genel kaynağı değildir ve faset sendromu teşhisi geçerli bir klinik teşhis değildir’ diye vurgulamıştır.<br />Jackson, faset sendromu ile ilgili çok az sayıda randomize kontrollü ve prospektif çalışmaların var olduğunu belirtmiştir<br />Jackson, her faset eklem kapasitesinin sadece 1-2 ml olduğunu vurgulayarak, yapılan enjeksiyonların, bu kapasiteyi aştığını ve kapsülü delerek anestezik maddenin çevre dokulara yayıldığını belirtmiştir.<br />Ayrıca, yaptığı bir çalışmada faset eklem enjeksiyonu uygulanmış 390 hastayı değerlendirmiş ve özellikle lomber ekstansiyon ve rotasyonda daha çok ağrısı olan hastaların enjeksiyondan sonra daha fazla yarar görmediklerini bulmuş.<br />Faset sendromun belirtilerini taşıyan bu hastaların %90’ı ndan fazlası faset enjeksiyonuna daha iyi bir yanıt vermediğini belirtmiştir.<br />Jackson, Lorenz ve ark. yaptığı çalışmaya değinerek, nötral fleksiyon ve ekstansiyon pozisiyonunda, en çok kompresif yüklere maruz kalan eklemlerin L4-L5’den ziyade, L2-L3 gibi üst lomber faset eklemleri olduğunu belirtmiştir.<br />Jackson ayrıca bel ağrılarının en çok L4-L5’den kaynaklandığını belirterek faset eklemlerinin primer ağrı kaynağı olamayacağını da bildirmiştir.<br />Ayrıca disk dejenerasyonuyla birlikte L4-L5’ e binen yüklerin daha da fazla olabileceği gerçeği de unutmamak gerekir.<br />Yapılan bir çok radyolojik araştırmada (MRI, radyografi) , üç eklem kompleksinin her bir komponentinde oluşan<br />ğer komponentleri de etkiledi ğ i gösterilmiştir<br />•<br />İntervertebral diskin dejenerasyonu, faset eklem dejenerasyonuna ve faset eklemin dejenerasyonu da intervertebral diskin dejenerasyonuna neden olduğu gösterilmiştir.<br />Yazar ayrıca yaşlanmayla beraber faset ekleminden ziyade diskin hasara uğradığını ve daha sonra fasette hasar geliştiğini de bildirmiştir.<br />Osteoartrit dışında başka hastalıklar da faset eklemini<br />Romatoid artrit, ankilozan spondilit ve reaktif artrit gibi enflamatuar artritler de faset eklemlerini etkiler.<br />sinoviyal impingement, meniskoid tuzaklanmlar, chondromalacia facetae, psödogut, sinovyial enflamasiyon, villonodular sinovitis, akut ve kronik enfeksiyonlar da görülen faset eklem hastalıklarıdır.<br />Trauma da lomber faset ekleminden kaynaklanan ağrı oluşturabilir. Özellikle trafik kazalarından sonra en çok etkilenen L5-S1 faset eklemi olduğu ve hasarın mekanizmasında, hiperfleksiyon, distraksiyon ve rotasyon<br />Faset eklem ağrılarını daha i; kavramak amacıyla bir çok araştırmalar yapılmıştır<br />Asemptomatik hastalarda, Faset eklem kapsülü ve mediyal dal’ı n stimülasyonu yapılarak ağrı provokasyonu yapılmış ve ağrı paterninin haritası çizilmeye çalışılmıştı!<br />Semptomatik hastalara yapılansteroidli ve steroidsiz anesteziklerinağrının azalmasında ve haritaya uyupuymadığı araştırıldığında hiçbirhastada güvenilir bir ağrı paternihiçbir faset eklemi içinsaptanmamıştır. /<br /><br />ı^n»<br />olup<br />eklemleri için değil aynı sonuçlar, sakroiliak eklem ve selektif sinir kökü blokları için de geçerli olduğu gösterilmiştir.<br />Revel kronik bel ağrısı olan 80 hasta üzerinde yaptığı randomize kontrollü bir çalışmada, faset eklem enjeksiyonuna pozitif yanıtı sağlayan 7 parametre bulmuştur.<br />65 yaş ve üzeri hastalar Öksürmekle artmaya]<br />Hiperekstansiyonla artmayan ağr Fleksiyonla artmayan ağrı Re-ekstansiyon sırasında artmayan ağ Ekstansiyon ve rotasiyonla artmayan ağrı<br />Uzanmakla rahatlayan a<br />Yapılan muteakip araştırmalar da Revel’in bulduklarını teyit etmemişlerdir.<br />Özet olarak hiç bir fizik muayene ve hasta hikaye bulgusu diyagnositik faset eklem enjeksiyonuna güvenilir bir yanıtı önceden belirleyemez.<br />BT ile incelendiğinde, faset eklem hastalığı bel ağrılı hastaların %40-85’ini oluşturduğu gösterilmiştir.<br />MRI’ı n, CT’den daha az duyarlılığa sahip olduğu bilindiği halde kronik bel ağrılı vakalar üzerinde yapılan çalışmalarda, MRI’ı n BT’ye nazaran %90’ın üzrinde duyarlılık ve özgüllüğe sahip olduğu gösterilmiştir.<br />Asemptomatik hastalar üzerinde yapılan BT ve MRI çalışmalarında, faset dejenerasyon prevalansı %8-14 olarak bulunmuştur.<br />Weishaupt ve arkadaşları, yaşları 20-50 olan 60 asemptomatik hasta üzerinde yaptığı çalışmada, diskte buljing veya protrüzyon, 37 hastada bulunmuştur ancak şiddetli bir faset eklem osteoartriti hiç bir hastada bulunamamıştır.<br />60 yaşın üzerindeki hastalarda dejeneratif değişikliklerin prevalansı da artmaktadır.<br />Disk dejenerasyonu olmayan hiçbir hastada faset osteoartritine da rastanmadı.<br />Yazar, faset eklem osteoartritinin bel ağrısında belirgin bir role sahip olduğunu beyan etmiştir.<br />Radyolojik görüntüleme ile faset eklem blokuna pozitif yanıt elde edilebilirliği üzerindeki çalışmalar daha da karışık sonuçlar vermiştir.<br />Bazı çalışmalar, pozitif bir korelasyon bulmuşken bir çok çalışmada bu ilişki bulunamamıştır<br />Bu konuyla ilgili 3 geniş çalışma yapılmıştır.<br />En geniş kapsamlı çalışma Jackson tarafından yapılmış ancak Jackson 390 hastanın radyografik değişiklikleri ile pozitif yanıt veren tek seviyeli intraartiküler enjeksiyonundan arasında hiç bir ilişki bulamamıştır.<br />iadece %13’ünde poziti<br />Carrera ve Williams, kronik bel ağrılı 63 hastayı BT ile incelemiş ve vakaların %73’ünde, 2-4 ml faset bloğuna yanıt verenlerin BT’sinde faset hastalığının varlığını gösteri BT’si normal olan hastaların sadece %13’ünde pozitif elde etmiştir.<br />Plasebo kontrollü tek bir çalışma, Schwarzer tarafından<br />yapılmıştır ve 63 hasta üzerinde yapılan çalışmada, BT bulgularıyla, pozitif yanıt veren faset bloğu arasında bir ilişki bulunamamıştır.<br />Özet olarak literatüre bakıldığında hiç bir çalışm; faset eklem ağrısının teşhisini koymak için, rutin radyografik incelemeleri uygun görmediği anlaşılmaktadır.<br />Diyagnostik Bloklar<br />Klinik çalışmalarda, genel olarak faset ağrıların teşhisinde, diyagnostik blokların en güvenilir testler olduğu bilinmektedir.<br />de aynı etkinliğe sahip olduğunu gösteren birçok çalışma ve derlemeler mevcut.<br />Ancak Kellegren kadavra üzerinde yaptığı bir çalışmada, 0.5<br />r_____ r\ *s\ •<br />6cm2’li<br /><br /><br />enjeksiyonundan sonra s ıvının<br />alana yayıldığını göstermiştir.<br />azar, mediyal dalı n, intermediate ve lateral dalla olan yakın komşuluğu, düşük miktardaki anestezik maddenin, bu dalların innerve ettikleri, paraspinal kaslar ve fasia, ligamanlar, sakroiliak eklemler ve deri gibi bölgeleri de etkilediğini ve normal faseti olan ancak kronik bel ağrısı olan hastalarda da pozitif sonuç verebileceğini bildirmiştir.<br />Yalancı pozitif blokl<br />Dreyfuss lomber MBB’nin spesifitesini ölçmek üzere fluorokop altında 120 sağlıklı kişiye 0.5 ml’lık kontrast madde enjeksiyonundan sonra BT ile kontrast maddenin yayılımını incelemiş.<br />İki hedef nokta belirlemiş. Biri transvers prosesusun superomediyal kenarı, diğeri ise transvers prosesusun üst kenarı ve mamilloaccessory ligaman arasında.<br />Kontrast maddenin sızıntı şeklinde intervertebral foramen veya epidural alana geçtiğini tespit etmiş.<br />İkinci hedef noktasında ise kontrast maddenin yayılmadığın ı ve yayılırsa da iğne yerinin istemeyerek daha derine girdiği sırada olduğunu görmüş.<br />Tüm vakalarda uzak yayılım özellikle multifidus ve longissimus kasları arasında gözlenmiş.<br />Dryfuss düşük doz enjeksiyonların, ikinci hedef noktasına uygulamanın lomber MBB spesifitesini arttırabileceğini vurgulamış.<br />Dreyfuss’un çalışmasından sonra, Cohen, epidural alana veya intervertebral foramene yayılan sıvının MBB sonrası yalancı pozitiflik yaratabileceğini düşünerek 78 MBB’ye yalancı pozitif yanıt veren ancak başarısız bir radyofrekans denervasyon gösteren hastaların radikülopati klinik bulgularını, diskografi bulgularını ve radyofrekans sonuçları arasında bir ilişki bulmaya çalışmış.<br />Cohen, diskojenik ağrı ve başarısız radiyofrekans denervasyonu arasında negatif bir ilişki bulmuş<br />Failed back sendromu olan hastaların da negatif bir radyofrekans tedavi sonuçları sergilediklerini de bildirmiş<br />Yazar miyofasiyal ağrı sendromunun yalancı pozitif MBB’lerin belirgin bir nedeni olabileceğini bildirmiştir.<br />Long, myofasiyal ağrının kronik bel ağrılarının disk hernilerinden sonra 2. sırada yer aldıklarını belirtmiştir.<br />Ackerman miyofasiyal ağrı sendromu teşhisi almış 75 kronik bel ağrılı erkek hastanın faset bloğundan sonra yalancı pozitiflik oranının bir hayli fazla olduğuna dikkat çekmiş.<br />'edavi<br />Faset sendromun tedavisi, ideal olarak, medikal tedavi, fizik tedavi ve gerekirse psikoterapiden oluşan birkaç tedavinin kombinasyonundan oluşmaktadır.<br />Yoga gibi egzersiz programları, ağrının azalttığını ve kronik bel ağrısı yaşayan hastaların, tekrarlanan ağrının önlenmesinde etkili olduğu gösterilmiştir.<br />Randomize, klinik araştırmalarda, manipülasyonun orta dere~~ de bel ağrılarını azalttığı gösterilmiştir.<br />Akupunktur da randomize kontrollü çalışmalarda denenmiş ancak manipülasyonun orta derece etkili olduğu bazı vakalarda da hiç etkili olmadığı gösterilmiştir.<br />• _<br />NSAİ D’lar ve asetaminofen bel ağrılı vakalarda ilk tercih edilen ilaçlardır.<br />Antidepresanlar kronik ve kas gevşeticiler de akut bel ağrılı vakalarda tercih edildiği gösterilmiştir.<br />Fizik Tedav<br />Ultrason,<br />Elektrik stimülasyonu<br />Masaj ve kaplıca tedavisi<br />Doku fleksibilitesini arttırmak amacıyla manüel doku ve eklemmobilizasyonu yapan tedavi yöntemleri -------------------<br />Zayıf dokuların stabilitesini sağlamak amacıyla Kas kuvvetlendirici egzersizler<br />Traksiyon Cihazla<br />Pelvisi sabit tutarak, yer çekimini kullanarak, vertebraların birbirinden ayrılmasını ve dolayısıyla sıkışan kökün serbes kalmasını sağlamaktır.<br />Multifidus kası şiddetli spazmotik ise bu ayırımı engeller.<br />VAX-D®: bel ağrsı yapan muhtemel yapıların üzerindeki basıncı azaltır (Disk herinasiyonu, dejeneratif disk hastalığı, posteriyor faset sendromu ve radiküler ağrı).<br />Tümörlerde, kırıklarda, ciddi osteoporoz veya pars interartikğlaris defektlerinde kontrendikedir.<br />Buz Paketleri<br />İlk 72 saatte güvenilir olarak kullanılabilir.<br />Faset sendromunda enflamasyon ve ağrıyı azaltır<br />Buzun bir sakıncası sık aralıklarl' kullanıldığında kaslarda daha fazla gerginlik yaratmasıdır.<br />Buz 20 dakikadan fazla kullanılmamalıdır. O zaman ters bir reaksiyon yaratarak enflamasyonu arttırabilir<br />Daha çok brace ve buz jelinin kombine kullanılması tercih edili<br />acks<br />Sirkülasyonu arttırmak için kullanılı*<br />3. günden itibaren kullanılabilir.<br />Nemli sıcak petler kuru petlere tercih edilir. Bu dokunun muhtemel dehidratasyonunu engeller.<br />Boncuklarla doldurulmuş sıcak petler mikrodalgada ısıtılır ve hiç suya gerekmeksizin nemlendirilir. Boncuklar nemi havadan alır.<br />Mekanik Masaj Cihazları<br />Normal manuel masajın etkilerini mekanik masaj aletleri de sağlar. Perküsyonla dokuların<br />-^Perküsyon masajı özellikle enflame dokuda düşük hızla yapılmalıdır.<br />Topikal Analjezikl<br />Faset sendromunda, spreyler, kremler ve merhemler ağrı kesici etkilerinden dolayı ve intestinal yan etkileri olmadığından dolayı tedavide kullanılabilir.<br />Mentol ağrı reseptörlerini bloke ederek, ağrıyı hem yumuşak doku ve her eklemde azalttığından dolayı kullanılabilir.<br />Mentol yüzdesinin fazla olması formülü daha da güçlü kılar.<br />Bazı firmalar %16’lık mentol kullanıyor. Ancak bu gereksiz fazla miktardır ve yanık gibi yan etkileri olabilir.<br />Mentol doğal ve sentetik olarak üretilebilir. Doğal mentol deriyi daha iyi penetre eder.<br />Diğer maddeler örneğin capsaicin, peppermint ve eucalyptus de ayrıca ağrıyı bloke edebilirler.<br />MSM (methylsulfonylmethane) ve Glucosamine diğer bitkisel ilaçlar olup, gevşetici ve hafif anti enflamatuar etkiye sahiptir.<br />Glucosamine ve MSM oral olarak günde 1000-1500 mg alınabilir.<br />Glucosamine’nin kıkırdak üzerindeki etkisini göstermek için birçok çalışma yapılmıştır ve ilaç alımından en az 6 hafta sonra kıkırdak dokusunda rejenerasyonun başlandığı gösterilmiştir.<br />Glucosamine Sulfate ve MSM deri bariyerini geçebilecek kadar küçük moleküllere sahiptir.<br />Glucosamine ve MSM’in tablet şeklinde alımı tüm vücudu etkilediği gibi lokal kullanımı 28 kat daha fazla etkili olduğu gösterilmiştir.<br />En iyi topikal analjezikler, güçlü doğal maddeler olup, iyi bir transport mekanizmasına sahip olanlarıdır.<br />Karnını<br />Lomber bölgenin kaslarını germek, gergin ve kısalmış kasların tedavisi için uygun egzersiz yöntemleridir.<br />Lomber kasların kuvvetlendirilmesi de zayıf dokunun stabilitesi için uygundur<br />Fleksibilite egzersizleri de belin stabilizasyonu içingerekmektedir. -----------------------------------<br />Sit-ups<br />Hamstring Stretch<br />Back Flexion Stretch<br />Piriformis Stretch<br />Bel ağrılarını azaltmada doğru ayakkab<br />■ Yüksek topuklu ayakkabılar, lomber vertebrayı ekstansiyonda tutarak faset eklemine kompresif yük bindiri<br />şok abzorban topuklar, atılan her adımda faset eklemine binen yükü hafifletir.<br />Ayakkabı içinde bulunan ark destekleyiciler de yorgun ayak üzerinden yükü kaldırır ve şok abzorban görevi yapar.<br />'i<br />ntraartiküler Steroid Enjeksiyonları<br />intraartiküler steroid enjeksiyonların tedavideki yeri<br />Kontrol grubu olmayan bir çalışmada ağrının uzun süreli azalması hastaların %18-63’ünde gösterilmiştir.<br />İntraartiküler anestezikler, tuzlu su ve hiyalüronik asit uygulamaları da orta derece bir ağrı azalması oluşturmuştur.<br />Kontollü çalışmalarda sonuçlar değişiktir.<br />en geniş çalışma Lilius tarafından yapılmıştır ve Lilius 109 hastaya uyguladığı, intraartiküler ve periartiküler 8 cc’lik anestezik ve steroid enjeksiyonlardan sonra elde ettiği sonuçların, saline enjeksiyonundan farklı olmadığını bildirmiştir.<br />Carette, 2. geniş araştırmayı yaparak, randomize ve , kontrollü çalışmasında intraartiküler steroid ve saline enjeksiyonunu kronik bel ağrısı olan 97 hasta üzerinde uygulamış.<br />Carette, statistik olarak steroid grubunda 6 ay süren ağrı da<br /><br />azalma tespit etmiş.<br />Carette’in seçtiği hastalar ise diyag<br />nostik fase't bloğuna y<br />veren hastalar idi.<br /><br />Radiyofrekans De<br />1971 de Rees ilk kez perkutaneous denervasyon tekniğinin, diskojenik bel ağrılarında etkili bir yöntem olduğunu belirtmiştir.<br />Rees’in raporlarında %99’a varan başarılarına rağmen, gerçekten yaptığı denervasyonların faset rizolizisiyle sonuçlandığı tartışmalıdır. Rees’in kullandığı aletlerin uzunluğu sadece miyofasyotomi yapacak kadardı.<br />Bugün uygulanan teknik ile, faset eklemlerin sinirleri, kanallar aracılıyla küçük çaplı bir iğnenin ucuna ulaşan radyofrekans dalgalarının oluşturduğu kontrollü bir yanık ile denerve olmaktadır.<br />Literatürde düzinelerce kontrolsüz çalışma<br />80’inde ve başarısız bel cerrahi vakaların ise<br />%35-50’sinde devam eden bir rahatlamagörülmüştür. -------------------------------<br />Cohen 192 hasta üzerinde yatığı geniç ve birçok merkezli çalışmasında, başarılı bir radyofrekans denervasyon tedavi gerektiren parametreleri bulmaya çalışmış.<br />Tüm hastalara tek seviyeli MBB uygular<br />15 değişken arasında, sadece paraspinal spazm başarılı bir tedaviyi önceden belirtebilmiş.<br />Hiperekstansiyon ve aksiyal rotasyon sırasında ağrı (face, yükleme), ağrının süresi ve geçirilmiş bel operasyonunun hiçbir değeri yokmuş.<br />Mediyal sinir bloğu, sürekli yüksek ısı radyofrekans’a ilaveten pulse radyofrekans, kryodenervasyon ve fenol nörolizisi de<br />İntraartiküler enjeksiyon ve Radiofrekans denervasiyon sonrası komplikasyonlar<br />Kullanılan depo steroidin çeşidine bağlı olarak, 4 haftaya an hypothalamic-pituitary-adrenal aksta bozulma.<br />Bir haftadan az bir süre insüline duyarsızlık nedeniyle kaı glikoz düzeyinde artış<br />Septik artrit, epidural abse ve menenjit.<br />Şiddetli baş ağrıları<br />Radyofrekans dener<br />Geçici uyuşma ve dizesteziler Yanıklar<br />Nörit<br />nuç olara<br />Uzun yıllardan beri, Faset eklemlerinden kaynaklanan ağrıların, bel ağrılarının potansiyel kaynağı olduğu bilinmektedir.<br />Anatomik çalışmalarda, yaşla birlikte faset eklemlerin giderek zayıfladığı ve oryantasyonları n ı n değiştiği, koronal plandan sagittal plana dönüştüğü ve bu nedenle daha çok rotasyonel yüklere bağlı hasarlara maruz kaldığı gösterilmiştir.<br />L3-L4, L4-L5 ve L5-S1faset eklemleri, lateral fleksiyon ve anteriyor fleksiyon hareketinde en fazla yüklere maruz kaldıklarından dolayı daha çok gerilmelere, enflamasyona, eklem hipertrofisine ve osteofit oluşumlarına adaydırlar.<br />Faset eklemin osteoartriti genelde diskin dejeneratif hastalıklarıyla beraber görülür. Aksiyal bel ağr ılarıyla<br /><br />son biliı tahı<br />uçlanan faset bozukluklarının prevalansı net nmemekle birlikte %10-15’den fazla olduğu<br /><br />min ediliyor.<br /><br /><br /><br /><br />Faset eklem artropatisine has olarak her hangi bir patognomonik fizik muayene belirti ve bulgusu yoktur.<br />Alt faset eklemlerinden kaynaklanan ağrıların daha çok basen, uyluk, ve dize kadar bacağa ve üst faset eklemlerinden kaynaklanan ağrılar ise daha çok yan, kalça, inguinal bölge ve uyluğun lateraline doğru yansıdıkları biliniyor<br />Faset eklem artropatisinde, BT ve MRI’ı n korelasyon raporları ve faset eklem bloklarının diagnostik yanıtları çatışmalıdır.<br />Faset eklemleri, kendi seviyeleri ve bir üst seviyenin spinal sinirlerinden çıkan posteriyor raminin mediyal dalından innerve olduklarından bu sinirlerin anestezik blokları bu sendromun teşhisi ve nroenozu için desteklenmiştij<br />Diğer bloklar gibi bu blokların da fals pozitif ve fals negatif yanıtları olabileceğini düşünerek, adımlar ona göre atılmalıdır.<br />Fizik tedavi yöntemleri ve medikal tedaviye yanıt vermeyen hastalara intraatiküler steroid enjeksiyonu ve radiyofrekans denervasyon yöntemleri<br />uygulanabilir.<br />bu uygulamaların uzun vadeli sonuçlarını değerlendirmek üzere yapılan tüm çalışmalar tartışılmalıdır.<br />Artrodez gibi faset eklem cerrahi sonuçları cesaret verici değildir.<br />şekkür ederim<br />Facet<br />joint<br />ientatio<br /><br />Facet joints are<br />- in the coronal plane in the T-spine, permitting rotation;<br />- in the sagittal plane in the L-spine, making rotation impossible. T12 is a transitional vertebra, with thoracic-type superior, and lumbar-type inferior, facet joints.<br />V&rlebre csrvicate<br />Vertibre bmbairo<br /><a href="http://en.wikipedia.org/wiki/Image:Spinal_nerve.svg">■ Nerve: Ventral</a><br />ramus<br />ımtlar<br />»rey<br />Figure 4. Facet joints (right) lock closed during prolonged right cervical sidebending. Note the reflex spasm in the intertransversarii muscle. Adapted<br />W5jTÎE1İ<br />If the injection relieves the pain, then the next <a href="http://www.laserspineinstitute.com/spinal_orthopedic_procedures/facet_thermal_ablation/">step would be to perform a Laser Facet Thermal Ablation. This procedure is performed through a </a>small tube - 5mm (about the size of a straw.) The laser, fiber optics and irrigation are all placed in the tube and surgery is performed on the facet joint. The surgeon will use the laser to debride-(clean the joint) and deaden the nerve that<br />is is very similar to a root ill perform on your tooth.<br />innervates the joint. This is very similar to a roc<br />canal that the dentist v_____________________<br />This procedure takes about 40 minutes and/will resolve the pain associated with the facet joint.<br /><br /><br /><br /><br />If used correctly, this back ' " support the spin and postural muscles, thereb*<br />taking pr<br />the joints of the<br />spine . - Dr. Rick Swartzburg, D.C.</div> </span>Simayhttp://www.blogger.com/profile/04280412944418248336noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-9168672105812745474.post-87747016634285528592007-12-12T23:50:00.001+02:002008-12-09T19:13:51.501+02:00ROMATOİD ARTRİTTE KLİNİK ve TANI<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEib3ShCSVuqrJU3WwI1grE8XUFO0qoYc04d7RP-FmF1xvUmW8a6mU_VdX4Hxb-Q4JECR9OYpBSD-jIjzCAvyNhofEa7JSs4L15EJVwXizpRjiYX0M0a7mR2ni5Bd0bUE3kzS7M4pEy7KsA/s1600-h/eklemler.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5143207626314087506" style="FLOAT: right; MARGIN: 0px 0px 10px 10px; CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEib3ShCSVuqrJU3WwI1grE8XUFO0qoYc04d7RP-FmF1xvUmW8a6mU_VdX4Hxb-Q4JECR9OYpBSD-jIjzCAvyNhofEa7JSs4L15EJVwXizpRjiYX0M0a7mR2ni5Bd0bUE3kzS7M4pEy7KsA/s400/eklemler.jpg" border="0" /></a><br /><div>ROMATOİD ARTRİTTE KLİNİK ve TANI<br />DR. LÜTFİYE AYTÜRE<br /><br />RA halen sebebi tam olarak bilinmeyen,sinovyal dokunun inflamasyonu ile seyreden kronik bir hastalıktır.<br />Kadınlarda erkeklere göre iki kat daha fazla görülür.<br />Hastalığın en belirgin klinik bulgusu perifer eklemlerde meydana getirdiği kronik, simetrik ve eroziv özellikteki artrittir.<br />RA nın beklenen yaşam süresini 3-8 yıl azalttığı bilinmektedir.<br /><br /><span class="fullpost"><br />RA tanısı halen klinik olarak konulan bir hastalıktır.<br />Klinik tanı kriterleri 1987 yılında Amerikan Romatizma Derneği ARA tarafından belirlenmiştir.<br />Bu kriterlerin kullanılmasıyla RA tanısında 90 sensitivite, 89 oranında spesifite sağlanabilir.<br /><br />RA yı erken dönemde teşhis etmek önemlidir.<br />Hastalığın ilk bulguları halsizlik,yorgunluk, kilo kaybı, subfebril ateş gibi genel sistemik bulgulardır.<br />Myalji, sabah tutukluğu, depresyon ile giden prodromal dönem haftalar, ayllarca sürebilir.<br />60 yaş üzeri başlayan RA tablosu büyük eklemlerin asimetrik ve ani tutulumuyla seyreder.<br />Yaşlı başlangıçlı RA tablosunda kadın/ erkek oranı eşitlenmiştir.<br /><br />% 8-15 olguda akut başlangıç görülür.<br />Sinsi başlangıçlı tipe oranla daha az simetrik tutulum görülür<br />Seyrek olarak akut monoartiküler başlangıç görülebilir.<br />Dizde, omuzda yada kalça ekleminde gürültülü bir artrit vardr.<br />Zamanla poliartiküler tutulum ortaya çıkar.<br /><br />Farklı başlangıçlı bir form adult başlayan Still hastalığıdır.<br />Genellikle 3 ve 4. dekada görülür.<br />Çoğu hastada ateş vardır.<br />Kadınlarda daha sık görülür.<br />RF ve ANA (-) dir.<br />Subkutan nodüller görülmez.<br />Servikal omurga tutulumu vardır.<br /><br /><br /><br /><br /><br />Bir diğer akut başlangıçlı tablo palindromik romatizmadır.<br />Eklmlerde birkaç saat ile birkaç gün devam eden, spontan gerileyen ve iz bırakmayan artritle karakterizedir.<br />Bu olguların en az 1/3 ü RA ya dönüşür.<br /><br />Geç başlangıçlı hastalık;<br />60 yaş üstünde genellikle erkeklerde görülen bir tablodur.<br />RRF pozitivite oranı düşüktür.<br />Başlangıç yavaştır fakat tutukluk fonksiyon kaybına neden olacak kadar belirgindir.<br />NSAI etkili değildir.<br />Düşük doz kortikosteroid yararlı olur.<br />Klinik Seyir<br />Klinik seyir hafif veya şiddetli olabilir.<br />Kısa aktif kinik ataklar, uzun progresif ataklar şeklinde seyredebilir.<br />Tekrar eden aktivite atakları nedeni ile hastanın GYA ve fonksiyonel kapasitesinde azalma meydana gelir.<br />RA hastalığın klinik aktivitesine göre erken, ilerleyici ve geç hastalık olarak sınıflandırılır.<br /><br />Erken Hastalık<br />Henüz eklem hasarına bağlı klinik bulgular yoktur ve Radyolojik olarak kemik erozyonları ve Kartilaj kaybı yoktur.<br />Hastalığı bu evrede yakalamak önemlidir çünkü erken evrede inflamasyon yoğundur.<br />Kemik erozyon oluşum hızı fazladır.<br />Remisyon bu dönemde daha çok oluşur.<br />Hastaların bir kısmı bu evrede kalır.<br /><br />Erken evrede prognozun kötü olduğunu ve agresif tedavi başlatılması gereken kriterler<br /><br />Kontrol edilemeyen inatçı poliartrit<br />Yüksek titrede RF pozitifliği<br />İmmun kompleks varlığı<br />Yüksek riskli HLA allellerinin varlığı<br />Ekstra artiküler bulguların varlığı<br />İlerleyici Hastalık<br />Tedaviye rağmen hastalık aktivitesi devam eder.<br />Radyolojik olarak yaygın kemik erozyonları vardır.<br />Sonuç desturktif, sakatlık gelişen tablodur.<br />Geç Hastalık<br />Kesin eklem hasarının oluştuğu ve bazı kompikasyonların eşlik ettiği evredir.<br />Hastalar supresif ilaç tedavisine dirençlidirler.<br /><br /><br />RA da değişik başlangıç modaliteleri içinde klinik açıdan en önemli olan sinsi, yavaş başlayan tipidir.<br />Tablo netleşmediği için tanı koymak güçtür.<br />Bu yavaş gelişim sürecinde ekleme spesifik hafıza kaydı yapılmış, eğitilmiş lenfositler çok daha fazla yayılma olanağı bulurlar.<br />Böylece hastalığın kronikleşmesinde büyük rol oynarlar.<br /><br /><br />Hastalığın tanımlanmasında ve sınıflandırılmasında 1987’ de düzenlenmiş ARA ( American Rheumatism Association) kriterleri kullanılmaktadır.<br />1987 ARA Kriterleri<br />Eklemlerde maksimal rahatlama olana kadar en az 1 saat süren sabah tutkluğu<br />En az üç yada daha fazla eklemde doktor tarafından gözlenen yumuşak doku şişliği.<br />PIF, MCF ve bilek eklemlerinin şişliği<br />Simetrik şişme<br />Romatoid nodüller<br />RF pozitifliği<br />Radyolojik Erozyonlar ve/veya el ve/veya bilek eklemlerinde periartiküler osteopeni.<br /><br />İlk dört kriter en az altı haftadır mevcut olmalıdır.<br />Dört veya dörtten fazla kriterin varlığında RA tanısı konur.<br /><br />Eklem Bulguları<br />Eklemlerde inflamasyonun üç kardinal bulgusu (ısı artışı, hassasiyet, şişlik) bulunurken kızarıklık bulunmaz.<br />Kızarıklık varsa SA den veya eşlik eden GUT artritinden şüphe edilmelidir.<br />İnflamasyon eklemde ağrıya, tutukluğa ve hareket kısıtlanmasına neden olur.<br />Eklem çevresi yumuşak doku şişmeleri olabilir (Tensinovit, bursit)<br />Çevre kaslarda zayıflık, artrofiler, tendon gevşemeleri meydana gelir.<br />El, bilek, ayak eklemleri ve dizler en sık tutulan eklemlerdir.<br />Eller<br />MKF ve PIF eklemlerinde lokal simetrik şişlikler ortaya çıkar.<br />MKF eklemde volar subluksasyon ve ulnar deviasyon karakteristiktir.<br />Ulnar deviasyonu kompanse etnek için bilekte radial deviasyon meydana gelir.<br />Bunlardan başka ellerde görülen en ciddi deformite rezortif artopatidir.<br />Parmak boyları kısalır.<br />Üstteki cilt bollaşarak ciltte prilenmeler oluşur (Akerdeon parmak)<br />Tendon kılıflarında gelişen romatoid nodüller parmağın fleksiyonda ağrılı kilitlenmesine neden olur.<br />Bilek<br />Bileklerde hemen her zaman simetrik tutulum vardır.<br />Unlar stiloid çıkıntıda şişlik ve ekstansiyon kaybı erken tutulumu belirler.<br />Trianguler ligaman zayıflaması bileğin volar yüze kamasına neden olur.<br />İnterkarpal ligamanların tutlumuyla karpal kollaps oluşur.<br />Sinovit fibrozisi hızlandırarak kemiklerin ankilozuna neden olur.<br />MKF<br />Eldeki kavramanın kuvveti ile 5.metakarpal alt düzleme inerken elde ulnar deviasyon meydana gelir.<br />Ulnar deviasyonu kompanse edebilmek için el bileğinde radyal deviasyon meydana gelir.<br />MKF eklemde volar subluksasyon görülür<br /><br /><br />PIF<br />PIF eklemlerde kollateral vigaman desteğinin azalmasına yada kaybına ve sinovitin derecesine bağlı olarak üç tip deformite gelişir.<br />Buttoniere Deformitesi<br />Kuğu boynu deformitesi<br />PIF eklemlerinde instabilite<br />PIF eklemlerindeki sinovite bağlı efüzyonlar yada yumuşak doku kalınlaşmaları parmaklara fuziform görüntü kazandırır. (Mekik parmak)<br />DIF<br />RA da çok sık görülmeyen bib eklem tutulumudur.<br />Daha çok RF(+) hastalarda görülür.<br />RA ya bağlı olabileceği gibi beraberinde görülebilen osteoartroza bağlı da olabilir.<br /><br /><br />Eklemler dışında fleksor ve ekstansor tendon tutlumları görülür.<br />Fleksor tenosinovite bağlı tetik parmak oluşur.<br />Karpal tünelin fleksor tenosinoviti median sinir kompresyonuna neden olur. (Karpal Tünel Sendromu)<br /><br />Dirsek<br />Dirsekte ekstansiyon kısıtlanması en erken bulgudur.<br />Diresek medialindeki lezyonlar unlar sinire lateral lezyonlar ise radial sinirin posterior interoseoz dalına bası yaparak tuzak neropatisine neden olabilirler.<br />Diresekte ayrıca olegranon bursiti de sıktır.<br /><br />Omuz<br />Genellikle ilerleyici hastalıkta görülür.<br />Sinovite ilaveten çevre dokularda inflamatuar lezyonlar görülür.(Bursit, tendinit)<br />Rotator kılıfın zayıflaması sonucu caput humeri yukarıye sublukse olur.<br />Akromio klavikular eklem tutulumuda sıktır.<br />Temporomandibular Eklem<br />Bu eklemin tutulumunda ağzın açılması ağrılı ve kısıtlıdır.<br />Eklemde krepitasyon alınır.<br />RA dışı nedenleri ayırdetmek için BT ve MRI tetkikleri faydalıdır.<br />Eklemde yaygın erozyonlar RA lehinedir<br />Krikoarytenoid Eklem<br />Bu eklemin tutulumu stridora neden olur.<br />Eklem hareketleri aşırı kısıtlanırsa akciğerlere aspirasyon ve bununla ilgili komplikasyonlar ortaya çıkar.<br /><br />Sternoklavikular ve Manubriosternal Eklemler<br />Kısmen hareketsiz eklemler olduklarından bulgular hafiftir.<br />Hasta inflamasyonlu tarafına yatarsa ağrıdan yakınır.<br /><br />Kalça<br />Yürümenin bozulması en erken bulgudur.<br />Genellikle hastalığın ileri evrelerinde görülür.<br />İleri kartilaj destrüksiyonu ve iki taraflı erozyonlar gelişirse osteoporoz da eklenerek asetabulun pelvis içine itilir.(asetabular protrüzyon)<br />Avasküler nekroza bağlı olarak kaput femoris kollapsı oluşursa lateral subluksasyonlar gelişir.<br />Eklem civarındaki bursaların inflamasyonuda sözkonusudur (iliopsuas, trokanterik ve iskial bursit gibi)<br /><br />Diz<br />Diz tutulumu çok sık görülür.<br />Erken dönemde kuadriseps atrofisi ortaya çıkar.<br />Dizlerde fleksiyon kontraktürleri gelişip deformiteye neden olabilir.<br />Kartilaj kaybı ilerledikçe kollateral ve çapraz bağlarda gevşemeler ortaya çıkar.<br />Fizyolojik valgusu olan olgularda eklem hasarı çok daha ağır olarak gelişir.<br /><br />Ayak<br />MTF eklem tutulumu sıktır<br />Metatars başlarının plantar subluksasyonu sonucu PIF eklemlerinde tetik parmak oluşur.<br />Tersine PIF eklemleri dorsal yönde protrüze olurlarsa çekiç parmak deformitesi gelişir.<br />Hallux valgus ve hallux varus deeformiteleri sıktır.<br />Ayak ağrısı oluşturan bir diğeer neden de tarsal tünel sendromudur.<br />Servikal Omurga<br />Özellikle C1-C2 tutlumu önme taşır.<br />C1-C2 Subluksayonunun en erken bulgusu oksiputa yayılan ağrıdır.<br />Atlantoaksial eklem aralığının üç milimetreden fazla olması subluksasyon olarak kabul edilir.<br />Şiddetli erozyonla seyreden RA da diğer servikal seviyelerde subluksasyon görülebilir.<br />Multiple subluksasyonlar sevikal kolonda merdiven basamağı görüntüsü ortaya çıkarır.<br />Çeşitli seviyelerdeki subluksasyonlar yavaş gelişen bir tetraparezi tablosuna yol açabilir.<br />Ellerde ağrısız duyusal kayıp gelişmekte olan tetraparezinin habercisi olabilir.<br /><br />Oksipitoatlantal apofizer eklemlerin tenosinovitine bağlı olarak odontoid çıkıntı foramen magnuma protrüde olup üst servikal kort basısına yol açarak ani ölüm meydana gelebilir.<br /><br />Torakal ve Lomber Vertebra<br />RA ye bağlı olarak primer tutulum nadir görülür.<br />Apofizer bölgede gelişen sinovit kendisini epidural kitle olarak gösterebilir.<br />RA ya veya kullanılan steroidlere bağlı olarak torakal bölgede osteoporoz ve buna bağlı kompresyon kırıkları görülebilir.<br />Kulak<br />Kulak içi küçük eklemlerin tutulumuna bağlı olarak işitmede azalma görülebilir.<br />Kokleadaki tutuluma bağlı bilateral sensorinöral işitme kaybı görülebilir.<br />Eklem Dışı Bulgular<br />Romatoid Nodüller<br />Olguların 30 unda görülür.<br />RF + olgularda daha sık görülür.<br />Hastalık aktivitesiyle parallellik gösterir.<br />Basınç bölgelerinde, dirsek çevresi, parmak eklemleri, iskial, sakral çıkıntılar, oksiput kaidesi ve aşil tendonu görüldüğü yerlerdir.<br />Çoğunlukla sert, sıklıkla aşağıdaki periosta yapışık ağrısız nodüllerdir.<br />Hepatik Tutulum<br />Aktif RA karaciğer enzimlerinin yükselmesine neden olabilir.<br />NSAİ de enzim yüksekliği yapabilir<br />Felty sendromu olan hastalarda KC tutulumu 65 in üzerindedir.<br />Felty Sendromu<br />RA nın splenomegali ve lökopeni ile kombinasyonudur.<br />Hastaların 2/3 ü kadındır.<br />Genelde 5-7. dekadda ortaya çıkar.<br />Uzun süreli, seropozitif nodüler ve deformiteli RA lılarda görülür<br />RA ya göre artiküler hastalık daha ağır seyreder.<br />Bacak ülserleri sıktır.<br />RA ye oranla daha fazla extraartiküler bulgu vardır.<br />KC fonksiyonlarında bozukluk sözkonusudur.<br />ANA + tir.<br />Pulmoner Tutulum<br />Plörezi, interstisyel fibrozis ve nodüler AC hastalığı görülebilir.<br />Plevral sıvıda RF + C ve Glikoz düzeylerinde azalma karakteristiktir.<br />Kalıcı efüzyonlar fibrozise yol açar.<br />Parankimal pulmoner nodüller genelde asemptomatiktir ve seropozitif RA lılarda ortaya çıkar.<br />RA nın pinomokonyozla birlikte olan şekli CAPLAN sendromu olarak adlandırılır.<br /><br /><br />Kardiyak Tutulum<br />En sık komplikasyon perikardittir.<br />Genelde asemptomatiktir.<br />Çok seyrek olarak granilamatöz miyokardit ve buna bağlı AV Blok görülebilir.<br /><br />Göz Tutulumu<br />En sık görülen göz tutulumu keratokonjuktivitis sikka dır.<br />Bulguların şiddeti artritle uyumlu değildir.<br />Episiklerit genelde hastalık aktivitesiyle uyumludur.<br />Siklerit daha seyrek görülür.<br />Tedavi edilmeyen siklerit sikleromalaziye yol açar.<br />RA başlangıcından yıllar sonra Sjögren Sendromu görülebilir.<br />Seyrek olarak üveyit görülebilir.<br />Tedavide kullanılan ilaçlarda göz komplikasyonlarına neden olabilir.<br />Renal Tutulum<br />En sık renal komplikasyon kullanılan ilaçlara bağlı gelişen tablodur.<br />Özellikle altın, D Penisilamin, Siklosporin, NSAİ renal komplikasyonlara neden olabilirler.<br /><br />Nörolojik Tutulum<br />Tuzak nöropatileri en sık görülen nörolojik komplikasyondur.<br />Median,ulnar, posterior tibial ve radial sinirin posterior interosseoz dalı en çok etkilenir.<br />Diğer bir nörolojik komplikasyon başta atlantaaksiyel olmak üzere servikal vertebra subluksasyonlarına bağlı gelişen servikal miyelopatidir.<br />Dura ve koroid plexusa yerleşen amiloidoz, vaskülit, romatoid noüllere bağlı inme<br />Amiloidoz<br />Uzun süreli RA lılarda ortaya çıkar.<br />Proteinuri en belirgin bulgudur.<br />Kesin tanı için doku biyopsisi önerilir.<br />Amiloidoz hastalığın prognozunu olumsuz etkiler.<br /><br /><br />Muskuler Tutulum<br />Genellikle eklem inflamasyonu ve hareketsizliğe bağlı sekonder kas atrofileri görülür.<br />İlaca bağlı miyopatilerde görülebilir.<br />D Penisilamin difizpolimiyovite, hidroksiklorokin nöromiyopatiye neden olabilir.<br />Kronik seteroid kullanımında yaygın ve ağır kas atrofileri olur.<br />Hematolojik Tutulum<br />RA da görülen anemi multifaktoriyel nedenlere bağlıdır.<br />Aneminin derecesi hastalığın aktivitesiyle bağlantılıdır.<br />Başka neden ilave olmadığı sürece NN dir.<br />Bazen ilaç kullanımına ve Felty sendromuna bağlı trombositopeni görülebilir.<br />Pulmaner komplikasyonlar ve altın eozinofiliye neden olabilir.<br />Aktif RA da LAP sık görülür.<br />Genllikle mobil ve ağrısızdır.<br /><br />Vaskülit<br />RA nın klinik bulgularının çoğu küçük damar vaskülitiyle başlar.<br />En erken bulgu küçük damar vaskülitinin oluşturduğu romatoid nodüllerdir.<br />RA da sistemilk vaskülit nadir görülür.<br />Vaskülitli hastaların çoğunda HLA DR-4 pozitifliği vardır.<br />Vaskülit genelde on yıldan uzun süren vakalarda gelişir.<br />Küçük damar vasküliti sıklıkla cildi ve tırnak yatağını tutar.<br />P-ANCA yüksek, C3 ve C4 konsantrasyonları düşüktür.<br />Cilt Tutulumu<br />En sık görülen cilt lezyonu romatoid nodüllerdir.<br />Özellikle el ve parmak cildi sinovitle uyumlu olarak incelir, atrofiye olur.<br />Halmar eritem sık görülen bir bulgudur.<br />Bazan ilaç reaksiyonu olarak palpable purpura görülebilir.<br /><br />Kemik Tutulumu<br />RA da üç tip kemik tutlumu görülür.<br />1-)Fokal ve jux ta artiküler kemik mineral kaybı görülür.<br />Pannus dokusu komşu kemiğe invaze olarak ilerleyici fokal osteolizize neden olur.<br />Sonuçta karakteristik kistik erozyonlar oluşur.<br />2-) İnflamasyonlu ekleme komşu kemikte osteopeni vardır.<br />3-)İnflamasyonlu eklemlere uzak jeneralize aksiyel ve apendiküler osteopeni görülür.<br /><br /><br />Tanı<br />1-) Laboratuar<br /><br /><br /><br />2-)Radyoloji<br />Labaratuar Bulguları<br />RF:<br />Ra lı hastaların serumunda %75-80 pozitif bulunur.<br />Günümüzde ELISA yöntemi ile bakılmaktadır.<br />1:80 (60 IU) den yüksek titreler pozitif kabul edilir.<br />Klasik Igm RF diagnostik ve prognostik bir test olarak yararlıdır.<br />Yüsek titreler kötü prognozu belirler.<br />RF birçok hastalıktada görülebildiğinden klinikle desteklenmelidir.<br />Ig A alt grubu pozitifliği erozif seyirle ilişkilidir.<br /><br />CRP<br />RA da akut faz cevabın direkt bir ölçümüdür.<br />Hastalık aktivitesi açısından ESR den daha duyarlıdır.<br />Aktiviteyi belirleyen en önemli indikatördür.<br />İnatçı yüksek seyretmesi eklem destrüksiyonu, erozif hastalığı işaret eder ve daha erken agresif tedavinin başlatılmasını zorunlu kılar.<br /><br />Son yıllarda hastalık aktivitesinin takibinde kullanılmak üzere pek çok dokuya spesifik işaret tanımlanmıştır.<br />Kalprotektin ve sitidin deaminazın CRP ye göre daha iyi bir inflamasyon işareti olabileceği önerilmiştir.<br />ESR<br />30 mm/h (western metodu) üstündeki değerler aktiviteye işaret eder.<br />Nonspesifik bir testtir ve eritrositlerin sayı ve büyüklüğünü etkileyen durumlardan etkilenir.<br />Normal değerde olması hastalığın aktif olmadığını göstermez.<br />Trombositoz<br />Hastalık aktivitesiyle trombosit sayısı arasında belirgin ilişki sözkonusudur.<br /><br />Eozinofili<br />%5 yada daha yüksek eozinofiliyle seyreden RA da vaskülit, plöröperikardit, pulmaner fibrozis ve subkutan nodül indizansı yüksektir.<br />Özellikle vaskülit kompikasyonu açısından eozinofili belirleyici bir testtir.<br /><br />Anemi<br />%50 oranında görülür.<br />Kronik hastalık anemisi şeklindedir.<br />NN bir anemidir.<br />%30-50 oranında Fe eksikliği anemisi ile birliktedir.<br /><br /><br />İmmun Komplexler<br />Dolaşımdaki immun komplexler CRP gibi hastalığın seyrini belirleyen bir indikatördür.<br />Genellikle eklem dışı tutulumun varlığında (+) tir.<br />Bu hastalarda vaskülit gelişme olasılığı yüksektir.<br /><br />Sitokinler<br />IL-6 sinovyada aktif inflamasyon sırasında yüksek bulunmaktadır.<br />TNF alfa ve çözünür reseptörleri ile IL-2 çözünür reseptörleri de aktif inflamasyon sırasında artmıştır.<br /><br />ANA RA da artmış olarak izlenir.<br />Granülosit spesifik Ab lar hastaların 1/3 ünde (+) dir.<br />Çözünür bir nükleer Ag karşı oluşan anti- RA 33 ün RA için spesifik olabileceği bildirilmiştir.<br />Ayrıca histonlara, tek sarmal DNA veya Epstein-Barr virüsü ile ilgili Ag lere karşı oluşan Ab lar da RA da (+) olabilir.<br />Radyolojik Değerlendirme<br />Radyolojik görüntüleme yöntemleri RA nın tanısında ve hastalığın progresyonunun objektif olarak değerlendirilmesinde rol oynarlar.<br />RA da Radyolojik Bulgular:<br />1- Periartiküler yumuşak doku şişliği<br />2-juxta artiküler osteoporoz<br />3-Subkondural kemikte erozyonlar<br />4-Sinoviyal kist formasyonları<br /><br />RA lı hastaların radyolojik değerlendirmesinde konvansiyonel radyografiler, özel tekniklerle çekilen radyografiler, sintigrafi, artrografi, BT ve MRI kullanılmaktadır.<br />Konvansiyonel Radyografiler<br />RA lı hastaların radyolojik değerlendirmesine konvansiyonel grafilerle başlanır.<br /><br /><br /><br /><br />EL<br />Erken dönemde eklem çevresinde simetrik yumuşak doku şişliği, juxtaartiküler osteoporoz ve artiküler kıkırdakla komşu olmayan bölgelerde “bare” erozyonlar görülür.<br />AP grafilerde metaakarp başlarında,proximal falanxlarda erozyonlar görülür.<br />Geç dönem bulgular ise eklem aralığında daralma, subkondral erozyonlar, subluksasyonlar ve yaygın osteoporozdur.<br />AYAK<br />RA lı hastaların % 80-90 ında ayak eklemlerinde tutulum vardır.<br />MTF eklemlerin değerlendirilmesinde yüksek reezolüsyonlu grafiler gerekir.<br />Ayak eklemlerinde görülen radyolojik bulgular el eklemine benzer.<br /><br />DİZ<br />RA lı hastaların % 80 inde tutulmuştur.<br />Ayakta yük vererek çekilen grafilerde kartilaj kaybı ve subluksasyonlar, fleksiyonda lateral grafilerde ise patellofemoral eklem ve pozisyonu değerlendirilir.<br />Dizlerde her üç kompartmanda uniform daralma vardır.<br />Marjinal erozyonlar ve intraosöz sinovyal kistler görülebilir.<br />KALÇA<br />Femur başının kondrosoz bileşkesinde sinovvyal kistler oluşabilir.<br />Eklem kartilajının kaybı ile birlikte femur başı aksiyel yönde yer değiştirir.<br />Kartilaaj tamamen harap olduğunda femur başı asetabulumu aşındırarak asetabular protrüzyon oluşur.<br />Tipik RA pelvisinde bilateral kalça eklemi tutulumu, asetabular protrüzyon ve osteoporoz görülür.<br />Kortikosteroid kullanan hastalarda osteonekroz<br />açısından dikkatli olunmalıdır.<br />Servikal Omurga<br />RA lı hastaların % 60-70 inde bildirilmiştir.<br />Odontoid çıkıntıyı gösteren ağız açık AP ve fleksiyonda lateral grafi ile değerlendirilir.<br />Atlantoaksiyal eklem tutulumunda erozyonun eşlik ettiği yada etmediği subluksasyonlar sıktıır.<br />Atlantoaksiyal subluksasyon lateral grafide daha iyi değerlendirilir.<br />C1-C2 arasında vertikal subluksasyonlar görüülebilir.<br />Özel Teknikler<br />Magnifikasyon Teknikleri<br />Düşük kilovat radyografiler<br />Kseroradyografi<br />Sintigtafi<br />BT<br />MRI<br /><br />Hastalardaki kayıpları değerlendirmek amacıyla değişik sorgulama yöntemleri geliştirilmiştir.<br />Özürlülük (disabilite) değerlendiriminde ; HAQ (Health Assesment Questionnaire), AIMS(Arthritis Impact Measurement Scales) ,Disability İndex ve Steinbrocker indeksleri kulnılmaktadır.<br />Bozukluk (İmpairment) değerlendiriminde; el değerlendiriminde (grip strength),yürüme zamanı,SFOI (Signals of Functional Impairment) skalaları kullanılmatadır.<br />Engellilik (Handicap) değerlendiriminde; HAQ, AIMS vs. kullanılır.</div> </span>Simayhttp://www.blogger.com/profile/04280412944418248336noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-9168672105812745474.post-3349317456619564282007-12-13T22:51:00.001+02:002008-12-09T19:13:51.241+02:00Fizik Tedavi de Kaplıca Tedavisi (Balneoterapi)<img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5143564366297693490" style="FLOAT: right; MARGIN: 0px 0px 10px 10px; CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi4fdDN-dRSARIUOmuESILOSmqLlBgc5yf765WGrkwH-eae6UHaqiuhAkyUxJuzUdFSeutIT0zCYAz12ATPmM4XKfcIHk7tTUaJjTvvF3C7GUvllTK9O5d2EKjuaWAQ7qo1tUbGecGSz-w/s320/Resim2.png" border="0" /><br />Balneoterapi doğal enerji kaynaklarından sıcak maden suyu, gaz ve çamur ile yapılan bir tedavi yöntemidir<br />Balneoterapinin bir komponenti olan hidroterapide suyun fiziksel özellikleri ön plandayken balneoterapide kimyasal içeriğide önemli rol oynar<br />Balneoterapinin tarihi M.Ö. devirlere uzanır<br />Mısır ve Madagaskarda sıcak suların din ve sağlık amacıyla kullanıldığı Tevratta yazılıdır<br />Etiler ve Friklere ait kalıntılar da Anadolu daki kaplıca örnekleridir<br />Kaplıca tedavisinde ilk bilimsel görüşü Yunanlılar kazandırmıştır<br />Hipokrattes De Natura Hominis adlı kitabında doğal kaynaklarla ilgili tedavinin esasını açıklamıştır<br /><br /><span class="fullpost"><br />1938 yılında İslanbul Üniversitesi bünyesinde kurulan Hidroklimatoloji kürsüsü kaplıca hekimliğinin Türkiyedeki temelini oluşturmuştur.<br />Bu birim 1975 yılında Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji adını almış ve 1983 yılında A.D. olmuştur.<br />Balneoterapi uygulamaları içine;<br />Termal banyo uygulamaları,<br />doğal mineralli sularla yapılan içme kürleri,<br />inhelasyon uygulamaları ve gazlar girer<br /><br /><br />Balneoterapinin çeşitli hastalıklarda endikasyon ve kontraendikasyonlarını inceleyen bilim dalına balneoloji adı verilir<br />Balneoloji banyoların bilimi anlamına gelmektedir<br /><br />Banyo vücudun tamamının veya bir kısmının fiziksel yada kimyasal etki altına tutulmasıdır<br />Kısaca balneoterapi doğal kaynakların tedavi amacıyla kullanımıdır<br />Balneoterapi kür tarzında yapılır<br /><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkNEP1R7k_w3APmX99beb-rZU9FJeHy3NQimLw7yEQ_GTI2D1W0j3VenMoxgyKuKS98nJhhgTWYyjQX_HH0OoSE-xwxwunKLpzGhu_6uc7Fi0yF7_xXeW1oBakONzhO0IbB6Fo9D5frxs/s1600-h/Resim1.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5143563958275800354" style="FLOAT: right; MARGIN: 0px 0px 10px 10px; CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkNEP1R7k_w3APmX99beb-rZU9FJeHy3NQimLw7yEQ_GTI2D1W0j3VenMoxgyKuKS98nJhhgTWYyjQX_HH0OoSE-xwxwunKLpzGhu_6uc7Fi0yF7_xXeW1oBakONzhO0IbB6Fo9D5frxs/s320/Resim1.jpg" border="0" /></a><br />Kaplıca tedavisi ise doğal balneolojik etkenlerin bulunduğu yerlerde yapılan balneoterapi uygulamalarıdır.<br />Kaplıca kürlerinde hastalar yaşadıkları yerlerdeki olumsuz fiziksel, kimyasal ve psikososyal faktörlerden uzaklaşarak kaplıca yöresinin doğal koşullarının etkisi altında kalırlar.<br />Kür merkezlerinde hastaların hastalıklarıyla ilgili eğitimi ve iyileşmeleri yönünde motivasyonla elde edilen psikolojik bir etki de sözkonusudur<br />Kaplıca kürleri hastalara ve hastalığa göre palnlanır ve genellikle diğer tedavi yöntemleriyle kombine edilirler<br /><br />Kaplıca tedavisi bir klinikte yatırılarak kapalı kür yada stasyoner kür, bir otel yada pansiyonda konaklayarak hekim kontrolünde açık kür yada serbest kür şeklinde uygulanır<br />DOĞAL KAYNAKLAR<br />Termomineral sular içlerinde katyon olarak Na, Ca, Mg ve anyon olarak SO4, HCO3 ve Cl içerirler<br />Doğal mineralli bir suda %20 minimolün üzerinde bulunan anyon ve katyonlar o suya adını verir<br />Doğal sıcaklıkları 20 derecenin üzerinde olan sulara termal sular denir<br />Doğal sıcaklıkları 20 derecenin üzerinde ancak toplam mineral içeriği 1gr/lt’nin altında olan sulara akrotermal sular denir<br />Çözünmüş olarak 1 gr/lt.’nin üzerinde mineral içerenlere mineralli su yada maden suyu denir<br />Mineralli su aynı zamanda termal özellikler de taşıyorsa termomineral su adını alır ve içerdiği minerale göre isimlenidirilir<br />Birden fazla mineral içeiriyorsa karışık termomineral sulardan bahsedilir<br />Termal özelliği olmayan ve mineral içeriği 1 gr/lt’nin altında olan ancak tedavi edici özelliği olan sulara ise akratopegal sular denir.<br />PELOİDLER ( Doğal Çamurlar )<br />Çamur banyoları yada çamur paketleri şeklinde uygulanır<br />Su içerebilir veya kuru olabilir<br />Genellikle termomineral sularla karıştırılarak uygulanırlar<br />Yüksek su bağlama kapasiteleri olan asit Ph daki peloidlere turba adı verilir<br />Çeşitli boya maddeleri, humik asitler ve rezorbe olabilen östrojen benzeri maddeler içerirler<br />Ek olarak bataklar deniz ve delta balçıkları ve topraklar da peloidler gurubuna girer<br />DOĞAL GAZLAR<br />Doğrudan gaz halinde yada termomineral suların içinde çözülmüş olarak yeryüzüne çıkarlar<br />En çok CO2 gazı kaynakları bulunur<br />Bu gurup içinde kükürt ve azot gazı kaynakları ve radyoaktif radon gazı kaynakları da sayılabilir<br />BALNEOTERAPİ YÖNTEMLERİ<br />1-Banyo Uygulamaları<br />2-Gaz Bnyoları<br />3- İçme Kürleri<br />4-Tazyikli Duşlar<br />5-İnhalasyon Kürleri<br />6-Peloid Uygulamalrı<br />7-Mukoza ve Yıkama Duşları<br />Banyo Uygulamaları<br />Değişik ısı sıcaklıklarında tüm vücut immersiyonu yada bölgesel (extremite banyoları, yarım vücut banyosu, oturma banyoları gibi) uygulamalar olabilir<br />Banyo uygulamaları genellikle seri halinde tekrarlayan immersiyonlar şeklinde uygulanır<br />Her banyo 20-40 dakikalık süreleri kapsar<br />Haftada birkaç kez uygulanmak üzere her kürde 15-20 seans uygulama yapılır<br />Balneoterapini Etki Mekanizması<br />1- Özel Etki:<br />Fiziksel ve kimyasal olmak üzere iki gurupta ele alınır<br />A-FİZİKSEL ETKİ<br />Hidrostatik Basınç Etkisi:<br />Ortaya çıkan net etki venöz basınç dönüş artışı şeklindedir.<br />Havayla dolu boşlukların volümleri azalır.<br />Diafragma yukarıya kalkar.<br />İntratorasik basınç artar.<br />Akciğerde vazal bölge dolaşımı, apikal bölge kanlanması artar, venöz dönüş kolaylaşır.<br />RV basınç artışına bağlı olarak kalpte yüklenme oluşabilir ve MS gibi durumlarda pulmoner ödem provake olabilir.<br />Suyun kaldırma kuvvetinin etkisi (bouyancy)<br />Net etki cisimlerde ağırlık kaybı şeklinde olur<br />Mineral banyosunda önemli derecede ağırlık azalması sağlanır<br />Vücudun su içinde hareketi kolaylaşır, hareket için gerekli kas gücü azalır<br /><br />Balneoterapi ankilozun önlenmesi, dejeneratif eklem hastalıkları, muskuler atrofiler, paralizilerde, ameliyat sonrasında egzersiz için ağırlıksız uygun bir ortam sağlar<br />Sıcaklığın Etkisi (Termal enerji transferi)<br />Su sıcaklığı iletmede havaya göre çok daha iyi bir ortamdır<br />Girdap banyoları gibi suyun hareketli olması durumunda ısı transferi daha da artar<br /><br />İnsan organizması iç ortam sıcaklığını korumak için radyasyon, kondüksiyon, konveksiyon ve evoporasyon yollarını kullanır<br />Kaplıca ortamında kondüksiyon yoluyla ısı kazanılır<br />Vücut ısısındaki her derece yükselme için kalp hızı 15,3 atım, 37 derece üzerindeki her derece için 8-10 atım artış olur<br />Arteriyal kan basıncı hafif yükselir, sonra giderek düşer<br />Banyo uygulamaları suyun ısısna göre sınıflanabilir:<br />Hipotermal banyo 33 derece altındaki sıcaklıkları kapsar<br />İzotermal banyo 34 derece ile 35 derece arasındaki sıcaklıkları kapsar ve vücut ısısnda belirli bir artışa yol açmaz<br />36-40 derece sıcaklıklar arasındaki banyolar termal, 40-45 derece arası ise hipertermal olarak kabul edilir<br />Hipertermal sularla tüm vücut immersiyonu daha çok bölgesel uygulamalar şeklinde tercih edilir<br />İzotermal ve hipotermal banyolarda mekanik ve kimyasal etkiler, termal ve hipertermal uygulamalarda ise termik etki ön plandadır<br />B-KİMYASAL ETKİ<br />Kaplıca sularındaki CO2, sülfür, sülfit, radyum, radon, Fe, I ve Br hem cilt hem de solunum yoluyla vücuda girebilir<br />Na, Ca, HCO3, sülfat, Cl, Zn, St ve yitriyum ise sadece ciltten girebilir<br />Ciltte girişin en yoğun oladuğu yerler kıl kökleri ve ter bezleri ağızlarıdır<br />Deri su içinde belli sürede maksimum su absorbe eder<br />Difüzyon banyo süresiyle doğru orantılıdır<br />Banyonun yinelenmesiyle difüzyon azalır<br />Penetre olan bileşikler kan veya lenf yoluyla hızla yayılır ve asıl organ ve dokularda konsantre olurlar<br />Örneğin iyot trioid bezini kalsiyum kemikleri, sülfür konnektif dokuyu etkiler<br />Sülfür polisakarit yapımında kullanılarak endotel ve kartilajda dejenerasyona neden olabilir<br />Hyalüronidazı inhibe eder, antiallerjik etkisi vardır<br /><br />• Minerallerin her iki yönde deriden geçişi sözkonusudur.<br />• Özellikle hipotermal sularda Na, K, Cl, SO4 ve Fe organizma dışına difüze olabilir.<br />• Kantitatif olarak deri içine SO4 iyodid, elementer iyod ve sülfit girebilir.<br /><br />Yağda eridiği için CO2 cilt altı yağ tabakasından vücuda girer<br />Cilt seviyesinde termoresptörlerin duyarlılğı değişir<br />Kalp hızı azalır, sistolde kan basıncı düşer<br />Ventilasyon total volümü artar<br />Alveolar CO2 konsantrasyonu artar<br />Ciltte belirgin bir pembelik oluşur<br />2)Genel Etki<br />Balneoterapi sonunda bütünsel bir etki ortaya çıkar<br />Balneoterapi daha çok stimulasyon ilkesini ve bir tür egzersiz ile tedaviyi kullanır<br /><br /><br />Blneoterapi sırasında organizma bir stres ve uyarılma halindedir<br />En temel uyaran termal etkidir<br />Bu uyarı hipotalamik nöronların stimulasyonu ve limbik sistem aktivasyonuna neden olur<br />Hipotalamustan CRH salınımı artar ve ACTH normalin 20 katına kadar artar<br />Balmeoterapinim Sistemlere Etkisi<br />1)Kardiyovasküler Sistem<br />Hidrostatik basınç etkisiyle venöz dönüş artar ve sağ kalbe dönen kan miktarı artar<br />Santral venöz basınç artar<br />Boyun venlerinde dolgunluk oluşur<br />RV basıncı artar ve pulmoner kan akımı artar.<br />Pulmoner arter basıncı artar.<br />Kardiyak atım hacmi artar.<br />Serin sularda yapılan banyolarda vagal aktivite artar (Dalma refleksi)<br />Kalp hızında %15’lik bir azalma izlenir<br />Sıcak sularda ise kalp hızı artar<br /><br /><br />Isının bir diğer etkisi periferik dolaşım sisteminde vazodilatasyondur<br />Isı ile periferik direnç düşer<br />Suda kalma süresi uzadıkça hipotansiyon gelişebilir<br /><br /><br /><br />CO2’li sular da periferik vazodilatsayona neden olurlar<br />Artmış venöz dönüş OSS uyararak periferik vazodilatasyona neden olur<br />SOLUNUM SİSTEMİ<br />Hidrostatik basınç artışı göğüs kafesine external çevresel bir kuvvet uygular<br />FRC, VC, TLC, İRV ve göğüs duvarının kompliansı azalır<br />Havayolu direnci artar, hava giriş çıkış süreleri uzar<br />TV artar<br />Solunum hızlanır ve solunum işi artar<br />İnspirasyon güçleşir, expiirasyon kolaylaşır<br />KAS İSKELET SİSTEMİ<br />Kas dokusundaki kan akımı normalin ikibuçuk katına kadar artar<br />Kastaki oksijen konsantrasyonu artar, başta laktik asit olmak üzere metabolik artıkların uzaklaştırılması kolaylaşır<br />Distalde ödemin çözülmesi de toksik metabolikleri uzaklaştırır<br />Yüzeyel ağrı reseptörleri etkilenerek ağrı eşiği yükselir<br /><br /><br />Suyun kaldırma kuvvetine bağlı olarak vücut bölümleri daha iyi pozisyonlanır ve hareket ettirlir<br />Özellikle paralitik yada artiritik durumlarda önemlidir<br /><br /><br /><br />Isı etkisiyle kollojen dokunun elastikiyetinde artış olur<br />Su viskozitesi harekete direnç oluşturarak aktif yardımlı egsersiz uygulamaları için uygun bir ortam yaratır<br /><br />İmmersiyon etkisiyle muskuler relaksasyon sağlanır<br />Böylece extremite pozisyonlanması ve hareketi kolaylaşır<br />Tonus değişikikleri, pozisyon duyusu, persepsiyon, propriosepsiyonda değişiklikler izlenir<br />RENAL ETKİ<br />Santral hipervolemi ve kardiyak output artışı renal fonksiyonları etkiler<br />Banyo Diürezi<br />İdrar atılım ve idrar Na atılımında artış izlenir<br />Serbest su kliresni ve ozmotik klirens artar<br />PAH, İnülin ve kretin klirensleri pek etkilenmez<br />Atrial ve pulmoner arter basıncı artar<br />Baroreseptörler uyarılarak renal arter ve glomerüler aparata giden sempatik aktivite baskılanır<br />Bunun sonucu olarak idrar hacmi artar ve diüretik etki oluşur<br /><br /><br />Renal PG sentezi artar<br />Plazma renin aktivitesi düşer<br />Aldosteron %80’ e kadar azalır<br />İdrar Na atılımında %200-300 civarı artış olur<br />Tubuler Na geri emilimi azalır<br />Bu etkiden sorumlu mekanizma ANF’ dir<br />Vücut immersiyonu ile ANF düzeyleri 2 kat artar<br />Deri ve Mukozalar<br />Deri kimyasal etmenlerden ilk etkilenen dokudur<br />Deri ve mukoza kimyasal maddelerin vücuda alınması yada depolanmasından sorumludur<br />Hematolojik Etkiler<br />Hidrostatik basınç artışı sonucu venöz dönüş artar<br />Ekstravasküler sıvı azalır<br />İntravasküler sıvı artar<br />Hemodilüsyon meydana gelir<br />Plazma kan viskozitesi, Hb ve Hct artar<br />Balneoterapinin Endikasyon ve Kontrendikasyonları<br /><br />Balneoterapi lokomotor sistem hastalıklarında ideal bir tedavi yöntemidir<br />Balneoterapi egzersiz yoluyla organik fonksiyonların düzenlenmek istendiği durumlarda çok elverişlidir<br />Uygulama Alanları<br />• Kas iskelet sistemi hastalıkları<br />• Solunum sistemi hastalıkları<br />• Metabolik hastalıklar<br />• Üriner sistem hastalıkları<br />• Jinekolojik hastalıklar<br />• Dermatolojik hastalıklar<br />• Nörolojik sorunların rehabilitasyonu<br />• Posttravmatik yada postoperatif durumlar<br />Mutlak kontendikasyonlar<br />• Tüm akut areşli iltihabi durumlar ve kronik infeksiyonlar<br />• Kronik progresif hastaliklar, neoplastik hastalıklar<br />• Dekompanse organ yetmezlikleri<br />• Akut kanamalar ve kanama riski olan durumlar<br />• Akut obstrüksiyonlar (üriner, interstisyel, bilier gibi)<br /><br />Göreceli kontrendikasyonlar<br />• Labil HT<br />• MI sekelleri<br />• Kompanse kalp hastalıkları<br />• Buerger hastalığı<br />• Varisler<br />• Ven trombozları<br />• Erişkin tip diabet<br />• Anemi<br />• Gebelik<br />• Kognitif fonksiyon bozuklukları<br />• Menapoz<br />• Geriatri<br />• Flebitler<br /><br />Romatizmal Hastalıklarda Balneoterapi<br />Lokomotor sistem eksternal uygulamalara en iyi yanıt veren sistemdir<br />• Romatizmal hastalıklarda balneoterapinin etkileri;<br />• Ağrının azaltılması<br />• Egzersiz<br />• Deformitelerin önlenmesi<br />• Hastanın iyilik halinin ve yaşam kalitesinin artırılması olarak sayılabilir<br /><br /><br />Günlük yaşam stresinden uzaklaşmak ve pskojenik destek ağrı oluşum mekanizmasından birini ortadan kaldırır<br />Fibromyalji gibi hastalıklar balneoterapi için sıklkla başvuran hasta gurubunu oluşturur<br />Balneoterapi hem spazmı çözerek hemde ağrı eşiğini artırarak ve analjezik etki ile ağrı- kas spazmı- ağrı kısır döngüsünü kırabilir<br />Etyolojiik faktörlerden stresi ortadan kaldırır<br />Patogenezde yer alan anoksi de periferik dolaşımdaki artışa bağlı olarak azalır<br /><br />Enflamatuar romatizmal hastalıklar içinde kaplıca tedavisine en çok başvuran olgular seronegatif spondiloartropatiler, özellikle de ankilozan spondilittir<br />Kaplıca kürleri suyyun göğüs kafesinde oluşturduğu hidrostatik basınç ile solunum egzersizi sağlar<br />Kaldırma gücü ve termal uyaran ile paraspinal kas tonusu azalarak omurga hareketleri kolaylaşır, egzersize olanak sağlanır </span>Simayhttp://www.blogger.com/profile/04280412944418248336noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-9168672105812745474.post-19191002070784159622007-12-17T21:01:00.001+02:002008-12-09T19:13:50.981+02:00Eklem Romatizması ve Fizik Tedavi<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj5_x3KvAB-sug_GXhpYlJ6U7FfbQh7DmBTXDdDppopbfBjhXpDH0AxLl5K0z3pNhVKXkcKHDHXzBEu4apqBcND2PuKDICGGAxMJbUxANZwX8wOrm1H1viAc6JLVnVkDDLRVNTdBaaM0yw/s1600-h/1983471406ED614E85F2D23Eb.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5145023663715818082" style="FLOAT: right; MARGIN: 0px 0px 10px 10px; CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj5_x3KvAB-sug_GXhpYlJ6U7FfbQh7DmBTXDdDppopbfBjhXpDH0AxLl5K0z3pNhVKXkcKHDHXzBEu4apqBcND2PuKDICGGAxMJbUxANZwX8wOrm1H1viAc6JLVnVkDDLRVNTdBaaM0yw/s320/1983471406ED614E85F2D23Eb.jpg" border="0" /></a><br />Akut Eklem Romatizması A grubu beta hemolitik streptokoklarla ilişkili olarak gelişen inmünolojik bir reaksiyon sonucunda temel olarak eklemler, kalp, damarsal yapılar, deri ve sinir sistemini etkileyen akut sitemik inflamatuar bir hastalıktır<br /><br />Akut Eklem Romatizması romatizmal kalp hastalığı gibi önemli komplikasyonu nedeniyle gelişmekte olan ülkelerde hala önemini korumaktadır<br /><span class="fullpost"><br />EPİDEMİYOLOJİ<br />İnsidansi 5/100.000 ile 815/100.000 arasındadır<br />Sosyoekonomik düzeyi düşük ve kalabalık aile yapısı sıklığı arttırır<br />En sık 5-9 yaş arası çoçuklarda rastlanmakla beraber az oranda erişkinlerdede görülür<br />Hastalığın tekrarlama riski önceden Akut Eklem Romatizması geçirenlerde daha fazladır<br />Hastalığın epidemiyolojisinde çevresel ve genetik faktörlerin rolü olduğuna inanılıyor<br /><br /><br />ETİYOLOJİ<br />Hastalık A grubu beta hemolitik streptokoklara baglı olarak gelişen boğaz enfeksiyonları sonucu oluşmaktadır<br />Enfeksiyon odağının mutlak boğaz olması gerekir<br />Streptokokların etken olduğu pyodermi ve impetigo sonrası Akut Eklem Romatizması görülmez<br />Streptokoksik bogaz enfeksiyonları geçirenlerin %3 de tablo gelişir<br />Özellikle M18A gruba Streptokoklar Akut Eklem Romatizması gelişiminde suçlanmışlardır<br /><br />A gruba sreptokokların bir çok türü olup protein yapılarındaki değişiklikler Akut Eklem Romatizması gelişiminde belirleyici rol oynarlar<br />Akut Eklem Romatizması patogenezinde TNF alfa, İL-8, İL-6, serum neo protein, sTNFR, sIL-2R düzeylerinde yükselme, miyozin ve kardiyak proteinlere karşı IgG spesifik yanıtta artış vardır<br />HLA-10, HLA-B35 vd HLADR4 doku grubu antijenleri Akut Eklem Romatizması li hastalarda belirgin oranda yüksek bulunmuştur<br />PATALOJİ VE İNMÜNO PATALOJİ<br />A grubu streptokokların antijenik özellikte taşımakta olan ve değişik dokularda çapraz reaksiyon verebilen bir çok bileşeni vardır<br />Streptokok mebranı gliko proteinle veya karbonhidrat bileşenleri hem hücresel hemde humoral inmünite ile doku hasarına neden olur<br />Miyokart hücrelerinde sarkoplazmik mebran ve kapakcıklardaki bağ dokusu tutulumu ile pankardit, beyinde nükleus kaudatusun tutulması ile kore oluşabilir<br /><br />Bu patolojik sekellerin gelişiminde 2 mekanizma ileri sürülmektedir<br />1)A gruba streptokokların salgıladığı ekstra sellüler toksinin miyokart kalp kapakçıkları, sinovya beyin gibi hedef dokular üzerindeki toksik etkisi<br />2)İnsan dokularında normal olmayan immun yanıt gelişmesi<br /><br />A gruba beta hemolitik streptokokların hücre duvarında bulunan grup spesifik poli sakkaritler antijenik olarak kalp kapakçıklarındaki glikoproteinlerle benzer yapıdadır<br />Kronik romatizmal kalp hastalığı geçirenlerde poli sakkaritlere karşı oluşan antikorlar etkinliklerini uzun süre devam ettirir<br />Sarkolema mebranına karşı gelişen antikorlarında miyokardit gelişiminde rolü vardır<br /><br /><br />A gruba steptokokların Mproteini ile insan dokusu arasında çapraz reaksiyon vardır<br />Mproteini insandaki bazı dokularla aynı aminoasit dizisini içermektedir<br /><br />Akut Eklem Romatizması de kalp katmanlarında hastalık için patognomonik olan Aschoff cisimleri görülür<br />Bunlar histopatolojik olarak fibrinoid nekrotik doku içeren dissemine, fokal inflamatuar lezyonlardır<br /><br />Akut Eklem Romatizması de görülen artritin özelliği sinovyal hipertirofi, kemik erezyonu yada kıkırdak kaybı gibi patolojilerin gelişmemesidir<br />KLİNİK BULGULAR VE TANI <a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiroUpjouMihpwzShe7XO2HVY7xT8ll97Vpfn8QtDEOIhRdXlxo7eTqNYDL0UP4duEUcDlwqLrTdLft4pUvMI6HNriBhV256WAmHwe7PH0ot8ov-LtwxlVbTd5verG5xdBERxzJ2d50_x4/s1600-h/sagliklisani_romatizma.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5145019811130153554" style="FLOAT: right; MARGIN: 0px 0px 10px 10px; CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiroUpjouMihpwzShe7XO2HVY7xT8ll97Vpfn8QtDEOIhRdXlxo7eTqNYDL0UP4duEUcDlwqLrTdLft4pUvMI6HNriBhV256WAmHwe7PH0ot8ov-LtwxlVbTd5verG5xdBERxzJ2d50_x4/s320/sagliklisani_romatizma.jpg" border="0" /></a><br />Akut Eklem Romatizması in dogal seyri streptokoksik faranjit ile başlar<br />İnfeksiyondan sonra semtomların başlaması için geçen süre 2 yada 3 hafta olup ortalama 18 gündür<br />Hastalığa özgü tanı koydurucu bir bulgu yada labaratuar testi bulunmamaktadır<br /><br />Tanı kriteri olarak modifiye Jones kriterleri kullanılmaktadır<br /><br />Sadece eklam tutulumu olan hastalarda 1 ay yada daha kısa bir süre içinde iyileşme olurken kardit olgularında hastalık süresi 6 aya kadar uzayabilir<br />Tekrar yeni atak geçiren hastalarda klinik daha atipiktir ve tüm klinik bulgular bir arada görülmeyebilir<br /><br />KARDİT<br />Akut Eklem Romatizması in en önemli ve kronikleşebilen tek komplikasyonudur<br />Akut dönemde perikard, epikard, miyokard ve endokardın beraber tutulduğu pankardit şeklindedir<br />Klinik olarak önceden olmayan üfürüm varlığı radyolojide kalpte büyüme KKY bulgular perikardiyal sürtünme sesi yada efüzyon varlığı ile konur<br />En sık mitral kapak daha az olarak aort tutulur<br />Akut dönemde kapakçıklarda yetmezlik kronik dönemde ise skar dokusu gelişmesi nedeniyle balık ağzı görünümü ve stenoz görülür<br />ARTRİT<br />Akut Eklem Romatizması de en sık görülen semptom olup çocukların %46-65’inde bulunur<br />Semptomlar poliartritik, asimetrik ve gezici tarzdadır<br />Tutulan eklemde aşırı hassasiyet olup eklem üzerinde şişlik, ısı artışı ve kızarıklık izlenir<br />Eklam agrısı ınflamasyona göre beklenenden daha şiddetlidir<br />İlk tutulan eklemde semptomlar kaybolurken diğer eklemde şikayetler başlar<br />Akut Eklem Romatizması de bir eklem tututlumu 1-2 haftayı geçmez<br />Bu süre uzarsa çocukluk çagının diger romatizmal hastalıkları tanıda düşünülmelidir<br /><br /><br />En çok tutulan eklemler diz ayak bileği dirsek ve el bileğidir<br />Asprin tedavisine çok iyi yanıt alınır, 12-24 saat içinde semptomlar geriler<br />Eklem tutulumu ne kadar şiddetli ise kalp tutulumu o kadar hafif olur<br /><br /><br />Akut dönemde eklem sıvısı aspire edilirse inflamasyonla uyumlu bulgular görülür<br />PMNL de hafif artış (ortalama 26.000/mm3)<br />Kompleman ölçümlerinde C1q, C3,C4 düzeyleri orta derecede aktive olur<br />Sinovyal sıvı analizinde hastalığa özgü bir bulgu yoktur<br /><br />KORE<br />Sydenham kore esktremitelerin, yüz ve gövdenin istemsiz, amaçsız ve düzensiz hareketleridir<br />Steptokoksik faranjit ile semptomların gelişimi arasında uzun bir periyot vardır<br />Akut Eklem Romatizması gelişen çocukların %10 da kore gelişir<br />En sık 10 12 yaş kız çocuklarında görülür<br />İlk belirti el yazısında yada düğme ilikleme gibi el becerilerinde bozukluktur<br />Yürüme bozukluğu, dizartri, güçsüzlük ve emosyonel labilite diğer belirtilerdir<br />Kore Akut Eklem Romatizması tanısını tek başına koydurur<br />Kore geçiren hastalarda kardit oranı daha düşüktür<br />ERİTEMA MARGİNATUM<br />Akut Eklem Romatizması de %1 oranında görülür ve hastalığa özgüdür<br />Makuler, ortası soluk kenarları dalgalı ve sirsine kaşıntılı olmayan bir cild lezyonudur<br />En çok ekstremitelerin proksimalinde ve gövdede rastlanır ve çok sayıda olur<br />Lezyonlar saatler içinde oluşabilir ve kaybolabilir<br />Sadece karditli hastalarda ortaya çıkar<br /><br />SUBKUTAN NODÜLLER<br />Akut Eklem Romatizması de çok sık rastlanan bir bulgu degildir<br />Görülme sıklıgı %1-34 arasıdır<br />Ekstremitelerin ekstansör yüzlerinde, kemik yüzeyler üzerinde ve tendon bileşkelerinde görülür<br />Çoğunlukla aktif karditli hastalarda görülür<br /><br />MİNOR KRİTERLER<br />Tani için özgün degildir <img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5145019531957279298" style="FLOAT: right; MARGIN: 0px 0px 10px 10px; CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhWcunlm_HFOeVHEnJLq0-jcRz2AJoUcfbIWgjRmjPubpERACDK1VkBLTqjAGmdIaOPm-4x4jAKUNjXIVlcMVrWLmXGAxA2Nbd9lSUErSgdyJff7D_w76lsAiOGI1WrrXBr0qvL5-nYulY/s320/romatizma.jpg" border="0" /><br />Artralji, ısı artışı, kızarıklık hassasiyet olmaksızın eklem agrısı vardır<br />Çocukluk çagındaki trama yada büyüme ağrılarından ayrılmalıdır<br />Asprin ve diger NSAİ lere çok iyi yanıt verir<br />Akut Eklem Romatizması de ateş genelde hafif derecede olur<br />ESR, CRP artışı minör kriterdir ve daha çok antiinflamatuar tedavi etkinliğinin takibinde önemlidir<br />Hastaların %28-40 da EKG de PR aralığında uzama görülür<br /><br /><br />Hastaların %80’ninde ASO düzeylerinde yükselme olur<br />Antideoksiribonükleaz B (AntiDNA ase B) ve hyalüronidaz (AH) gibi antikorlarda dikkate alınırsa bunlardan birinin yüksek blunma oranı %95’e çıkar<br /><br />AYIRICI TANI<br />Akut Eklem Romatizması de hastalıga özgü klinik ve labaratuar bulgusu yoktur<br />Akut dönemde jüvenül kronik artrıt ve diger kollojen doku hastalıkları ile karışabilir<br />JKA da eklem tutulumu kronik özellikte ve deformitelere neden olabilir<br />RA ra aspirine yanıt iyi değildir<br /><br />Akut Eklem Romatizması ile diger karışabilecek hastalık enfektif endokardittir<br />Akut Eklem Romatizması li hastalar antibiyotik profilaksisi altında oldugundan kan kültürleri negatif çıkacagında tanıda karışıklığa neden olabilirler<br /><br /><br />Viral hepatitin prodromal döneminde poliartralji ve poli artrit görülebilir<br />Penisilin ile faranjit tedavisinden sonra meydana gelen ateş ve poli artrit serum hastalığına benzer ve klinik tablo ile karışır<br />Eğer ürtikel ve anjionöritik ödem varsa serum hastalığı lehinedir<br />Romatizmal kardit tek başına görüldüğünde viral karditten ayırt edilmelidir<br /><br />LABARATUAR<br />Akut Eklem Romatizması için tek başına tanı koydurucu laboratuar bulgusu yoktur<br />Geçirilmiş infeksiyon bulguları kültürde mikro ordanizmanın üretilmesi veya A grubu steptokoklara karşı gelişmiş inmün yanıtın ortaya konmasıyla oluşur<br />Akut Eklem Romatizması düşünülen hastada antibiyotik tedavisine başlamadan önce boğaz kültürü alınmalıdır<br /><br /><br />En çok kullanılan ASO testidir<br />ASO infeksiyondan 3-6 hafta sonra yükselmeye başlar<br />ASO titresindeki artış anlamlıdır<br />EKG de PR uzaması, nadirende 2 ve 3 derece blok görülebilir<br />Dopler ekokardiyografi kardit tanısında çok önemlidir </span>Simayhttp://www.blogger.com/profile/04280412944418248336noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-9168672105812745474.post-40777770314284873992007-12-28T23:33:00.002+02:002008-12-09T19:13:50.117+02:00Fizik Tedavi Kaynakları<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjD0vywqzv94mUP3VMcZ_-piz2P4jbYGmpcSO3LajJaVQL0gMhX2hsJEj4aNbPxc2IhS6-xXdu9Hh-I6o3DAMpKZE0kcFVjCcvYVvnDf0CJVkdxgc9ZmtJp9MMSooLfPIIfGBtHG15y3Ts/s1600-h/erbe09.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5149144457203063522" style="DISPLAY: block; MARGIN: 0px auto 10px; CURSOR: hand; TEXT-ALIGN: center" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjD0vywqzv94mUP3VMcZ_-piz2P4jbYGmpcSO3LajJaVQL0gMhX2hsJEj4aNbPxc2IhS6-xXdu9Hh-I6o3DAMpKZE0kcFVjCcvYVvnDf0CJVkdxgc9ZmtJp9MMSooLfPIIfGBtHG15y3Ts/s400/erbe09.jpg" border="0" /></a><br /><div><ul><li><a title="Bel ve Boyun Fıtığı İçin - Akduygu.Com" href="http://www.akduygu.com/">Bel ve Boyun Fıtığı İçin - Akduygu.Com</a><br />Fıtık ve Bel boyun fıtığı tedavisi</li><li><a title="FizyoCenter Tedavi Merkezi- Doktorum.Net" href="http://www.doktorum.net/">FizyoCenter Tedavi Merkezi- Doktorum.Net</a><br />Fizik tedavi ve rehabilitasyon</li><li><a title="Sağlık Siteleri - Sagliksiteleri.Org" href="http://www.sagliksiteleri.org/">Sağlık Siteleri - Sagliksiteleri.Org </a><br />Her konuda sağlıkla ilgili kaynak siteler ilaçlar ve tedavi yöntemler</li><li><a title="Orsa Ortopedi Medikal Ltd - Orsaortopedi.Com" href="http://www.orsaortopedi.com/">Orsa Ortopedi Medikal Ltd - Orsaortopedi.Com </a><br />ortopedi ve sağlık </li><br /><span class="fullpost"><br /><li><a title="Nöbetçi Eczane Arama - Eczanebul.Net" href="http://www.eczanebul.net/">Nöbetçi Eczane Arama - Eczanebul.Net</a></li><br /><li>site adı herşeyi açıklıyor. Nöbetçi eczane</li>,<br /><li><a title="Fizik Tedavi Ve Rehabilitasyon - Fiziktedavici.Com" href="http://www.fiziktedavici.com/">Fizik Tedavi Ve Rehabilitasyon - Fiziktedavici.Com </a><br />Fizik tedavi için hazırlanmış kaynak site meniskus dan romatizmaya kadar her türlü sorunuza cevap bulabilirsiniz</li><br /><li><a style="COLOR: blue; FONT-FAMILY: Arial; TEXT-DECORATION: underline; text-underline: single" href="http://www.urofiz.com.tr/">Ürofiz Fizik Tedavi</a><br />Bel, boyun fıtıkları ve fizik tedavi üzerine hizmet veriliyor.</li><br /><br /><li><a style="COLOR: blue; FONT-FAMILY: Arial; TEXT-DECORATION: underline; text-underline: single" href="http://www.ftorm.com/">FTORM Fizik Tedavi ve Ortopedik Rehabilitasyon Merkezi</a><br />Fizik tedavi ve ortopedik rehabilitasyon merkezi.</li><br /><br /><li><a style="COLOR: blue; FONT-FAMILY: Arial; TEXT-DECORATION: underline; text-underline: single" href="http://www.sinerjifiziktedavi.com/">Sinerji Fizik Tedavi & Rehabilitasyon Merkezi, İstanbul</a><br />İstanbul - Kadıköy. Fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezi. Emg çekimi, kemik yoğunluğu ölçümü hizmetleri de veriyor.</li><br /><br /><li><a title="Estetik - Kutlusevin.Com" href="http://www.kutlusevin.com/">,Estetik - Kutlusevin.Com </a><br />Estetik ameliyat burun estetiği ve diğer estetik operasyonlar</li><br /><br /><li><a title="Laserepilasyon Hakkında Ayrıntılı Bilgi - Laserepilasyon.Net" href="http://www.laserepilasyon.net/">Laserepilasyon Hakkında Ayrıntılı Bilgi - Laserepilasyon.Net</a><br />lazer epilasyon ile ilgili bilgiler.</li><br /><br /><li><a style="COLOR: blue; FONT-FAMILY: Arial; TEXT-DECORATION: underline; text-underline: single" href="http://www.fiziktedavim.com/">:. Pozitif Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi</a><br />Ekip ve ağrı bilgileri, ofis egzersizleri, spor yaralanmaları hakkında bilgiler.</li></ul></div></span>Simayhttp://www.blogger.com/profile/04280412944418248336noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-9168672105812745474.post-64992813548030501342007-12-30T22:38:00.002+02:002008-12-09T19:13:49.913+02:00FİZİK TEDAVİ : ROMATİZMAL HASTALIKLARDA HİDRO/ BALNEOTERAPİ<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEil3WXS6a7DdsL3Os5CJFfgZc27LRdITXd2enE1i4AA9jNPnjTMOyFfSJUhdIHCXmMj2Uc6LJcM0TBICPtNO-ldlnq4Tgklby7IYOT3Hp6425SzKRDaGpdTd6XIeMH9egzoDMpUT-skdWA/s1600-h/Resim1.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5172718408963655282" style="FLOAT: right; MARGIN: 0px 0px 10px 10px; CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEil3WXS6a7DdsL3Os5CJFfgZc27LRdITXd2enE1i4AA9jNPnjTMOyFfSJUhdIHCXmMj2Uc6LJcM0TBICPtNO-ldlnq4Tgklby7IYOT3Hp6425SzKRDaGpdTd6XIeMH9egzoDMpUT-skdWA/s200/Resim1.jpg" border="0" /></a><br /><div><br />TARİHÇE<br />• Balneoterapi yüzyıllardır bilimsel çalışma ve bilimsel yaklaşımlardan ziyade geleneksel tedavi ilkeleri ile Plato ve Hipokrat gibi hekimler ve filozoflar zamanından beri uygulanmış olup, günümüzde de yoğun bir şekilde kullanımları devam etmektedir<br /><span class="fullpost"><br />• Balneoterapi geçmişin gelenekselliğini taşıyan ama günümüz bilimselliği ile gelişen bir olanak ve seçenek olarak çağdaş tıpta giderek daha iyi değerlendirilmektedir<br /><br /><br /><br /><br />TERMİNOLOJİ<br /><br />• Balneoterapi ve hidroterapi terimleri birbirlerine yakın anlam ifade etseler bile bazı farklılıklar vardır<br /><br />• Balneoterapide suyun kimyasal içeriği tedavide ön planda yer alırken, hidroterapinin etkinliğinde suyun fiziksel özellikleri ön plana çıkar<br />• Balneoterapide sular yer altı kaynaklı ve genellikle sıcaktır ve belirli mineralleri, gazları içeren kimyasal yapıları vardır<br />• Balneoterapide mineralli sularla beraber çeşitli gazlar (karbondioksit, radon vb.) tedavi amaçlı uygulanır<br />• Balneoterapide su genellikle 34 C sıcaklıkta kullanılır<br />• Suyun yeryüzüne çıktığı yerde doğal balneoterapi yapılmasına genellikle “ kaplıca tedavisi” denir<br />TERMİNOLOJİ<br /><br />Hidroterapi,<br />• Eğitilmiş personelin denetiminde tedavi için özel tasarlanıp yapılmış havuzlarda uygulanan,<br />• Her kişiye özgü program yapılması gereken,<br />• Nöromüsküler fonksiyonların geliştirilmesi amaçlı<br />• bir havuz tedavi programıdır<br /><br />Goldby LJ. Br J Rheumatol 1993; 32: 771-3<br />TERMİNOLOJİ<br />• Bu iki terim dışında ülkemizde pek kullanılmamakla birlikte daha çok Avrupa’da kullanılan “spa” terimi de balneoterapiye yakın anlamı ifade etmektedir<br /><br />• “Spa” kelimesi çeşme, pınar anlamına gelen “espa” kelimesinden kaynaklanabilir<br />• 14. yüzyılda Belçika’nın önemli bir tedavi merkezi olan kaplıcalar bölgesi spa kasabasından ismini almış olabilir<br />• Islanmak, nemlenmek, serpiştirmek anlamında Latince “ spagere” kelimesinden kaynaklanıyor olabilir.<br />• Ayrıca bir Latin deyişi olan ve su ile gelen sağlık anlamında “sanitas per aquas” kelimelerinin baş harflerinin kısaltması olabilir.<br />• “Spa” daha çok İngiltere’de kullanılmaktadır<br /><br /><br />Van Tubergen A. Ann Rheum Dis 2002; 61: 273-75<br /><br />TERMİNOLOJİ<br /><br />• Romatizmal hastalıkların balneolojik tedavisinin iklim koşullarıyla da desteklenmesine “balneo-klimaterapi” denilir<br /><br />• İklim ve hava şartlarının enflamatuvar ve dejeneratif romatizmal hastalıklarla ilişkisi eski zamanlardan beri gündeme getirilmektedir<br />Guedj D. Ann Rheum Dis 1990; 49: 158-9<br /><br />• Yılda 300 gün güneşli geçen İsrail Ölü Deniz’de romatizmal hastalıkların tedavisinde balneoterapi yanı sıra klimaterapi de uygulanmaktadır<br />Sukenik S. J Rheumatol 1994; 21: 305-9<br /><br />Balenoterapinin yaygınlığı nedir?<br />• Kaplıca tedavisi romatizmal hastalıklarda yaygın olarak kullanılmaktadır<br /><br />– Almanya’da 1992 yılında %53’ü romatizmal şikayetlerle olmak üzere 6 milyondan fazla kişi tedavi amacıyla kaplıcalara gitmiştir<br />Pratzel HG. Health Resort Medicine. Sapporo, 1996; 1-12<br /><br />– Fransa’da her yıl sadece romatizmal şikayetlerle 250.000’i aşkın kişiye 3 haftalık kaplıca kürü uygulanmaktadır<br />Gullimin F. Br J Rheumatol 1994; 333: 148-151<br /><br />– 1992 yılında ülkemizde yapılan bir çalışmada her yıl 6.5 milyonu aşkın kişinin kaplıcalara gittiği saptanmıştır<br />Yüzbaşıoğlu N.Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Dergisi 1992; 92-103<br /><br />• Uygun olmayan koşul ve geleneksel uygulamalara rağmen hastaların çoğu kaplıca tedavisinden yarar gördüğünü belirtmişlerdir<br />Karagülle MZ. Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Dergisi 1994; 2: 63-70<br />Hangi Mekanizmalarla?<br />• Kaplıca kürlerinin organizmada bir dizi adaptasyon reaksiyonu ile metabolik proçesleri regüle ederek etki gösterdiği kabul edilmektedir<br /><br />• Kronik inflamasyonlarda sıcak uygulamaların antienflamatuvar rol oynadığı bilinmektedir<br /><br />• Termomineral sulardan özellikle tuzlu suların tüm inflamasyonlarda, kükürtlü suların ise sadece kronik inflamasyonlarda antiinflamatuvar etkisi olduğu çalışmalarla gösterilmiştir<br /><br />Schmidt KL. Rheumatol Europe 1995; 24: 136-140<br />Hangi Mekanizmalarla?<br /><br />• Termomineral banyo uygulamaları sonucu, kollajen dokuların uzayabilirliğinde artış ortaya çıkar ve bu durum hareket açıklığının korunması veya varsa kısıtlılığın azaltılmasında egzersizlere yardımcı olur<br /><br />• Ayrıca hidrostatik etki derideki basınç ve dokunma reseptörlerini uyararak otonom sistemde değişikliğe yol açar<br />Hangi Mekanizmalarla?<br />• Balneoterapinin etkinliğinde; kimyasal ve fiziksel etkinliğin yanında çevresel faktörlerde önemli rol oynar<br /><br />– Ortam değişimi,<br />– Kaplıca yöresinin manzarası,<br />– Fiziksel ve mental relaksasyon,<br />– Ev ve görev uğraşılarından uzaklaşma,<br />– Benzer yakınmaları olup kaplıcada edinilen arkadaşlarla rekabetsiz ilişkiler,<br />– Dinlenme koşullarında uygulanan fizik tedavi yöntemleri balneoterapinin pozitif sonuçlarını etkileyen faktörlerdir<br /><br />Balint G. J Rheumatol 1993; 20: 1623-5<br />Uygulama süresi ve zamanı<br />• Kaplıca tedavi süresinin ne kadar olacağı yönünde kesin bir yargı olmamakla birlikte kaplıca tedavi süresi en az 3 hafta olmalıdır<br />• Genellikle çalışmalarda tedavi süreleri 4 hafta olarak uygulanmaktadır<br />• Duruma göre bu süre 6 haftaya kadar çıkabilir<br />• Genellikle her gün veya günaşırı 1 banyo alınmalı zaman olarak da sabah 06 ve 10 saatleri arasında, kandaki kortizol düzeyinin en yüksek olduğu süre tercih edilmelidir<br />Konrad K. Ann Rheum Dis 1992; 51: 821-2<br />Smit TE. Aust J Physiotherpy 1991; 37: 229-34<br />Ataoglu S. Aktüel Tıp Dergisi 1997; 2(9): 579-80<br />Romatizmal Hastalıklarda Balneoterapinin temel yararları nelerdir?<br /><br />• Ağrı şiddetinde azalma<br />• Kas spazmında azalma<br />• Yük taşıyan eklemlerdeki basınçta azalma<br />• Kalıcı şekil bozukluklarını önleme<br />• Egzersizleri daha kolay yapabilme<br />• Günlük yaşam aktivitelerinde artma<br />• Hastanın yaşam kalitesinde artma<br />• Analjezik ve nonsteroidal antienflamatuvar kullanımında azalma<br /><br />Verhagen AP. J Rheumatol 1997; 24: 1964-71<br />Golland A. Physiotherapy 1981; 67: 258-62<br /><br />Balneoterapinin avantajları<br />Kişi,<br />• Günlük iş ve aile yaşantısının yarattığı fiziksel ve ruhsal streslerden kurtulur<br />• Yaşadığı ve çalıştığı ortamlarda varolan ve hastalığı üzerinde olumsuz etki gösteren etkenlerden uzaklaşır<br />• Kaplıca yöresinin ve ikliminin olumlu ve yararlı faktörlerinin etkisi altındadır<br />• Günlük yaşantısını hastalığı ile uyumlu bir şekilde düzenleyip, sürdürebilir<br />• Hastalığı konusunda etkin bir sağlık eğitim programına katılabilir<br />• Rehabilitasyon veya korunma amaçlı programlara alınabilir<br /><br />Balneoterapinin Kontrendikasyonları<br /><br /><br /><br /><br />• Akut enfeksiyöz hastalıklar<br />• Akut organ ve sistem yetmezlikleri<br />• Kanama ile seyreden hastalıklar<br />• Aktif onkolojik hastalıklar<br /><br />Romatizmal Hastalıkların hangisinde ?<br /><br />• Romatoloji biliminin kurulmasının balneoterapi ile birlikte başladığı söylenmektedir<br /><br />Fam AG. J Rheumatol 1991; 18: 1775-77<br /><br />• Artritlerin bütün türlerinde balneoterapi uygulanabilmesine rağmen yapılan araştırmalar en sık romatoid artrit, psöriatik artrit, ankilozan spondilit ve osteoartrittedir<br /><br />Calin A. J Rheumatol 1988; 15: 733-4<br />Romatoid Artitte<br /><br />• Romatoid artritte balneoterapinin etkinliği üzerine birkaç randomize kontrollü çalışma yapılmıştır<br /><br />Sukenik S. Ann Rheum Dis 1990; 49: 99-102<br />Elkayam O. J Rheumatol 1991; 18: 1799-803<br />Sukenik S. Isr J Med Sci 1995; 31: 210-14<br />Hall J. Arthritis Care Res 1996; 9: 206-15<br />Franke A. Rheumatology (Oxford) 2000; 39: 894-902<br /><br />• Son yıllarda yapılan ve Cochrane Databese’de yer alan sistematik bir derlemede romatoid artrit ve osteoartritte balneoterapinin kısmen faydalı olabileceği,<br />– Ancak çalışmalardaki metodolojik eksikliklerden dolayı balneoterapinin etkin olduğunu söylemenin imkansız olduğu belirtilmiştir<br /><br />Verhagen AP.Cochrane Library, Oxford, Update Software, 2001<br />Romatoid Artritte<br /><br /><br />• Osteoartrozlu ve romatoid artritli hastalarda kaplıca tedavisi ile yapılan bir çalışmada:<br /><br />– Romatoid artritli hastalarda tedavi tamamlandıktan bir ay sonra iyileşme gözlenmiş<br />– ancak bu iyileşme geçici olmuş ve sadece 4 hafta sürmüştür<br /><br />Elkayam O. J Rheumatol 1991; 18: 1799-803<br /><br />Aktif Enflamatuvar artritlerde<br /><br />• Klasik bilgilerde aktif enflamatuvar romatizmal hastalıklarda balneoterapinin aktivasyonda artışa yol açtığı bu nedenle kontrendike olduğu bildirilmekte ise de bu veri iyi metodoloji ile yapılan kontrollü çalışmalarla tam doğrulanmamıştır<br /><br />• Çoğu açık, kontrolsüz çalışmada ise balneoterapinin çok aktif romatoid artritli hastalarda bile alevlenmeye yol açmadığı bildirilmiştir<br />Ankilozan Spondilitte<br />• Romatizmal hastalıklardan kaplıcaya en iyi yanıt veren egzersiz ve hidroterapinin öneminin iyi bilindiği hastalık ankilozan spondilittir.<br />• Ankilozan spondilitte radyoaktif, kükürtlü, tuzlu sular kullanılır<br />• Balneoterapi AS’de<br />– Termal, termomekanik stimulasyon,<br />– Yumuşak doku fleksibilitesinde artma,<br />– Sıcak su içerisinde yüzme ve egzersiz<br />– Özellikle kükürtlü suların güvenli ve etkili bir tedavi olması,<br />– 10-20 dakikalık radyoaktif banyolardan alınan radon hücre düzeyinde DNA’nın stimüle olmasıyla etkisini göstermektedir.<br />Ankilozan Spondilitte<br /><br />• Son yıllarda yapılan metodolojisi iyi tasarlanmış bilimsel açıdan gerekli kriterlere sahip bir çalışmada<br /><br />– Ankilozan spondilitte balneoterapinin etkinliği açık olarak gösterilmiştir<br />– Bu çalışmada 2 grup alınmış ve bir gruba farklı 2 balneoterapi merkezinde 3 haftalık kaplıca tedavisi verilirken; diğer gruba evde istirahat, standart nonsteroid ilaç tedavisi ve haftalık grup fizik tedavisine devam etmesi önerilmiştir<br />– Sonuçta her iki grupta 9 ay süreyle fonksiyonlarda, ağrıda, global değerlendirmede ve sabah tutukluğunda belirgin düzelme tespit edilmiştir<br /><br />van Tubergen A. Arthritis Rheum 2001; 45: 430-8<br />Fibromyaljide<br /><br /><br />Fibromyaljili hastalar üzerinde yapılan çalışmalarda da olumlu sonuçlar bildirilmiştir<br /><br />Yurtkuran M. Phys Rehab Kur Med 1996; 6: 109-12<br />Buskila D. Rheumatol Int 2001; 20: 105-8<br />Balneoterapinin Etkinliği ve Bilimsellik<br />• Romatizmal hastalıklarda balneoterapinin etkinliği üzerine gerek yurtdışında gerekse yurt içinde birçok çalışma olmasına rağmen etkinliği bilimsel anlamda net olarak ortaya konulamamıştır<br />• Bu durum şu sebeplerle ilişkili olabilir:<br />– Tedavinin ülkelere ve merkezlere göre teknik uygulama farklılıklarının olması<br />– Bilimsellikten ziyade geleneksel kaplıca yöntemlerinin kullanılması<br />– Tıp Fakültelerinde ortak Balneoterapi disiplininin olmaması<br />– Çalışma planlamasında randomizasyon ve körleme güçlüğü<br />– Etkinliği değerlendirebilmek için klinik sonuçların (outcomes) standardize edilmemiş olması<br /><br /><br />Sonuç<br /><br />• Özellikle artritli hastaların tedavisinde en eski tedavi formları olmalarına ve günümüzde de yaygın olarak kullanılmalarına karşın gerek balneoterapi gerekse hidroterapinin etkinlikleri üzerine yapılan klinik çalışmaların yeterli nicelik ve nitelikte olduğunu söylemek zordur<br /><br />Schmidt KL. Rheumatol Europe 1995; 24: 136-140<br />Helliwell PS. R Soc Hlth J 1989; 109: 3-7<br />Hurley MV. Br J Rheumatol 1994; 33: 102.<br />Balint G, Rheumatol Europe 1995; 24: 149-52<br />Reilly KA. Rheumatology (Oxford) 2001; 40(1): 4-6<br />Sonuç<br /><br />• Balneoterapinin ağrı giderici ve hastaların<br />kendilerini iyi hissetmelerine yol açıcı etkisi genellikle kabul görmesine karşın, değişik hastalıklarda etkinliğini kanıtlayan klinik kontrollü ve randomize çalışmaların azlığı ve metodolojik yetersizlikleri balneoterapi ile ilgili şüpheci ve önyargılı yaklaşımları beslemektedir<br /><br />Fam AG. J Rheumatol 1991; 18: 1775-77<br />Verhagen AP. J Rheumatol 1997; 24: 1964-71<br />Hildebrnadt G. Hokkaido University School of Medicine, Sapporo, 1995; s:11-23<br />Jacobs JW. Ned Tijdschr Geneeskd 1991; 135 (8): 317-22<br />Behrend T. Rheumatol Rehabil 1979 (suppl): 86-87<br />Gordon EE. Arch Phys Med Rehabil 1988; 69: 239<br />Kolarz G. Rheumatol Europe 1995; 24: 144-146<br />Sonuç<br /><br /><br />• Ancak, yapılan çalışmaların büyük çoğunluğunda bildirilen olumlu sonuç ve bulguların gözardı edilmesi de doğru bir yaklaşım değildir<br /><br />Schmidt KL. Rheumatol Europe 1995; 24: 136-140<br />Fam AG. J Rheumatol 1991; 18: 1775-77<br />Verhagen AP. J Rheumatol 1997; 24: 1964-71<br />Behrend T. Rheumatol Rehabil 1979 (suppl): 86-87<br />Gordon EE. Arch Phys Med Rehabil 1988; 69: 239<br />Kolarz G. Rheumatol Europe 1995; 24: 144-146<br />Balint G. Br J Rheumatol 1995; 34: 283-84<br />Sonuç<br /><br />• Ülkemizde 1500’ün üzerinde termal kaynaklar olduğu gerçeği ve yapılan bilimsel çalışmaların sayı ve kalitesi göz önüne alındığında; metodolojisi iyi planlanmış, çalışmaya alınma ve dışlanma kriterleri iyi belirlenmiş, randomize ve kör çalışmalara ihtiyaç olduğu açık bir gerçektir<br /><br />• Bu yüzden balneoterapi genç araştırmacılar için önemli ve verimli bir çalışma alanı oluşturmaktadır<br /><br />• Ayrıca yapılan kaliteli çalışmalarla hem bilime hem de son yılların popüler alanlarından biri olan sağlık turizmi açısından ülkemizin tanıtımına katkıda bulunacaktır<br /></span><span class="fullpost"></span></div>Simayhttp://www.blogger.com/profile/04280412944418248336noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9168672105812745474.post-25352835355541902512008-01-14T18:15:00.001+02:002008-12-09T19:13:49.524+02:00Fizik Tedavi de Serebral Paralizi Fizyoterapistin Rolü<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEibsCYn3y_RdrOtedIxs0yM3hZdXj_yMvrr5qlSRuFCSH70c7D_bjVdXCv7y3cumGrcnUwT-07zC59fUfSLi7bDroPodJtYpoJ16Jf9NegaFEVnajZ6sUjpiB4zJ5ECUzNjlbNVvRQrO3A/s1600-h/Resim1.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5155370072428157954" style="FLOAT: right; MARGIN: 0px 0px 10px 10px; CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEibsCYn3y_RdrOtedIxs0yM3hZdXj_yMvrr5qlSRuFCSH70c7D_bjVdXCv7y3cumGrcnUwT-07zC59fUfSLi7bDroPodJtYpoJ16Jf9NegaFEVnajZ6sUjpiB4zJ5ECUzNjlbNVvRQrO3A/s320/Resim1.jpg" border="0" /></a><br /><div align="justify">Serebral ParaliziFizyoterapistin Rolü<br /><br />Fizyoterapi Neden Gereklidir?<br />Hareket ve duruş bozukluklarını en aza indirmek<br />Bağımsız hareket yeteneğini artırmak<br />Mevcut yeteneklerini geliştirmek<br />Kas-iskelet sistemi bozukluklarını önlemek<br />Günlük yaşam aktivitelerinde bağımsızlığı sağlamak<br />Yardımcı araç, gereç ve cihaz ihtiyaçlarını belirlemek<br />Çocuğun yaşayacağı mekanların düzenlemesini yapmak<br />Diğer tıbbi ve cerrahi uygulamaları desteklemek<br /><span class="fullpost"><br />SP’de Fizyoterapistin rolü nedir ?<br />Değerlendirme<br />Fizyoterapi<br />DEĞERLENDİRME<br />Gözlem<br />Yapabildikleri, kalitesi?<br />Motor Gelişim<br />GMFM, GMFCS, MACS<br />Refleks Gelişim<br />Normal ve primitif refleksler<br />NEH, kontraktür, deformite<br />Kas tonusu (MAS)<br />Yürüme<br />GYA’bağımsızlık<br />Üst ekstremite fonksiyonları<br />Duyu algı motor bütünlük<br />Yardımcı araç ve teknolojik ihtiyaçlar<br /><br />FİZYOTERAPİ<br />Neonatal fizyoterapi<br />Terapatik egzersizler<br />Spastisitede fizyoterapi<br />Ev programı ve aile eğitimi<br />Tıbbi ve cerrahi uygulamaların desteklenmesi<br /><br />NEONATAL FİZYOTERAPİ<br />Prematür ve riskli bebekler<br />Prechtl analiz<br />El tutuşları<br />Pozisyonlama<br />TERAPATİK EGZERSİZLER Bobath, Kabat, Rood, Vojda<br />SPASTİSİTEDE FİZYOTERAPİ<br />ANTAGONİST KASI KUVVETLENDİRMEK<br />PASİF UZATMA<br />Ortez ve splintler<br />Manuel germe<br />GENEL İNHİBİSYON<br />Pozisyon<br />Vestibular stimülasyon<br />LOKAL İNHİBİSYON<br />Soğuk uygulama<br />Elektrik stimülasyonu<br />Biofeedback<br />Nötral sıcaklık<br />Ortezleme<br />EV PROGRAMI VE AİLE EĞİTİMİ<br />Aileye öğretilebilecek temel egzersiz yaklaşımları ve pozisyonlar vardır.<br />Ebeveynler, özel tutuş teknikleri ile çocukların GYA’ni nasıl destekleyeceklerini öğrenmelidirler<br />Egzersizler ve pozisyonlar günlük yaşamın bir parçası olmalıdır.<br />Egzersizler çok uzun ve sıkıcı olmamalıdır, oyun aktiviteleri ile birleştirilerek yaptırılmalıdır.<br /><br /><br />TIBBİ VE CERRAHİ UYGULAMALARIN DESTEKLENMESİ-1-<br />YOĞUN FİZYOTERAPİ<br /><br />Kas iskelet sisteminin biomekaniğini korumak<br />Kas kuvveti ve enduransı artırmak<br />Eklem hareket genişliğini korumak ve artırmak<br />TIBBİ VE CERRAHİ UYGULAMALARIN DESTEKLENMESİ-2-<br /><br />FİZYOTERAPİSTİN ROLÜ ?<br />Multidisipliner ekip içinde hasta seçimi<br />Cerrahi öncesi değerlendirme<br />Fizyoterapi programını sürdürme<br />Cerrahi sonrası değerlendirme<br />TIBBİ VE CERRAHİ UYGULAMALARIN DESTEKLENMESİ-3-<br />CERRAHİ ÖNCESİ<br />Fonksiyonel değerlendirme ile temel sorunları ortaya koymak<br />Çocuğu yeni postür ve spesifik hareketlere hazırlamak ve eğitmek<br /><br />TIBBİ VE CERRAHİ UYGULAMALARIN DESTEKLENMESİ-4-<br />CERRAHİ SONRASI<br />Kas aktivitesinin eğitimi<br />Elektrik stimülasyonu<br />Kuvvetlendirme egzersizleri<br />Agonist-antagonist kas dengesinin sağlanması<br />Stabilite ile aktivitenin kombine edilmesi<br />Postür ve biomekanik düzgünlüğün sağlanması<br />Proprioseptif eğitim<br />Yürüme rehabilitasyonu Kazanılan yeni fonksiyon ve motor becerileri GYA’de kullanılması </div></span>Simayhttp://www.blogger.com/profile/04280412944418248336noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-9168672105812745474.post-56187844551480738502008-03-06T16:27:00.006+02:002008-12-09T19:13:49.342+02:00Fizik Tedavide Lokal injeksiyon uygulamaları<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjDvAzVd0BOepoOpD4hbHyTAgP2KauKukYxW00qXgqa_TPdn2yeJKFeuSNZS1iUSCqJAqocMyc2jn9cK_embsgnVG-2sNo5S3I0hZXtyS6u06FhkZ4cR27LW3MOvYPoduw6ffMQzOcSOq4/s1600-h/Resim1.jpg"><img id="BLOGGER_PHOTO_ID_5174636433791131474" style="FLOAT: right; MARGIN: 0px 0px 10px 10px; CURSOR: hand" alt="" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjDvAzVd0BOepoOpD4hbHyTAgP2KauKukYxW00qXgqa_TPdn2yeJKFeuSNZS1iUSCqJAqocMyc2jn9cK_embsgnVG-2sNo5S3I0hZXtyS6u06FhkZ4cR27LW3MOvYPoduw6ffMQzOcSOq4/s320/Resim1.jpg" border="0" /></a><br /><div><div>İnjeksiyon<br />Doğru yere<br />Doğru zamanda<br />Doğru ilaç, yeterli doz<br />Doğru injeksiyon tekniği<br />İnjeksiyon sonrası rehabilitasyon<br /><strong>Kontrendikasyonlar </strong><br />Kanama diatezi<br />Ciddi trombositopeni<br />Warfarin kullanan hastalarda INR bozuksa<br />Protezli eklemler infeksiyon için risk taşır<br />İmmun sistem hastalıkları<br />Lokal selülit<br />Septik artrit<br />Akut kırık<br />Aşil ve patella tendinopatileri<br />Allerji hikayesi<br />Akut psikoz<br />Kontrolsüz diabet<br />Önceki injeksiyonlara cevapsızlık<br /><span class="fullpost">İnjeksiyon<br />Tanı<br />Septik artrit<br />Kristal artritler, hemartrosis<br />İnflamatuar, non inflamatuar artrit ayrımı<br />Artroskopi<br />Sinovyal piyopsi<br />Tedavi<br />Ciddi sinovyal efüzyonların (hemorajik, inflamatuar) boşaltılması kas atrofisini önler ve sinovyal sıvının sirkülasyonunu sağlar, ağrı hafifler,eklem fonksiyonları artar<br />Kortikosteroit, hyaluronik asit enj.<br />Eklem lavajı<br /><br /><br /><br /><br /><br /><br />Aspirasyondan sonra<br /><br />Opaklığı, akıcılığı, kan içeriği<br />Total ve ayrı ayrı hücre sayıları<br />Gram boyama, kültür<br />Polarize ışık mikroskopunda ürat ve pirofosfat kristalleri<br />Sinovyal sıvı analizi<br />Uygulama alanları<br />Yumşak dokular<br />Bursit<br />Tendinit<br />Trigger point<br />Ganglion kisti<br />Neuroma<br />Fasiit<br />Tuzak nöropatiler<br /><br /><br />Genel kurallar<br />Hasta rahat bir pozisyonda olmalı<br />Yapılacak işlem anlatılmalı, Onam<br />Povidon iyot (betadin) veya alkol ile deri temizliği<br />Palpasyonla kemik yapılar ve diğer belirleyiciler ile iğnenin yapılacağı yer tespit edilmeli<br />Lokal anestezik<br />Lidokain, topikal etil klorid<br />İğnenin tipi verilecek ilaca ve yapılacak bölgeye göre ayarlanmalıdır<br />İğneden sıvı akışı kesilirse ; iğneyi çevir geri çek, tıkanabilir, eklem kapsülüne denk gelebilir<br />İğne hızlı çekilir ve hafif bası uygulanır<br />Hastaya göre 24 saat eklemin istirahati önerilebilir<br /><br />Genel kurallar<br />Eklem boşluğuna girilecekse steril teknik uygulanmalıdır<br />Yumşak doku injeksiyonları steril olmayan eldivenle yapılabilir<br />Kortikosteroidi asla deri altına verme<br />Damarda olup olmadığını kontrol et<br />Gerekli ekipman<br />Alkol, betadin<br />Steril, non steril eldiven<br />Steril gazlı bez<br />Lokal anestezik ve aspirasyon için iğne ucu<br />Aspirasyon ve injeksiyon için enjektör<br />Lokal anestezik %1 lidokain<br />Kortikosteroit<br />Kültür için lab tübü<br />Bandaj<br /><br /><br /><br />Kontrendikasyonlar<br />Kanama diatezi<br />Ciddi trombositopeni<br />Warfarin kullanan hastalarda INR bozuksa<br />Protezli eklemler infeksiyon için risk taşır<br />İmmun sistem hastalıkları<br />Lokal selülit<br />Septik artrit<br />Akut kırık<br />Aşil ve patella tendinopatileri<br />Allerji hikayesi<br />Akut psikoz<br />Kontrolsüz diabet<br />Önceki injeksiyonlara cevapsızlık<br /><br />Komplikasyonlar<br />Çoğu yan etki<br />Yüksek doz ve yüksek volüm<br />Sık enjeksiyon<br />Subkutan, damar ve tendon içine steroid enjeksiyonu yapıldığı zaman<br />Komplikasyonlar<br />Bir alana veya ekleme yılda üçten fazla enjeksiyon yapılmamalıdır<br />İzlenmeyecek veya enjeksiyondan sonra istirahat etmeyecek hastalara yapılmamalıdır<br />Cilt atrofisi ve depigmentasyon iğne 5 mm daha derine yapılarak önlenir<br />Aseptik teknikte enjeksiyon alanı iki kez temizlenmelidir<br /><br /><br />Kortikosteroit Komplikasyonlar<br />İnfeksiyon 1/15000<br />İmplant , immun yetmezlik<br />Tendon rüptürü, (tendon içine steroit) beklenmedik bir dirençle karşılaşıldığında enjeksiyon yapılmamalıdır<br /><br />Spontan tendon rüptürü<br />RA daki Dorsal el bileği tenosinovitleri, posterior tibial tenosinovitler<br />Kronik impingement hasarı, bisepsin uzun başı ve supraspinatus tendonu, kronik kortikosteroit kullanımı, yaş, üremi, SLE, Hiperparatiroidizm<br />Kortikosteroit komplikasyonları<br />Sinir hasarı, karpal tünelde<br />Yanlış yere injeksiyon<br />Ağrının alevlenmesi, %2-10’dur, Metilprednozolon<br />Fasial flushing<br />%5 hastada kortikosteroit kristallerinin neden olduğu bir sinovit gelişebilir: ilk 24-36 saatte şikayetler artarsa,buz koy<br />Sık tenisçi dirseği injeksiyonları ağrının kronikleşmesine katkıda bulunur<br />Kortikosteroit komplikasyonları<br />Deri atrofisi: yüzeyel injeksiyonlarda, ileri yaşta<br />Hipopigmentasyon: süperfisial injeksiyonlarda<br />Yumşak doku kalsifikasyonu<br />Steroit artropatisi: Charcot eklemi veya kalsiyum pirofosfat hastalığına benzer bir artropati gelişebilir<br /><br /><br /><br /><br />Kortikosteroit komplikasyonları<br />Diabet regülasyonunda bozulma<br />Mens düzensizliği<br />Osteonekroz<br />Sık uygulamalarda Hipofiz inhibisyonu, adrenal süpresion, Osteoporoz<br />Çok nadiren Anaflaktik şok<br /><br /><br /><br /><br /><br />Diğer kullanım alanları<br />Görüntüleme amaçlı<br />Eklem lavajı<br />Radyoaktif maddelerle kimyasal sinevektomi<br />Sinovyal biyopsi: Tb, PVS, yabancı cisim, neoplastik lezyon<br />Artroskopi<br />Steroitler<br />Anestezikle beraber uygulama<br />Daha iyi ağrı kontrolü<br />Eklem içerisinde dağılımı ve daha iyi difüze olmasını artırır<br />Böylece steroit kristallerinini kümeleşmesi önlenir<br />Anestezik toksisite<br />Kortikosteroit preparatları<br />Hidrokortizon<br />Prednisolon asetat- Depo medrol<br />Triamsinolon- Kenalog A<br />Betametazon-Diprospan<br />Triamsinolon heksasetonid :ester yan zincir sayesinde etkisi uzar<br />Doğru yere enjeksiyon yapılmazsa doku nekrozu deri atrofisi riski<br />Yeni başlayanlar hidrokortizonla başlamalı<br />İnflamatuar romatizmal hastalıklarda Triamsinolon heksasetonid tercih<br />Kortikosteroit ajanlarda güç süre doz<br /><br />Bölge Doz Hacim<br />Omuz 30 mg 10 ml<br />Dirsek 20 mg 5 ml<br />El bileği 10 mg 2 ml<br />Parmaklar 5 mg 1 ml<br />Kalça 40 mg 5 ml<br />Diz 40 mg 10 ml<br />Ayak bileği 20 mg 5 ml<br />Ayak parm 10 mg 1ml<br /><br /><br />İntraartiküler seroitlerin farmakokinetiği<br />İntraartiküler seroitlerin farmakokinetiği<br />İnflamatuar eklemde küçük moleküllü ilaçlar çok çabuk eklemi terkeder<br />Diz eklemi içine yapılan metotreksatın 10 dk sonra karşı dizde gösterilmiş<br />Kortikosteroitler daha büyük hacimli ve daha az çözünür<br />Sistemik geçişte ilacın dozundan ziyade total sinovyal alan önemlidir- birkaç ekleme injeksiyon<br /><br />Lokal anestezikler<br />Lokal anestezikler<br />Epinefrin ve steroitle kullanım<br />Epinefrin lokal vazokonstriksiyona neden olarak enjeksiyon yerinden ilacın absorbsiyonunu geciktirir ve pik kan seviyesini azaltır<br />Böylece lokal anestetiğin etkisi uzar ve sistemik toksisite riski düşer<br />Kortikosteroidler ve lokal anestetikler sinir uçlarında membran stabilize edici etkileri olduğu için birlikte kullanıldıklarında analjezik etkileri artar ve uzar<br /><br />Sistemik Toksik Reaksiyonlar<br />Aşırı dozda enjeksiyon<br />İntravenöz enjeksiyonu sonucu gelişir<br />Sistemik Toksik Reaksiyonlar<br />Hafif Reaksiyonlar Dizartri, vertigo, baş ağrısı, korku, taşikardi, hafif hipertansiyon, taşipne, metabolik tat ve ağız kuruluğu, bazen bulantı ve hafif kas seğirmesi<br />Orta Derecede Reaksiyonlar konfüzyon uyku hali. Bazen bilinç kaybolur, genellikle konvülziyona giden kas seğirmeleri başlar ve kan basıncı ve nabız hızla yükselir<br />Ciddi Reaksiyonlar. Bilinç kaybı, ağır hipotansiyon ve bradikardi, solunum depresyonu görülür. Ölümle sonuçlanabilir<br />Epinefrin reaksiyonları<br />Alerjik reaksiyonlar<br />Psikojenik senkop<br /><br /><br /><br /><br />Reaksiyonun Belirtileri<br />Reaksiyonlar Tedavisi<br />Alerjik Reaksiyonlar<br />Lidokain ile alerjik reaksiyon nadir<br />Jeneralize ürtiker, eklem ağrısı ve özellikle göz kapakları, eller, eklemler ve larinkste ödem olabilir<br />Tedavi antihistaminik veya epinefrin<br />Önlemler<br />İlaç alerjisi yönünden sorgulayın<br />Kan damarına girmeyin<br />Lokal anestetik miktarını kontrol edin<br />Enjeksiyondan sonra 30 dakika hastayı bekletin. Anaflaktik reaksiyonlar ilk 5-10 dakikada, tüm reaksiyonlar ilk 30 dakikada ortaya çıkar<br /><br />Kondroprotektif ajanlar<br />Eklem hasarını önler<br />Eklemin yeniden yapılanmasını sağlar<br />İntraartiküler büyüme faktörlerini uyararak matriks yapımını artırır<br />Molekül ağırlıkları: 700x10, 50x10<br />Haftada bir, 2-5 hafta olarak uygulanır, tekrar eden uygulamalar 6 ayda, yılda bir<br /><br /><br />Kondroprotektif ajanlar-yan etkileri<br />Sinovititn alevlenmesi<br />Kristalin indüklediği sinovit<br />Allerjik reaksiyonlar<br />İnjeksiyondan sonra<br />Buz<br />İstirahat<br />NSAİD<br />Takip<br /><br />İlk yardım<br />Havayolu<br />Oksijen maskesi<br />1/1000 Adrenalin<br />Kardiopulmoner resüsitasyon<br /><br />Ventilasyon maskesi-pompası<br />IV kateter<br />Oksijen tübü<br />İzotonik<br />Hidrokortizon<br /><br /><br />Kendini koru<br />Hepatit B aşısı,5 yılda tekrar<br />Eldiven<br />HIV<br />İğne ucu yaralanmaları<br />Parmak ve metakarpofalangeal eklem<br />Endikasyon: RA, Psöriatik artrit, aktif Bouchard nodülü<br />Steroit dozu: 10-15 mg metilprednizon asetat<br />Yaklaşım: parmak semifleksiyonda dorsolateral<br />Komplikasyon: hiperlaksite, capsul kalsifikasyonu<br /><br />Fleksör tendon kılıfı<br />Endikasyon: tetik parmak, RA’da tenosinovit<br />Steroit dozu: 15-20 mg metilprednizon asetat+2 ml lidokain<br />Yaklaşım: palmar yüzden 45º açı ile<br />Komplikasyon: palmar atrofi, tendon rüptürü<br /><br /><br />De Quervain’s tenosinoviti<br />Endikasyon:APL- EPB ortak kılıfının inflmasyonu<br />Steroit dozu: 20-30 mg metilprednizon asetat<br />Yaklaşım: radial stiloid çıkıntı hedef alınarak, en hassas noktaya, tendon kılıfı içine<br />Komplikasyon: deri hipopigmentasyonu, subkutan atrofi<br /><br />Karpal tünel sendromu<br />Endikasyon: Fraktür hariç KTS<br />Steroit dozu: 30-40 mg Metilprednizon asetat+2 ml Lidokain<br />Uygulama: palmaris longus tendonunun medialinden, distal el bileği kıvrımı hizasından 45 açı ile<br />Komlikasyon: parestezi olursa iğnenin konumunu değiştir,kalıcı median sinir hasarı<br /><br />El bileği<br />Endikasyon: Gut, Psödogut, septik artrit tanısında, RA’de tedavi amaçlı<br />Steroit dozu:30-40 mg Metilprednizon asetat<br />Uygulama: el bileği hafif plantar fleksiyonda, ekstensör pollisis longus tendonunun ululnar tarafından,90º açı ile<br />Komplikasyon: yok<br /><br />Ganglion kisti<br />Steroit dozu: 15-20 mg Metilprednizon asetat<br />Uygulama: dik olarak en şiş yerinden girilir,saydam ve viskoz bir sıvı değilse kültür ve kristal araştır<br />Komplikasyon: nadiren radial arter anevrizması ile karışabilir<br /><br /><br />Dirsek eklemi<br />Endikasyon: akut artritlerde aspirasyon amaçlı, RA ve Psöriatik artrit<br />Steroit dozu: 30-40 mg Metilprednizon asetat<br />Uygulama:Posterior yaklaşım,dirsek 90º fleksiyonda iğne olekron boşluğa 90º açıyla girilir<br /><br />Olekranon bursiti<br />Endikasyon: travmatik, idiopatik bursit<br />Steroit dozu: 20 mg Metilprednizon asetat<br />Uygulama: dirsek 90º burasanın orta noktasından girilir<br />Komplikasyon:deri atrofisi, medialden girişlerde ulnar sinir zedelenebilir<br /><br />Lateral epikondilit<br />Endikasyon: konservatif tedaviye cevapsızlık<br />Steroit dozu:10-20 mg Metilprednizon asetat<br />Uygulama: iğne dik olarak girilir kemiğe değince 1-2 mm geri çekilerek injeksiyon yapılır, derin<br />Komplikasyon:% 20-40 hastada ağrı daha da artar<br />Medial epikondil enjeksiyonunda ulnar sinire dikkat<br /><br />Omuz eklemi<br />Endikasyon:akut artritlerde aspirasyon, RA,SpA,OA, donuk omuzun başlangıç dönemleri<br />Steroit dozu:40-60 mg Metilprednizon asetat<br />Uygulama:Posterior yaklaşım;oturur, elini karşı omuzuna koyar,akromionun posterior ucundan 90ºaçı ile<br />Komplikasyon: Vasovagal sendrom,daha önceki injeksiyonlar sorgulanmalı<br />Omuz eklemi<br />Subakromial boşluk-impingement<br />Subakromial bursa<br />Endikasyon: kronik bursit<br />Steroit dozu:30-40 mg Metilprednizon asetat<br />Uygulama: kol yana sarkıtılır, akromionun lateral ucu belirlenir, hafif yukarı açı ile uygulanır<br /><br />Akromioklavikular eklem<br />Endikasyon: OA, RA, SpA<br />Steroit dozu:10-20 mg Metilprednizon asetat<br />Uygulama: kol hafif laterale açılır, eklem kapsülüne dik girilir<br />Komplikasyon: küçük bir eklemdir , uygulama zordur,fazla miktarda ilaç verilmemelidir<br /><br /><br />Bisipital tendinit<br />Travma veya aşırı kullanmaya bağlı tendinit,nadir uygulanır<br />Steroit dozu:15-20 mg Metilprednizon asetat<br />Uygulama: elini kucağına alır, kol 45º eksternal rotasyonda durur,hassas tendon bisipital oluk içinde palpe edilir,bu noktadan girilir<br />Komplikasoyn: tendon rüptürü<br />Diz eklemi<br />Endikasyon: tanı,RA,SpA, OA<br />Steroit dozu:40-60 mg Metilprednizon asetat<br />Uygulama: Lateral yaklaşım; hasta supin pozisyonda yatar,patella laterale yönlendirilir ve patellanın altından girilir<br />Steroit yapılmadan analiz için sıvı alımalıdır,steroit kristalleri eklemde birkaç ay kalıp kristal artropatisi gibi yanlış tanıya yol açabilir<br /><br /><br /><br />Baker kisti<br />Popliteal arter Ven, Peroneal ve tibial sinir<br />Enjeksiyon sonrası sıkı bandaj<br />Anserin bursit<br />Aşırı kullanıma bağlı,dansçı<br />Sartorius. Grasilis,Semitendinosus kaslarının ortak insersiyosunun hemen altında<br />Steroit dozu:20 mg Metilprednizon asetat<br />Uygulama:tendonun insersiyosu, dirence karşı fleksiyon ile saptanır, proksimali işaretlenir, iğne kemiğe değene kadar ilerletilir, injeksiyon yapılır<br />Bir hafta aktivite engellenmelidir<br />Prepatellar bursit<br />Aşırı kulanım<br />Hasta sırtüstü yatar, 45º açı ile girilir<br />Sıkı bandaj<br />Kalça eklemi<br />Septik artritte tanı, OA<br />Lateral girişim:Trokanter Major bulunur,Apeksin 2 cm proksimalinden girilir<br />Osteonekroz riski<br />Trokanterik bursit<br />Travma, aşırı kullanım Trokanter major üzerinde ağrı, hassasiyet<br />Hassas noktanın merkezinden Trokanter majore kadar iğne ilerletilir, yavaşça geri çekilir, aspire edilir,injeksiyon yapılır<br />Adduktor tendinit<br />Supin bacak abduksiyonda ve lateral rotasyonda yatar.İğne pubik kemiğe ilerletilir, kemiğe dokununca hafif geri çekilir.<br />Steroit dozu:10-15 mg Metilprednizon asetat<br /><br />Ayak bileği eklemi<br />Steroit dozu:40-60 mg Metilprednizon asetat<br />Ayak hafif plantar fleksiyonda,Ekstansor Hallusis longus ile Tibialis anterior tendonun arasından enj yapılır<br /><br />Subtalar eklem<br />Medial malleolün 2 cm altında Sustentakulum Talinin altı ve posterirundan injeksiyon yapılır<br />Steroit dozu:20-30 mg Metilprednizon asetat<br /><br />Plantar fasiit- topuk dikeni<br />AS, Reiter, RA, aşırı kullanma<br />Hasta prone pozisyonunda yatar, ayak dorsifleksiyona getirilir, hassas noktaya ilaç enjekte edilir<br />Steroit dozu:15-20 mg Metilprednizon asetat<br />Morton nöroması<br />Hasta supin yatar, dizler altına yastık ile hafif fleksiyon sağlanır, metatars başının proksimalinden girilir<br />Lomber faset eklemi<br />Endikasyon:OA,Spondilolistezis,AS<br />Hasta prone pozisyonda spinöz proçesleri iyi seçebilmek için karnının altına yastık koyarak yatar, faset eklemler L3 de bir cm, L4 te 1.5 cm L5 te iki cm lateraldedir, iğne eklem kapsülüne kadar dik ilerletilir, kapsül bulunamazsa ligamentöz nokta buluncaya kadar ilerletilir, kapsüle ve çevresine enjekte edilir<br />Steroit dozu:40 mg Metilprednizon asetat<br /><br /><br />Koksidini<br />Hasta prone bacaklar abduksiyonda yatar, koksiksteki hassas nokta bulunur, 45º açıyla, iğne kemiğe kadar ilerletilir<br />Steroit dozu:10-15 mg Metilprednizon asetat<br /><br />Lomber sinir kökü blokları<br />Endikasyon:spinal stenoz,sinir kökü sıkışması<br />Hasta faset enj yapar gibi yatar, spinöz çıkıntıların iki parmak lateralinden dik girilir, aspirasyon ile intratekal aralıkta olup olmadığı kontrol edilir, berrak sıvı gelirse injeksiyondan vazgeçilmelidir, iğne 6-7 cm girmelidir<br />Deneyim gerektirir, İğne çok derine ilerletilirse solda aorta sağda vena cava vardır<br />Steroit dozu:40 mg Metilprednizon asetat<br /><br /><br /><br />Kaudal epidural blok<br />Endikasyon:disk lezyonlarına bağlı sinir sıkışmaları<br />Steroit dozu:40 mg Metilprednizon asetat<br />Hasta prone yatar,hiatus sakralis tespit edilir,kanalın girişinde kalın bir ligaman vardır, iğne horizontal olarak sakrum kavsi açısına kanala doğru ilerletilir,ligaman geçilir,ekstradural alana injeksiyon yapılır<br />Temporomandibuler eklem<br />Steroit dozu:10-15 mg Metilprednizon asetat<br />Hasta yan yatar, ağzını açınca tragusun hemen önünde mandibuler kondilin hareketiyle bir boşluk meydana gelir, injeksiyon bu noktadan 1 cm derine yapılır<br /><br /><br />Sakroilyak eklem<br />Hasta prone yatar,SİPS bulunur, 1cm medialden 45º açı ile laterale ve oblik olarak girilir<br />Steroit dozu:20 mg Metilprednizon asetat<br /><br /><br />Pyne D ve ark Diz OA de<br />20 mg triamsinolon ile 40 mg metilprednisolonu karşılaştırmış, çift kör RKÇ,57 hasta 0-3-8 haftalarda değerlendirilmiş (VAS yürüme mesafesi ve lequesne index),iki grupta da benzer iyileşmeler saptanmış<br /><br />Bülent B ve arkadaşları<br />Çift kör randomize çalışma 28 hasta 56 dize (evre 2-3),hastaların bir dizine serum fizyolojik diğer dizine hyaluronik asit enjekte edilmiş, iki grupta da bulgular benzer.(İstirahat ağrısı, yürüme ağrısı, VAS)<br /><br />Aşkın A ve ark<br />21 hasta 35 diz,5-21 hafta takip edilmiş, ağrı ve sertlik skorlarında anlamlı iyileşme saptanmış<br /><br />Caborn D ve ark: Synvisc ile triamsinolonu karşılaştırmış, randomize kör çalışmada<br />113 hastaya S,012 hastaya T, VOMAC va VAS skorları değerlendirilmiş,iki grupta da anlamlı düzelme saptanmış S nin etki süresi daha uzun bulunmuş<br /><br />Keser S ve arkadaşları<br />40 kadın hasta evre 1-2 dize hyaluronik asit, hastaların %72 sinede anlamlı iyileşme olmuş<br /><br /><br />Ilımlı karpal tünel sendromu tanısı konan 48 hasta 40 mg metil prednisolone injeksiyonu öncesi, 3. ay ve 12. ayda VAS fonksiyonel skor ve elektrofizyolojik olarak değerlendirilmiş<br />3. ve 12. ayda %93.7 hastada tüm parametrelerde anlamlı düzelme kaydedilmiş<br />16. ayda 8 hastada relaps görülmüş, %79 hastada düzelme devam etmiş<br />Lokal steroit enjeksiyonu ile NSAİD ve splintlemenin karşılaştırılmış<br />8 haftalık takip, benzer sonuç<br /><br />RA lı 300 diz’e 40 hastaya hydrocortisone succinate (HC), 150 triamcinolone acetonide (TA), and 120 triamcinolone hexacetonide (TH) uygulanmış<br />En uzun etkili sonuçlar TH ile alınmış<br />Emkey RD ve ark: RA lı hastalarda intraartiküler steroitlerin kemik formasyon ve resorpsiyonuna etkisini incelemişler<br />Kemik resorbsiyonuna etkisi olmadığı fakat kemik formasyonunu geçici bir süre etkilediği gösterilmiş, sistemik kullanımdan daha az etkilediği bildirilmiş</span></div></div>Simayhttp://www.blogger.com/profile/04280412944418248336noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-9168672105812745474.post-54892105837231167052008-04-26T19:54:00.005+03:002008-05-11T09:06:34.382+03:00Fizik Tedavi hakkında oldukça açıklayıcı bir video.Fizik Tedavi hakkında oldukça açıklayıcı bir video.<br />Video da aşağıdaki konular hakkında bilgiler veriliyor:<br />Fizik Tedavi ne zaman gereklidir?<br />Kadinlarda gorulen agrilar. Kadın bedeni ile erkek arasındaki farklar<br />Agirlarla karsilasinca ne yapilmali?<br />Fizik tedavinin uygulanma sureleri.<br />Radyoterapi ile fizik tedavi arasindaki farklar.<br /><embed src="http://www.vidivodo.com/VideoPlayerShare.swf?lang=" vidid="36327&vCode=" dura="122&File=" width="425" height="343" type="application/x-shockwave-flash" wmode="transparent"></embed>Simayhttp://www.blogger.com/profile/04280412944418248336noreply@blogger.com11tag:blogger.com,1999:blog-9168672105812745474.post-1589297624464529292008-03-06T16:36:00.004+02:002008-04-26T23:23:52.083+03:00Fizik Tedavi Yüzeyel IsıtıcılarVÜCUT ISI DENGESİNİ SAĞLAYAN FAKTÖRLER<br />Çevresel ısı ve nem oranı, Beslenme ve giyim<br />Derinin iletkenliği ve cilt damarları, Cilt altı yağ tabakası<br />Deri - ısıtıcı arasındaki ısı farkı Nöroendokrin yollar<br />Genel metabolizma Solunum ve boşaltım organları Terleme <span class="fullpost">ISININ ETKİLERİ<br />Genel etkiler<br />Lokal etkiler<br />GENEL ETKİLER<br />Metabolik değişimler<br />sıcaklık her 10 derece artığında metabolizma 2-3 kat hızlanır<br />Vasküler değişimler<br />doku ısısı artınca vazodilatasyon ve kan akımı 3 mek.söz konusu;<br />-akson refleksi<br />-kimyasal medyatörler<br />-lokal spinal refleksler<br /><br /><br /><br /><br />GENEL ETKİLER 2<br />Nöromusküler etkiler<br /><br />- ısı artışının analjezik ve spazm çözücü etkisi<br />mevcut<br />- ağrı eşiği yükselir<br />- ciltteki termores.ler ve kastaki primer ,sekonder sonlanmalar uyarılır(gama motor nöröna uyarı götürerek kas tonusunu sağlayan yapılar)<br />- spinal kord düzeyinde alfa ve gama mn inhb.yaparak kas spazmı azalır<br /><br /><br /><br /><br /><br />GENEL ETKİLER 3<br />Konnektif doku etkileri<br />- konn. dokuların vizkoelastisitesi artar<br />- dokuların ısınması ile doku molekülleri gevşer<br />LOKAL ETKİLER<br />Vazodilatasyon<br />Met. artar hızlanır<br />Bağ dokusunun vizkoelastisitesi artar<br />Kas spazmı çözülür<br />Ağrı azalır<br /><br /><br />Vücutta ısı oluşturan fizik tedavi ajanları ikiye ayrılır;<br />Yüzeyel ısıtıcılar<br />Derin ısıtıcılar<br />YÜZEYEL ISITICILAR<br />Isı enerjisini 4 farklı yolla transfer ederler<br />Kondüksiyon<br />Radyasyon(ışınlama)<br />Konveksiyon<br />Konversiyon<br />1) KONDÜKSİYONLA ISITMA<br />Temasla iletim söz konusu<br />Isınan cisimlerin molekülleri gevşer,harekete geçer ve titreşim oluşturur<br />Sıcak cisimler soğuk olanlara temas ettiklerinde soğuk cisimlerdeki molekülleri de harekete geçirir<br /><br />KONDÜKSİYONLA ISI VEREN ARAÇLAR<br />Elektrikli ısıtma yastık ve battaniyeleri<br />- istenilen bölgeye lokal etki yastıkla yada genel etki battaniye ile<br />- gece uyumadan önce kapatılmalı<br />- günde 1-2 defa 30 dak. yeterli<br />- sıcaklık ayarı düğme ile sağlanabilir<br />Sıcak su şişeleri<br />- kolay temin edilebilir<br />- ortalama sıcaklık 40 derece olmalı<br /><br /><br />Sıcak havlu yada kompresler<br />Hot pack’ler<br />- Sıcak su paketleridir<br /><br />- İçerisinde ısıyı emen silikon dioksit gibi maddeler var<br /><br />- Kaynatılmış su içinde 10 dak. bekletilirler.Uygulanacak bölgeye tatbik edilirler<br /><br />- Isıyı hapsederler , etkileri 30 dak. sürer<br /><br /><br />Sıcak kum veya tuz torbaları<br />Parafin banyosu:<br />- parafin ısıyı iletmez<br /><br />- katı parafinin erime derecesi yüksek olduğu için sıvı parafin ,vazelin ,gliserin yada madeni yağlarla karıştırılır<br /><br />- yedi ölçek katı parafin bir ölçek sıvı parafinle yada eşdeğerleriyle karıştırılır,<br /><br />- bain marie usulüyle 50 -55 dereceye kadar ısıtılır<br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br /><br />4 uygulama şekli vardır;<br />1 - daldırma şeklinde<br />2 - hazır pedler parafin kabı içine daldırıldıktan sonra cilde tatbik edilir<br />3 - kepçe ile alınan sıvı vazelin el ve ayaklara dökülür<br />4 - el ve ayaklar sıcaklık iyi ayarlandığında15 – 20 dak. kadar kap içinde tutulur<br />* hazırlanma esnasında parafinin yanıcı özelliğinden dolayı dikkatli olunmalı uygulama esnasında donmuş parafinin kırılmamasına özen gösterilmelidir<br /><br />Sıcak su banyoları:<br />- vücudun girintili çıkıntılı bölgelerine uygulanabilir<br />- suyun kaldırma kuvvetinden yararlanarak parelitik yada parezik kasların çalıştırılması kolaylaşyırılır<br />- germe egzersizleri sıcak suda uygulanabilir<br />- basınçlı su ile masaj etkisi<br />- sıcaklık 33-38 derece olmalı<br />- uygulama süresi 20-30 dak.<br />- su seviyesi sternumu geçmemeli<br /><br /><br />5 uygulama şekli var<br />- yarım banyolar<br />bacaklar kalçalar ve pelvisi içine alır<br />özellikle yaşlılar<br />- oturma banyosu<br />Sadece genital organlar ve pelvisi içine alır<br />- kol ve bacak banyoları<br />- kontrast banyolar<br />* özellikle damar hastalıklarında ,oa’larda ,travmatik ödemlerde<br />* 4 dak. sıcak (40 derece) 1 dak soğuk(21 derece)<br />* sıcakla başla sıcakla bitir<br />- sıcak su duşları<br />2) KONVEKSİYONLA ISITMA<br />Burada ısı alışverişi, vücut ile hem sıcak hem de hareketli olan hava yada sıvı arasında olmaktadır.<br />ısı alışverişini etkileyen faktörler;<br />- hareketli sıvı yada havanın sıcaklığı<br />- akışkanlığı<br />- hızı<br />- yoğunluğu<br />- iletkenliği<br /><br />tedavi amacıyla kullanılan yöntemler<br />Çalkantılı su banyoları;<br />- tüm vücut veya kol ve bacak için<br />- su hareketi elektrik motorla sağlanır<br />- su sıcaktır<br />sıcak buhar banyoları;<br />- kırk , kırkbeş dereceye kadar ısıtılmış su buharı bir vantilatör aracılığıyla harekete geçirilir<br />- tatbik edilecek bölgeye yönlendirilir<br /><br /><br />Sıcak hava banyoları<br />Sauna ;<br />- tahtadan yapılmış özel bir bölmede sıcak bir bölüm (taş fırın) üzerine su dökülmesiyle sıcak buhar elde edilir.<br />- odanın sıcaklığı 60 – 80 derece<br />- taş fırına 5-10 dak. aralıklarla su dökülür<br />- uygulama süresi 10-30 dak.<br />- uygulama sonrası soğuk duş verilebilir nöroendokrin , termik ve çeşitli refleks etkileri var<br /><br /><br /><br />Fluidoterapi ;<br />- küçük katı taneciklere sıcak hava akımı verilir<br /><br />- tanecikler sellülözden yapılmıştır<br /><br />- havanın yaptığı basınç kol yada bacağın ağırlığının azalmasına ve ısınmasına sebep olur<br /><br />- ödem azaltılmasında, artritlerde ,dolaşım düzenlenmesinde ve yara tedavisinde<br /><br />- günde bir defa 15-20 dak , sıcaklık 43-56 derece<br /><br /><br />3) RADYASYON YOLUYLA ISITMA<br />Işınlama yoluyla ısıtmada kullanılan ışınların dalga boyları 4000-150000 A<br /><br />Bu ışınlar vücuda tatbik edilirse taşıdıkları enerji cilt yoluyla emilir ve bu emilen enerji de ısı enerjisine dönüşür<br /><br /><br /><br />Isınan cisimler elektromanyetik dalgalar verirler<br /><br />Bir cisim ısıtılmanın başında uzun boylu dalgalar yayar ve renginde değişme olmaz<br /><br />Isıtılma devam ettiğinde dalga boyları kısalır ve renk değişmeye başlar böylelikle görünen ışın ve infraruj ışınları belirir<br /><br />Vücuda verilen ışınların kaynağı vücuda ne kadar yakınsa elde edilen ısı o kadar fazla olur<br /><br />Işın kaynağı ile cilt arasında uzaklık yarıya indirilirse elde edilen ısı 4 kat fazla olur<br /><br />Işının vücuda giriş açısı da önemlidir ,dik açıda maksimal ısı sağlanır<br /><br />Penetrasyon derinliği 1-10 mm<br /><br />KIRMIZI ÖTESİ IŞINLARI(İNFRARUJ IŞINLARI):<br />Tüm ısınan cisimler kırmızı ötesi ışınlar yayarlar.<br />Tedavi amacıyla kullanılan ışınların dalga boyları 7600-150000 A<br /><br /><br />1) Uzun dalgalı olanlar;<br />- cisimlerin hafif ısıtılmasıyla oluşur<br />dalga boyları 15000 – 150000 A arasındadır<br />- cildin 1 mm kadar derinlikleri inebilirler<br />- derinin s.korneumunda emilirler<br />- cildin termores.leri uyarılır ve fizy.etkiler oluşur<br /><br /><br />2)Kısa dalgalı olanlar;<br />- iyice ısıtılmış akkor haline gelmiş cisimler tarafından yayılırlar<br />- dalga boyları 7600-15000 A<br />- cildin 0.5 cm derinliklerine kadar inebilirler<br />- cilt altında sinir uçları, kapillerler , lenf damarlarını etkilerler<br /><br />infraruj ışınlarının kaynakları;<br />Güneş;<br />güneş ışınlarının % 55’i infraruj ışınlardır<br />Dirençli infraruj üreteçleri;<br />- tipik elektrik sobalarıdır<br />- yalıtkan bir çubuk cisme ,iletken bir tel sarılır<br />- bu tel , bakır kapak,porselen veya direnci yüksek madenle örtülür<br />- devreden elektrik geçirilmesiyle ısınma olur<br />- ısınma 1000 derece kadar olabilir<br />- uzun dalgalı ışınlar elde edilir<br /><br /><br />Lambalar;<br />- gün ışığı ve infraruj ışınları yayarlar<br />- dalga boyları kısadır<br />- havası boşaltılmış dışı camla kaplı ,içinde karbon ve tungsten bulunan 50-500 watt’lık lambalar kullanılmaktadır<br />- yüksek ısı verirler<br />- renksiz cam ,kırmızı veya mavi renkli lambalar kullanılabilir<br />- derinin 1 cm kadar derinliğine iner<br />- lambalar tek tek kullanılabileceği gibi 10-12 lamba yarı silindir tahta içinde de kullanılabilir<br /><br /><br />yüzeyel ısıtıcıların uygulama teknikleri<br />- tedavi çıplak vücuda uygulanmalı<br /><br />- hastalar oturur yada yatar durumda olmalı<br /><br />- genel uygulamada , infraruj banyosunun üzeri çarşafla örtülmeli<br /><br /><br />yüzeyel ısıtıcıların uygulama teknikleri 2<br /><br />lokal ve tek lamba uygulamasında uzaklık ,40 -70 cm olmalı<br /><br />- uygulanacak yere ışın kaynağından ışınlar dik gelmeli<br /><br />- sıcaklığın dozu , tatlı bir sıcaklık ve kızarıklık olacak şekilde ayarlanmalı , yanık olmamalı terleyen bölgeler kurulanmalı<br /><br /><br />Günde 20 -40 dak. lık süreler yeterlidir.10 yada 20 günlük kürler halinde yapılır.ilk 6-8 dak.da maksimal deri ısısında artış olur.kas dokusunda ise 15-30 dak.da belirir<br /><br />Uygulama esnasında oda sıcaklığı yeterli olmalı soğuk olmamalı<br /><br />Tedavi alanının büyüklüğüne , şekline ,vücuttaki yerine , hastanın genel durumuna göre uygun ısıtıcı seçilmeli<br /><br />Tedaviye başlamadan önce infraruj lambaları 5 dak açılıp ısıtılmalı<br />YÜZEYEL ISITICILARIN ENDİKASYONLARI<br />Yumuşak doku romatizmaları (kontraktür,tendinit,kas spazmı)<br />Osteoartritlerin subakut ve kronik dönemleri<br />İnflamatuar romatizmal hastalıkların kronik dönemleri<br />Periferik ağrılı nöropatiler<br />Yüzeyel cilt abseleri boşaltılmasında<br />Travmatik ve postop eklem ve eklem çevresi sertlikleri<br /><br /><br /><br /><br />Birinci motor nöron hastalıklarında spastisite tedavisinde<br />Psikoterapi amacıyla genel yorgunlukta<br />Egzersiz öncesi kas ve diğer dokuların ısıtılmasında<br />Nonenfeksiyöz üregenital ve sinüs iltihapları<br />Trofik bozukluğu ve kas atrofisi(lokal basınçlı su banyoları)<br />Deri infeksiyonları ve dermatitler<br />Skatris dokuların gevşetilmesi<br />Hemoroid, PİD ve abd. koliklerde(sıcak oturma banyoları)<br /><br /><br />YÜZEYEL ISITICILARIN KONTRENDİKASYONLARI<br />Yaşlı ,düşkün ve ağır hastalar<br />Cilt duyarlılığı bozulmuş bölgeler<br />Kanamalar ve kan pıhtılaşma bozuklukları<br />Lokal tümörler<br />İnfeksiyonlar<br />Vasküler bozukluklar<br />Kalp ,bb ve kc yetersizlikleri<br />Fluidoterapi ateşli durumlarda kalp ilacı kullananlarda yapılmamalı<br />Sauna epilepsisi olanlarda uygulanmamalı<br />Gebelikte sıcak uygulamalarda dikkatli olunmalı<br /><br /><br />KRİYOTERAPİ<br /><br />Genel vücut sıcaklığının düşmesi hipotermi<br /><br />Tedavi amacıyla lokal vücut sıcaklığının düşürülmesi kriyoterapi (soğuk tedavisi)<br /><br />Fizik tedavi açısından soğuk 18 derece ve altı ,serin 18 – 24 derece ,ılık 24 -33 derece ,nötral sıcaklık 33 – 35 derece<br /><br />Günümüzde travmatik olaylarda ,romatolojik ve nörolojik hastalıkların tedavisinde primer olarak yada semptomların kontrolü amacıyla kullanılır<br /><br /><br />FİZİKSEL PRENSİPLER<br />Soğuğun dokulara geçişini belirleyen lokal faktörler ;<br />- epidermis dermis ,yağ dokusu ve kas kalınlığı<br />- dokunun su miktarı<br />- kan akımının hızı<br /><br /><br />Tedavi amacıyla yapılan soğuk uygulamada iki çeşit enerji iletimi mevcut ;<br /><br />1) Kondüksiyon (iletim);<br />- Uygulanacak bölge soğuk ajanla direkt temas eder<br /><br />- En çok uygulanan soğutma yöntemi gerekli olan bölgeye buz yada soğuk paket (cold pack) yerleştirilmesidir<br /><br />- Diğer bir yöntem distal ekstremitenin soğuk suya daldırılmasıdır(immersiyon)<br /><br /><br /><br /><br /><br />sıcaklık değişimini etkileyen bazı faktörler;<br />- soğuk ajan ve doku arasındaki sıcaklık farkı ,soğuk ajanın tipi<br /><br />- uygulama süresi<br /><br />- soğumaya başlayan alanın termal iletkenliği<br /><br />2)Buharlaşma (evoporasyon)<br />Vapokoolan spreylerin buharlaşma ile uygulanması enerji transferi anlamına gelir<br /><br />Vapokoolan spreylerin bir örneği basınç altında şişelenmiş sıvı haldeki fluori-metan gazıdır<br /><br />Şişeden çıkan sıvı buharlaşmaya başlar.Bu işlem olurken buhar soğur ve deri ile temas eder<br /><br /><br />Deriye su serpildiğinde oda sıcaklığından daha soğuk hissedilirler,çünkü alkol gibi sudan daha çabuk buharlaşırlar<br /><br />Deri sıcaklığını 15 dereceye kadar düşürmekte cilt altı dokuda ve kas ısısında önemli değişiklikler yapmaktadır<br /><br /><br />Soğutma tekniklerinin sınıflandırılması<br />derinlik enerji transferi<br />cold pack yüzeyel kondüksiyon<br />buz masajı yüzeyel kondüksiyon<br />buz sopaları yüzeyel kondüksiyon<br />daldırma batırma yüzeyel kondüksiyon<br />buz paketleri yüzeyel kondüksiyon<br />soğuk havlu yüzeyel kondüksiyon<br />vapokoolan sprey yüzeyel evoporasyon<br /><br />Kriyoterapinin fizyolojik etkileri ;<br />Ağrının azaltılması<br />Antiinf. ve anti ödem etki<br />Metabolizmanın yavaşlaması<br />Kas spazmının ve spastisitenin azaltılması<br />Kasın yeniden eğitimi<br />Bağ dokusu esnekliğinin azaltılması<br /><br />1) Ağrının azaltılması<br /><br />- ağrı eşiğinin yükseltilmesi<br />serbest sinir uçlarındaki Na-K pompasının aktivitesini azaltarak<br /><br />- sinir ileti hızında yavaşlama<br />vücut sıcaklığında her 1 derece azalma sinir ileti hızında 2.4 m/sn azalmaya neden olur<br /><br /><br />kapı kontrol mekanizması<br /><br />* A delta ve c lifleri m.spinalis arka boynuzundaki ağrı transmisyon nöronuna ulaşır.<br /><br />* Soğuk, a beta res.lerini aktive ederek ağrı transmisyon nöronunun inhibisyonu sağlayarak analjezi yapar<br /><br />- endorfin salınımını artırır<br /><br />2) antiinflamatuar etki;<br /><br />Bu amaçla akut dönemde özellikle ilk 72 saate uygulanmalıdır<br /><br />Vazokont. ve antifagositik etki göstererek antiinf.<br /><br />Vazokont. ile damar permeabilitesi azalır ve böylece iltihabi hc infilt. ve ödem azalır<br /><br />Doku sıcaklığı 10 derecenin altına düşerse vazodil. oluşur.10 derecenin üstüne çıkarsa tekrar vazokont. olur, Bu süreç peryotlar halinde devam eder(hunting cevabı)<br /><br />3)Metabolizmanın yavaşlaması;<br /><br />Dokuyu soğutmak hc lerin metabolik aktivitesini azaltır<br /><br />Hc.lerin enerji ve oksijen tüketimi azalır<br /><br />Metabolizmanın yavaşlaması ; travma ile dokuda oluşan konjesyon ve ödem ile dolaşımın bozulmasına karşı, oksijen ihtiyacını azaltarak iskemiyi önler<br /><br /><br />4) Kas spazmının ve spastisitenin azaltılması;<br /><br />Soğuk uygulamada başlangıçta ciltteki res.ler uyarılır ve alfa motor nöron aktivitesi kolaylaşır, spastisite artar.<br /><br />Soğutma devam ederse kas iğciğinin ve gama motor nöronun aktivitesi inhb. olarak spastisite azalır<br /><br />5)Kasın yeniden eğitimi<br />Soğuğun ciltteki res.leri uyararak alfa m.n’u fasililite etmesinden yararlanılır<br /><br />Genelikle hemiplejil yada inkomplet paraplejik hastalarda kullanılır<br />6)Bağ dokusu esnekliğinde azalma;<br />Soğuk doku vizkositesini artırırken esnekliğini azaltır<br />Kontraktürlerin azalmasında yararlı değil<br /><br /><br />lokal soğuk ve sıcak uygulamanın etkilerinin karşılaştırılması;<br />soğuk sıcak<br />Dolaşım<br />damar çapı daralır genişler<br />kan akımı azalır artar<br />ödem azalır artar<br />Metbolizma<br />met. hızı azalır artar<br />Bağ dokusu<br />vizkosite artar azalır<br />gerilebilme azalır artar<br />sertlik, katılık artar azalır<br /><br />Soğuk uygulama teknikleri<br />1)Silika jel paketleri(cold pack);<br />Su emdirilmiş silika jeli plastik yada su sızdırmaz kaplara konularak uygulanır<br /><br />Sıfır dereceye kadar soğutulabilir.10 – 20 dak. uygulanır<br /><br />Kuru yada nemli havlu üzerinden uygulanabilir<br />nemli havlu havanın olumsuz etkisinden dolayı tercih edilir(hava kötü bir ısı ileticisidir)<br /><br />2)Buz masajı ;<br />Önce serinlik , 2-7’nci dakikada yanma iğnelenme hissedilir<br /><br />5-12’nci dakikalarda sinir iletisinin azalmasına bağlı olarak anestezi gelişir<br /><br />12-15 dak.dan uzun süre uygulanmamalı<br /><br />Uygulama alanında hiperemi oluşuncaya kadar küçük dairesel hareketler şeklinde yapılmalı<br /><br />10-15 cm’lik bir alana 5-10 dak.uygulama yapılabilir(ideal olan)<br /><br />3)Buz sopaları;<br />10 cm uzunluğunda 1 cm genişliğinde plastik bir tüpte suyun dondurulması ile elde edilirler<br /><br />Zor ulaşılabilen yerlerde , el ve ayaklarda kullanılır<br /><br />4)Daldırma batırma yöntemleri;<br />13-18 derecelik soğuk suya el ve ayaklar daldırılarak yapılır<br />5-10 dak. uygulanır<br /><br />5)Buz paketleri;<br /><br />Küçük buz parçaları plastik bir torbaya doldurularak, 10 – 20 dak. uygulanır<br /><br />Özellikle spor yaralanmalarında direkt cilt üzerine uygulanması kolaydır<br /><br />Cerrahi sonrası ödem ve ağrı için uygulanabilir<br /><br /><br /><br />6)Soğuk havlu;<br /><br />5 lt suda 0.5 kg tuz eritilir(tuz havluların sertleşmesini önler)<br /><br />6-12 derecelik buzlu suya batırılıp sıkıldıktan sonra uygulanır<br /><br />Özellikle krampların tedavisinde uygulanır<br /><br />7)Spreyler;<br />Hızla buharlaştıkları için deriden ısı alarak soğuturlar<br />Uygulanacak yüzeye 30 derecelik açıyla 45 cm uzaktan kas liflerine parelel olarak uygulanmalı<br />uygulama süresi 10 – 15 sn<br />Uygulama kolay , zaman açısından ekonomik<br />- etil klorid ; yanıcı ve patlayıcı özelliğe sahip,solunması tehlikeli<br />- kloroflorometan<br /><br /><br />SOĞUK TEDAVİSİNİN ENDİKASYONLARI<br />Musküloskeletal travmalar<br />İlk 72 saatte şişlik ve hemoraji gelişmeden<br />İlk gün 1,5 -2 saatte bir 20 -30 dak<br />Nörolojik hastalıklar<br />Özellikle hemipleji paraplejilerde spastisiteyi çözmek için<br />Akut inflamatuar hastalıklar<br />Miyofasyal ağrı sendromu<br />Termal yanıklar<br /><br /><br />SOĞUK TEDAVİSİNİN KONTRENDİKASYONLARI<br />Kalp hastalıkları<br />Periferik arteryal dolaşım bozuklukları<br />Duyu bozuklukları<br />Soğuğa duyarlı hastalıklar<br />soğuk ürtikeri ,kriyoglobulinemi, paroksismal kriyohemoglobinüri<br />Aktif peptik ülser<br />Yaralar</span>Simayhttp://www.blogger.com/profile/04280412944418248336noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-9168672105812745474.post-9069091120786318152008-03-01T10:32:00.003+02:002008-04-26T23:23:28.966+03:00Fizik Tedavi Kimlere Uygulanır?Omuz, kol, bacak eklemlerinde ağrıları olanlara, Romatizmal hastalıkların aktif döneminde olmayanlara, Ortopedik ameliyatlar sonrasında kaslarında güçsüzlük, eklemlerinde ağrı ve hareket kısıtlılığı gelişenlere, Omuz, kol, bacak eklemlerinde ağrıları olanlara, Romatizmal hastalıkların aktif döneminde olmayanlara, <span class="fullpost">Ortopedik ameliyatlar sonrasında kaslarında güçsüzlük, eklemlerinde ağrı ve hareket kısıtlılığı gelişenlere, Kırık, çıkık, incinme nedeniyle alçı sonrasında eklemlerinde sertleşmeler olanlara, Beyin, sinir hasarı sonucunda kol ve bacaklarda felç gelişenlere, Hareket sistemi dışında lenf dolaşımının bozulması sonucu kol ve bacaklarında şişme olanlara uygulanır. </span>Simayhttp://www.blogger.com/profile/04280412944418248336noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-9168672105812745474.post-50604470228252650652008-03-05T14:51:00.001+02:002008-04-26T23:18:43.287+03:00Egzersiz FizyolojisiEgzersiz fizyolojisinin amacı vücut fonksiyonlarında egzersizle meydana gelen değişiklikleri ortaya koymaktır.<br />İmmobilizasyona bağlı sorunların en iyi çözümü erken mobilizasyon ve egzersizdir.<br />Hastalıklara bağlı immobilizasyon ve günümüzün sedanter yaşamı egzersizin önemini ortaya koymaktadır.<span class="fullpost">İskelet Kası<br />İskelet kasının fonksiyonları hareket, koruma, ısı üretme ve mekanik iştir<br />Bir ekleme belirli bir hareketi yaptıran kaslara sinerjik kaslar, zıt hareketi yaptıran kaslara antagonist kaslar denir<br />Sinerjik kasların kasılması esnasında antagonist kaslarda gevşeme olur<br />İskelet Kasının Anatomisi<br />İskelet kası hücresine kas lifi denir<br />Kaslar kas hücrelerinin yanısıra bağ doku da içerirler<br />Kasın tümünü bir kılıf gibi saran bağ dokuya epimisyum, kas kitlesini demetlere ayıran ve bu demetleri çevreleyen bağ dokuya perimisyum denir<br />Kas liflerini çevreleyen ve elektrik izolasyonunu sağlayan bağ dokuya ise endomisyum denir<br />Bağ dokusu elemanları kasın iki ucunda biraraya gelerek tendonları oluştururlar<br />Tendonlar kasılmaya katkıda bulunmayıp kasın oluşturduğu gerimi iskelete aktarırlar<br />İskelet Kasının Yapısı<br />İskelet kası kas liflerinden oluşur<br />Her kas lifi bir hücredir<br />Kas lifi birbirine paralel dizilmiş myofibrillerden oluşur<br />Myofibriller myoflamanlardan, myoflamanlar ise kontraktil proteinlerden oluşur<br />Bir motor nöron ve innerve ettiği kas lifleri bir motor üniteyi (motor birim) meydana getirir<br /><br />İskelet kası hücre zarına sarkolemma, ER’ na sarkoplazmik retikulum, sitoplazmasına sarkoplazma adı verilir<br />Sarkolemmanın iç ve dış yüzeyleri arasında bir elektriksel potansiyel farkı vardır<br />Kas hücresi alfa motor nöron tarafından uyarıldığında dinlenme zar potansiyeli yerini aksiyon potansiyeline bırakır<br />Zarın iç yüzü dışına göre -90 mV değerdedir<br /><br />Sarkolemmanın dış yüzünde T tubulleri bulunur<br />T tubullerinin görevi AP’ ni hücrenin derinliklerine iletmektir<br />SR’nin uç kısmında terminal sisternalar bulunur<br />Orta kesimde yer alan tubulleri çevreleyen zar çok sayıda Ca-ATP’ az pompası içerir<br />Bu pompa Ca’ yı sarkoplazmadan SR’ na taşır<br />Ca iyonları kalsekestrin denilen özel bir proteine bağlanarak terminal sisternalarda depolanırlar<br />Her bir T tubulunun iki yanında iki adet terminal sisterna vardır.Bu yapıya triad denir<br />T tubulleri ile triad bölgesine ulaşan AP, SR’ da Ca salınımına neden olur<br />Salınan Ca kas kasılmasını başlatıır<br /><br />Kas Lifi Tipleri<br />Kas lifleri izoenzim içeriklerine ve metabolik özelliklerine göre 3 grupta incelenir:<br />1)Hızlı glikolitik lifler( Tip 2B lifleri)<br />2)Yavaş oksidatif lifler(Tip I lifler)<br />3)Hızlı oksidatif lifler(Tip 2A lifler)<br />1) Hızlı Glikolitik Lifler:<br />Büyük hücrelerdir<br />Çok sayıda myoflaman ve çapraz köprü barındırdıklarından kuvvetli kasılmalar oluştururlar<br />Büyük oranlarda SR içerirler<br />Hızlı ATP sentezleyen liflerdir<br />Kasılmaya çabuk başlar,hızlı kasılırlar fakat kasılma süreleri kısadır<br />Anaerobik metabolik yolu kullandıklarından glikojen depoları ve glikolitik enzim içerikleri yüksektir<br />Çok az sayıda kapiller ile çevrelenmişlerdir<br />Myoglobin vemitokondri içerikleri düşüktür<br />Hızlı yorulduklarından kısa süren ve kuvvet gerektiren hareketlerde kullannılmaya uygundurlar<br />2) Yavaş oksidatif lifler<br />Hızlı glikolitik liflere kıyasla daha az myoflaman içerirler, kasıldıklarında onlardan daha düşük kuvvet oluştururlar<br />Çok sayıda mitokondri içerirler, aerobik yolla ATP sentezlerler<br />Enerji üretmek için yağ asitlerini kullandıklarından glikojen depoları zayıftır<br />ATP az izoenzimleri yavaş çalıştığından düşük bir hızla kasılırlar<br />Yorgunluğa dirençli olup dayanıklılık gerektiren hareket ve egzersizlerde kullanılırlar<br />3) Hızlı oksidatif lifler<br />İçerdikleri ATP az izoenzimi hızlı çalıştığı halde aerobik yolla ATP sentezlerler<br />Mitokondri ve myoglobin içerikleri yüksek olup çok sayıda kapiller ile çevrilidirler<br />Hızlı kasılır, yavaş oksidatif liflerden önce, hızlı glikolitik liflerden sonra yorulurlar<br />Myoglobin içerikleri yüksek olduğundan kırmızı görülürler ve kırmızı lifler de denir<br /><br />Kas lifinin tipini tayin eden motor ünitedir<br />Bir motor ünitedeki kas lifleri hep aynı tiptir<br />Kas lifinin tipine göre motor üniteler yavaş ve hızlı üniteler olarak ikiye ayrılır<br />Genelde yavaş üniteleri yavaş ileten küçük motor nöronlar, hızlı üniteleri hızlı ileten büyük motor nöronlar innerve eder.Buna büyüklük prensibi denir<br />Kas Proteinleri<br />Sarkoplazmada iki tür myoflaman vardır:<br />İnce ve kalın<br />Kalın flaman myozin proteininden meydana gelir<br />İnce flaman ise üç tip protein içerir:<br />Troponin, tropomyozin ve aktin<br />Myozin ve aktin kasılmayı sağlayan ana proteinlerdir<br /><br />Myozin başının ATP’az özelliği vardır<br />Bir molekül troponin bir molekül tropomyozinle bağlanır<br />Troponin T diğer troponin kısımlarını tropomyozine bağlar<br />Troponin I myozin-aktin etkileşmesini inhibe eder<br />Troponin C ise kasılmayı başlatacak Ca iyonunun bağlanma bölgesidir<br /><br />Organizasyon<br />İskelet kasında çizgilenme gösteren kısımlar harfle ifade edilir<br />I bandı aydınlık, A bandı karanlık görülür<br />A bandında kalın ve ince flamanlar, I bandında ise sadece ince flamanlar bulunur<br />I bandı Z çizgisiyle ikiye ayrılmıştır<br />Z çizgisi ince flamanları birbirine bağlar<br />A bandının merkezinde H bandı, H bandının ortasında M çizgisi bulunur<br />İki komşu Z çizgisi arasındaki bölgeye sarkomer denir<br /><br /><br /><br /><br />Kasılmanın Moleküler Temeli<br />Kasılma ince flamanların kalın flamanlar üzerinde kayması ile meydana gelir(flaman kayma teorisi)<br />İnce flamanların kalın flamanlar üzerinde kayması için aktin ve myozin çapraz köprülerinin kurulup çözülmesi gerekir<br />Kasılma başlamadan önce troponin-tropomyozin bileşiğinin inhibitör etkisi Ca aracılığı ile ortadan kaldırılır<br />Ca troponinle bağlanınca tropomyozinin pozisyonu değişir ve myozin başları aktinle ilişki kurar<br />Tersine Ca troponinden ayrılınca troponin bloke edici pozisyona döner<br />Hangi sayıda çapraz köprünün ince flamanla ilişki kuracağını tayin eden hücre içi Ca düzeyidir<br /><br /><br /><br /><br />Kasılma Tipleri<br />Bir kas lifine tek bir uyaran verilirse tek kasılma meydana gelir.Kas önce kasılır, sonra gevşer.<br />Tek kasılmalar 4’ e ayrılır:<br />1)İzometrik kasılma<br />2)Konsantrik kasılma<br />3)Ekzantrik kasılma<br />4)İzokinetik kasılma<br />1)İzometrik kasılma<br />Kasın uzunluğu sabit kalır, tonusu artar<br />Dış iş yapılmaz, ancak enerji harcanır<br />Ayakta durma örnek verilebilir<br />Bütün doğal kasılmaların başlangıcını izometrik kasılma oluşturur<br /><br />2)Konsantrik kasılma<br />İzotonik kasılma da denir<br />Dinamik bir kasılma şeklidir<br />Yeterli gerginliğe ulaştığında kasın boyu kısalır ve eklemde hareket meydana gelir<br />Eklem hareketleri sırasında kas tonusu da değiştiği için vücutta meydana gelen kasılmalar izotonik değildir<br /><br /><br /><br />İzometrik ve konsantrik kasılmanın birarada olmasına yani kasılma sırasında kasın hem boyunun hemde tonusunun değişmesine oksotonik kasılma denir<br />Kas aktiviteleri genelde izometrik ve konsantrik kasılmanın ard arda ve beraberce yapılması ile oluşur<br />3)Ekzantrik kasılma<br />Uzayarak kasılma şeklidir<br />Kas yeterli gerginliğe ulaşıp dış yükü yenemezse kasın boyu uzar<br />Örn. Merdiven inme, yokuş aşağı inme<br />Ekzantrik kasılmayı takiben yapılan konsantrik kasılma daha kuvvetli olur<br />4)İzokinetik kasılma<br />Hareket hızının sabit tutulduğu dinamik bir kasılma şeklidir<br />Örn. Sebest stil kulaçlama<br />İzokinetik kasılma ile konsantrik kasılma arasındaki fark, izokinetik kasılma sırasında hareket süresince maksimal tonusun devam ettirilmesidir<br />İzokinetik antrenmanlar kas kuvvetini ve dayanıklılığını geliştiren en iyi yöntemdir<br />Tetanik kasılma<br />Tek kasılmalara göre göre daha kuvvetli, daha uzun süreli ve daha ekonomik kasılma şeklidir<br />İstemli kasılmalar daha çok tetanik kasılmalar şeklindedir<br />Kas yorgunluğu<br /><br />Yorulan kasın latent dönemi ve kasılma süresi uzar, kasılma amplitüdü azalır<br />Yorgunluk aşırı olursa gevşeme tam olmaz<br />Yorgunluk kasın zarar görmesine karşı bir savunma mekanizmasıdır<br />Yorgunluk geriye dönen fizyolojik bir olaydır<br />Tip 2 lifleri daha çabuk yorulur<br />Çabuk yorulan kas lifleri çabuk, yavaş yorulan kas lifleri ise geç dinlenir<br />Yorulan kas kısa süre dinlendirilirse eski kasılma kuvvetini kazanır<br />Dinlenme süresi önceki aktivitenin yoğunluğuna, süresine ve lif tipine bağlıdır<br /><br />Egzersiz ve enerji sistemleri<br />Fizyolojik şartlarda 1 mol ATP 12 kcal enerji verir<br />Kaslar enerji verici madde olarak ATP, kreatin fosfat, glikojen, glikoz ve yağ asitlerini kullanırlar<br />Egzersizin hemen başında kullanılan maddeler yüksek enerji fosfatlarıdır<br />İlk 3-5 dk da tüketilen başlıca yakıt ise kas glikojenidir<br />Hafif ve orta egzersizde enerjinin çoğu yağ asitlerinden karşılanır<br />Egzersizin şiddeti arttıkça glikojenden gelen enerji önem kazanır<br />Kasın egzersiz sonu toparlanma döneminde ve istirahatte kullandığı başlıca madde yağ asitleridir<br />Yüksek enerji fosfatları<br />ATP ve kreatin fosfat kasın acil enerji deposudur<br />İskelet kasında depolanmış glikojen KC glikojeninden farklı olarak glikoza dönüştürülüp kana verilemez<br />Kasta glikoz aerobik veya anaerobik metabolizma ile kullanılabilir<br />İstirahatte ve hafif egzersizde enerji metabolizması aerobik iken egzersiz şiddeti arttıkça anaerobik metabolizma devreye girer<br />ATP oluşumuna anaerobik metabolizmanın önemli katkı sağladığı noktaya anaerobik eşik denir<br />Anaerobik eşiğin altındaki egzersizler uzun süre devam ettirilebilir<br />Anaerobik metabolizma iki yolla meydana gelir:<br />1)Anaerobik alaktasit yol:<br />Kasta depolanmış olan ATP ve kreatin fosfat kullanılır<br />Enerji oluşumuna katkısı azdır ancak çok hızlı devreye girer<br />Zorlu bir egzersizin ilk 5 dk sında baskın ılan yoldur<br /><br /><br /><br />2)Anaerobik laktasit yol:<br />Glikojen ve glikoz anaerobik yolla metabolize edilirken laktik asit oluşur<br />Egzersizle birlikte O2 kullanımı artar ve ilk 2-3 dk da O2 açığı meydana gelir<br />Egzersiz bittikten sonra istirahat durumundan fazla alınan O2 ye O2 borcu denir<br />Egzersiz ne kadar ağırsa anaerobik yoldan enerji oluşumu ve laktik asit üretimi o kadar fazladır<br />Egzersiz ve dolaşım sistemi<br />Egzersiz sırasındaki dolaşım değişiklikleri üst beyin merkezleri tarafından başlatılır<br />S aktivite artar, PS aktivite azalır<br />Splanknik alana ve deriye kan akımı azalır<br />Başlangıçtaki kan akımı artışı S vazodilatör liflerdeki aktivite artışına bağlıdır<br />Kan akımının lokal kontrolü egzersiz yapan kasa kan akımı sağlanmasında daha önemlidir<br />Deri kan akımı orta derecede egzersizde artar iken ağır egzersizde azalır<br />MSS giden kan akımında değişiklik olmaz<br />Koroner kan akımı artar<br /><br /><br />Kişinin egzersiz sırasında kullanabileceği en yüksek O2 miktarı maksimal O2 kullanımı (VO2 max) olarak ifade edilir ve maksimal anaerobik gücün en iyi göstergesidir<br />VO2 max’ ı belirleyen en önemli faktör dolaşım sisteminin kapasitesidir<br />Atım volümü<br />Kalp atım volümünün artışı venöz dönüşün artışı ile olur<br />Venöz dönüşü artıran faktörler:<br />1)İskelet kası pompasının etkinliğinin artması<br />2)İnspirasyonun derinlik vew frekansının artmasına bağlı olarak göğüs içi basıncının azalması<br />3)Karln kaslarının kasılmasına bağlı olarak iç organlardan daha fazla kan dönmesi<br />4)S sistemin etkisiyle oluşan vazokonstrüksiyon<br />5)Dilate iskelet kası arteriolleri aracılığıyla arterlerden venlere kan akımının kolaylaşması<br /><br />Egzersizle artmaya başlayan atım volümü maksimal aerobik güce yaklaşılırken sabit kalır<br />Kalp dakika volümünde daha sonra meydana gelen artişlar ise kalp hızının artmasıyla gerçekleştirilir<br />Kalp hızı<br />Egzersiz başlayınca kalp hızı artar<br />Kişinin maksimal bir egzersiz sonunda ulaşabileceği kalp hızı maksimal kalp hızı olarak adlandırılır<br />Maksimal kalp hızı 220-(yaş) formülünden hesaplanabilir<br />Yüksek ısıda yapılan egzersiz oda ısısında yapılan egzersize göre kalp hızının daha fazla yükselmesine neden olur<br />Emosyonel faktörler kalp hızını etkileyebilir<br />Maksimal kalp hızı şartlar ne olursa olsun değişmez<br />Kan basıncı<br />Diastolik kan basıncı egzersizin şiddeti arttıkça sabit kalır hatta hafifçe düşebilir<br />Izotonik egzersizlerde aktif kas grubu ne kadar büyükse kan basıncı o derece düşüktür<br />İzometrik egzersizlerde sistolik basınç, diastolik basınç ve kalp hızı belirgin olarak artar<br /><br /><br /><br />EGZERSİZ VE SOLUNUM SİSTEMİ1)Solunum dakika volümü:<br />İstirahatte yaklaşık 6 lt olan solunum dk volümü egzersizde 200 lt ye kadar çıkar<br />Statik egzersizlerde ventilasyon dinamik egzersizlere göre daha fazladır<br />Düşük yoğunluktaki egzersizlerde solunum dk volümü artışı daha çok TV artışına bağlıdır<br />Solunum frekansı da artar<br />Kişi solunum frekansı ve derinliğini spontan olarak dengeleyerek ventilasyonun optimal etkinlikte olmasını sağlar<br />2)Solunum işi<br />İstirahatte solunum kasları 1 lt solunum için 0,5-1,0 ml O2 kullanırlar<br />Ağır egzersizde O2 kullanımı toplam O2 kullanımının %3 üne kadar çıkabilir<br />3)Ventilasyon perfüzyon oranı<br />Hafif egzersizlerde V-P oranı daha uniform hale gelir<br />AC üst zonlarda kan akımı artışı daha belirgindir<br /><br /><br />4)Arteriyel O2 basıncı ve O2 saturasyonu<br />Çok ağır egzersizlerde arteriel kan O2 saturasyonu PO2 de değişme olmaksızın %95 in altına düşebilir<br />Arteiyel PCO2 ve pH önemli ölçüde sabit kalır<br />Egzersiz sırasında O2 ve CO2 difüzyon kapasiteleri 3 katına çıkar<br />Yükseltide egzersiz<br />Deniz seviyesinden yükseğe çıkıldığında max O2 kullanım değeri azalır<br />Yükseltinin etkisi total barometrik basıncın değil PO2 azalmasına bağlıdır<br />Organizmanın yükseltiye kısa süreli uyumuna aklimatizasyon, uzun süreli uyumuna adaptasyon denir<br /><br />Yükseltiye kısa süreli uyumlar<br />Yükseğe çıkıldığında fizlojik cevap olarak hiperventilasyon ve kan akımı artışı meydana gelir<br />Yükseğe uyum bozukluğuna bağlı olarak oluşan, baş ağrısı, bulantı, kusma, bulanık görme ve uykusuzlukla seyreden tabloya dağ hastalığı denir<br />Yükseltiye uzun süreli uyumlar<br />1)Hiperventilasyonla değişen asit-baz dengesinin düzeltilmesi:<br />Hioerventilasyon alveollerdan CO2 yi uzaklaştırara arteriyel PCO2 nin düşmesine yol açar<br />Meydana gelen respiratuar alkaloz HCO3 atılımı ile düzeltilir<br /><br />2)Hematolojik değişiklikler:<br />Yükseltiye en önemli adaptasyon kanın O2 taşıma kapasitesinin artmasıdır<br />Plazma volümü azalır, hematokrit artar<br />Azalan arteriyel PCO2 böbreklerden eritropoietin salınımını artırarak eritrosit yapımını uyarır<br /><br />3)Hücresel değişiklikler:<br />Kapiller ve mitokondri sayısı artar<br />Aerobik enerji oluşumunda rol alan enzimler artar<br />Oksihemoglobin disosiasyon eğrisi sağa kayar<br />Sıcakta egzersiz<br />Soğukta egzersize göre daha ciddi problemdir<br />Terin buharlaşma hızı azaldığı için ısı düzenlenmesi problemlidir<br /><br /><br /><br />Soğukta egzersiz<br />Isı kaybına bağlı metabolik hız artar<br />Soğukta solunum yoluyla sıvı kaybı dehidratasyona yol açabilir<br />Su içinde yapılan egzersizlerde soğuğun etkisi daha belirgindir<br /><br />Düzenli egzersizin fizyolojik etkileri<br />Vücudu optimal fonksşyonu için düzenli egzersiz gereklidir<br />Antrenmanın başlıca amacı performansı artıracak fizyolojik adaptasyonlara yol açmaktır<br />Dolaşım sistemine<br />En önemli fizyolojik değişiklik aerobik gücün (VO2max) artmasıdır<br />VO2max artışına maksimal kalp dk volümü artışı da eşlik eder<br />Antrenmanla istirahatteki kalp hızı azalır, atım volümü artar<br />Maksimal kalp ızı ise genellikle sabit kalır veya yaklaşık 5-7 vuru/dk azalır<br />Kan basıncı ya sabit kalır yada hafif azalır<br />Düzenli egzersiz koroner kalp hastalıklarına karşı koruyucu rol oynar<br />Solunum sistemine<br />Solunum volümü değişmez, max egzersizde yükselir<br />Solunum frekansı max egzersizde yükselir<br />Solunum eşdeğeri solunum verimini en iyi gösteren parametredir<br />Kullanılan 1 lt O2 için gerekli solunum volümüdür<br />Kişi yaptığı egzersizi ne kadar iyi biliyorsa solıunum eşdeğeri o kadar yüksektir<br />Max egzersizde difüzyon kapasitesi artar<br /><br />İskelet kasının adaptif cevabı<br />Kapiller dansite, mitokondri ve enzim miktarları artar<br />Kas süksinat deidrogenaz aktivitesi VO2max ile yakından ilişkilidir<br />Max egzersizde glikojen depolama potansiyeli artar<br />Antrenmanla laktat daha yüksek iş düzeylerinde birikir yani anaerobik eşik artar<br /><br />Kas kitlesi ve kas kuvveti<br />Max kuvvete yakın çalışan kasların kuvveti artar<br />Kuvvet antrenmanları iskelet kas kitlesini artırırlar<br />Kas kitlesinin artışı kas lifi sayısının değil kas lifi çapının artışına bağlıdır<br />Kuvvet antrenmanları ile tip 2 liflerinde artış meydana gelir<br />İyi bir kuvvet antrenmanı programı için antrenmanın %15’i eksantrik, %10’u izometrik ve %75’i komsantrik olmalıdır<br />Lokomotor oırganlara<br />Antrenmanla ligamanlar kalınlaşır, kuvvetlenir ve daha esnek hale gelir<br />Hyalen kıkırdak kalınlaşır ve basıya daha dirençli hale gelir<br />Kemikte mineral artar ve kemik hipertrofisi sağlayarak osteoporozu geciktirir<br />Bazı sporlar kemik yapısında lokal değişikliklere yol açar.Örn. tenis<br /><br />Kan kompozisyonuna<br />Dayanıklılık antrenmanlarından sonra kan volümü artar<br />Hb konsantrasyonu değişmez<br />Kan volümü arttığı için toplam Hb miktarında artma görülür<br />Plazma TG ve LDL düşer,HDL artar<br />Plazma lipoprotein (a) azalabilir<br />Gonadıtropin düzeyleri artabilir<br />Beta endorfin düzeyleri artar<br />Glikoz toleransı ve insülin duyarlılığı artar<br />Plazma PGI2 artar, TXA2 azalır<br />Metabolizmaya<br />Antrenman programının başlangıcında vücut ağırlığında önemli bir azalma olmaz<br />Egzersiz prpgramı 3 ayı geçince vücut ağırlığı azalır<br /><br />Bağışıklık sistemine<br />Düzenli egzersizin bağışıklık sistemine etkileri egzersizin yoğunluğuna bağlıdır<br />Orta yoğunluktaki egzersizler bağışıklık sistemine zarar verebilir<br />Antrenmanlar ağır olursa NK hücrelerinin sayısı azalabilir<br />Orta yoğunluktaki antrenmanlar serum Ig lerinde yaklaşık %20 artış yapar<br /><br />Yaşlılıkta egzersiz<br />Günümüz toplumunda yaşlıların sayısı arttığından egzersizin önemi artmaktadır<br />Aerobik güç yaşlanmayla azalır<br />Düzenli egzersizler ileri yaşlarda başlansa bile morbidite ve mortaliteyi azaltmaktadır<br />Yaşlılarda egzersiz programı kişiden kişiye göre değişir<br />Yapılacak egzersiz düzenli, dinamik, ilginç,eğlendirici, kolay kabul edilebilir ve yan etkileri olmayan tipte olmalıdır<br />Hızlı ve düzenli yürüme çoğu kişide ve yaşlılarda uygun bir aktivitedir<br />Kuvvet antrenmanları yaşlılarda anksiyeteyi azaltır<br /><br />Egzersiz Reçetesi<br />Egzersiz önerisinde bulunmadan önce kişinin ihtiyaçları ve sağlık durumu öğrenilmelidir<br />Egzersiz reçetesi düzenlenirken kişiye uygun yaklaşım benimsenmelidir<br />Antrenmanlar başlangıçta düşük ve orta yoğunlukta olmalı, şiddeti orta hızda artırılmalıdır<br />Egzersiz programı çok yönlü olmalı, aerobik antrenmanları içermelidir<br />Egzersize yeni başlayanlarda düşük ve orta şiddette uzun süreli egzersizler uygundur<br />Egzersiz sırasında kalp hızının max kalp hızının %70-90’ı olması egzersiz şiddetinin yeterli olduğunu gösrerir<br />Yeterli şiddet ve sürede olduğu takdirde her aktiviteyle antrenman etkisi oluşur<br /></span>Simayhttp://www.blogger.com/profile/04280412944418248336noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-9168672105812745474.post-37314815366945034012007-11-25T09:54:00.000+02:002007-11-25T09:56:51.087+02:00Fizik Tedavi TraksiyonTRAKSİYON<br />•Traksiyon; yumuşak dokuları germek, eklem aralıklarını genişletmek yada kırık kemik parçalarını birbirinden uzaklaştırmak için vücudun bir parçasına uygulanan çekme tekniğidir.<br />•En yaygın kullanım alanı ağrılı, mekanik bel ve boyunhastalıklarıdır.<br />•Hedefi ağrı-spazm-ağrı döngüsünü kırmak ve fonksiyonel iyileşmenin sağlanması,<br />uzun süreli ağrısız intervallerleremisyonlarınelde edilmesidir.<br />•Torasikbölge,sakrumve pelvisteetkileri çok azdır.<br />•Hipokrat-kkıırrıık ve k ve ççııkkııklarklarıın yerine n yerine konmaskonmasıındandamochliamochliatecnitecniğğii<br />skolyozve aşışırrııkifozkifoztdtd<br />•İİbnbn-i Sina KanunKanun<br />•XVII.yy da Türk manipülasyonu<br />•Cyrax1950 -> lomberdiskernisi<br />1959-skolyozskolyoztedavisitedavisi<br />TraksiyonÇeşitleri<br />•Süreye Göre<br />Sürekli Traksiyon<br />Statik Traksiyon<br />IntermittantTraksiyon<br />•Kuvvete Göre<br />Ototraksiyon<br />Yerçekimi ( gravite) Traksiyonu<br />ManuelTraksiyon<br />Mekanik Traksiyon<br />Motorize Traksiyon<br />Süreye göre<br />•Sürekli Traksiyon<br />Birkaç saat süreyle uygulanır.Birkaç saat süreyle uygulanr.<br />Düşük ağırlıklar kullanılır.Düşük ağrlklar kullanılır.<br />Mekanik etkilerinden ziyade Mekanik etkilerinden ziyade kas spazmınıkas spazmçözmek ve immobilizasyonamacıyla kullanılır.<br />•Statik Traksiyon<br />2020-60 dakika arasında uygulanır.<br />Daha yüksek ağırlıklar seçilir.Daha yüksek ağrlklar seçilir.<br />TraksiyonunTraksiyonunmekanik etkilerinden mekanik etkilerinden yararlanılır.Ek olarak yararlanr.Ek olarak kemik yüzeylerinayrılmasınımümkün kılar.<br />TraksiyonUygulama Teknikleri<br />•ManuelTraksiyon<br />•Mekanik Traksiyon<br />•Motorize Traksiyon<br />•PozisyonelTraksiyon<br />•Yerçekimi Yardımlı Traksiyon<br />•InversiyonTraksiyonu<br />•Su İçinde Traksiyon<br />•Ototraksiyon<br />•15-60 saniye süreyle veya ani tek bir hareket olarak uygulanan traksiyonşeklidir.şeklidir.<br />•Bel ve boyun ağrılarında hastanın mekanik veya motorize traksiyondanfayda görüp görmeyeceğini test etmekiçin kullanılır.<br />ManuelTraksiyon<br />*Ağırlık ve makara sistemi kullanılarak bel ve boyun bölgesine uygulanan statik traksiyonsistemidir.<br />Mekanik Traksiyon<br />Motorize Traksiyon<br />•Traksiyonkuvvet ve süresinin önceden ayarlanabildiği ve rahatlıkla değiştirilebildiği motorlu aygıtlarla yapılan traksiyondur.<br />•Statik ve intermittantamaçla uygulanabilir.<br />PozisyonelTraksiyon<br />•Tedavi edilecek bölgedeki kemik yüzeyleri arasındaki ilişkiye etki edecek şekilde hastaya pozisyon verilerek uygulanır.<br />•Amaç; sıkışmış bir sinir üzerindeki basıncı hafifletmek ve kas spazmını çözmektir.<br />•5-30 dakika süreyle tek veya çift taraflı uygulanabilir.<br />Yerçekimi Yardımlı Traksiyon<br />•Hastaya distraksiyonukolaylaştıracak bir şekilde pozisyon verilir. Tedavi süresi 10 şekilde pozisyon verilir. Tedavi süresi 10 --30 dakikadır. 30 dakikadır.<br />•Traksiyonaleti yerçekiminin hedef dokunun traksiyonunayardımcı olabileceği şekilde yerleştirilir.şekilde yerleştirilir.<br />•Bu ünitelerden bazıları hastanın çekme miktarını ayarlamasına izin vermekte ve dokuların tolereedebileceği miktarın aşılmasnı önlemektedir.<br />InversiyonTraksiyonu<br />•Hasta bileklerinden veya alt extremitedekibaşka bir bölgeden tutularak baş aşağı pozisyona getirilir.<br />•Traksiyonkuvveti yer çekimidir. 5-15 dakika uygulanır.<br />•KE:Hipertansiyon, kanama, glokom<br />•YE:Başağrısı, görme bulanıklığı,peteşi,kas iskelet sistemi sorunları<br />Su İçinde Traksiyon<br />•Hastanın bileklerine ağırlık bağlanır. Halka şeklinde su üstünde yüzebilen bir yastık, göğüs çevresinden geçirilir. Hasta su içinde vertikalolarak asılı kalır.<br />•Tedavi süresi 6-30 dakikadır.<br />•Kas gevşemesiolur.<br />•Kan dolaşımını düzenler.<br />Ototraksiyon<br />•Hasta elini ve bacağını kullanarak bel ve boyun bölgesinde kendi kendine traksiyonsağlar.<br />•20-60 dkboyunca,3-6 sn çeker,60 sn dinlenir.<br />•Diğer exersiztekniklerine olanak verir.<br />TraksiyonPrensipleri<br />•Yeterli bir çekme kuvveti<br />ve süresi gerekir.<br />•Traksiyonkuvvetinin miktarı;<br />>>traksiyonakarşı koyan sürtünmeveyadirenç yüzeyine,<br />>>kas ve yumuşak dokuların gerilmedirencinebağlıdır.<br />•Karşı kuvvetlerin üzerinde bir çekme kuvvetine ihtiyaç vardır.<br />•Traksiyonsırasında çekme kuvvetine karşı vücudun hareketi sabit ya da yönde olmalıdır.<br />•Verticaltraksiyondahastanın ağırlığı çekme kuvvetine karşı rol oynarken horizontaltraksiyondahastanın vücut yüzeyi ile yattığı yer arasındaki sürtünme kuvveti rol oynar.<br />•Önce veya eş zamanlı yüzeyelsıcak tedavilerve analjezik akımlar kullanılır!!!<br />•Hafif vakalarda belin lumbosakralkorselerle desteklenmesi etkiyi artırır!!<br />SpinalKolon Hastalıklarında Ağrının Nedenleri<br />•Herniyedisk kitlesi yada ostefitnedeniyle sinir kökü sıkışması ve irritasyonu<br />•Fasetve Lusckhaeklemlerde kıkırdak dejenerasyonu ve sinovitgelişimi<br />•Fasetsubluksasyonu, kilitlenme, sinoviyalmembransıkışması<br />•Anteriorveya posteriorlongitudinalligamanve kapsül gerilmesinden kaynaklanan ağrı<br />•Kas spazmından kaynaklanan ağrı<br />SpınalTraksiyonile;<br />•Ligamentözyapılarda gerilme<br />•Paravertebralkaslarda gerilme ve spazmın çözülmesi<br />•Faseteklem aralığında genişleme<br />•Spinaleğimde düzleşme oluşturularak spinalyapılarda mekanik nedenlere bağlı ağrının azaltılması ve kas spazmını giderilmesi sağlanabilir.<br />•Vertebralayrılma (seperasyon)<br />•Nöralforamenlerdegenişleme<br />•İVDA’nıgenişletir<br />İntradiskalİntradiskalbasıncı azaltır, emme etkisi basnc azaltır, emme etkisi ile<br />Herniyekitleyi redükteeder<br />Hernihacmini küçültür<br />Tedavinin sonuçları<br />TraksiyonTekniği Seçimi<br />Horizontallombertraksiyondavertebralayrılma sağlamak için<br />•20-45 kg kuvvet<br />•15-30 dkuygulanır<br />TraksiyonParametreleri<br />•ServikalKolon<br />PozisyonlamaPozisyonlama<br />Ağırlıkğrlık<br />SüreSüre<br />•LomberKolon<br />PozisyonlamaPozisyonlama<br />Ağırlıkğrlık<br />SüreSüre<br />ServicalKolon<br />•Ağırlık:Vertebralseperasyoniçin en az 11,5 kg kuvvet ile sürekli çekme yapılmalıdır.<br />Süre<br />*hastanın ağrıya toleransına göre seçilir.<br />•7-10 gün boyunca hergünyada 3-4 hafta boyunca haftada üç kere uygulanır.<br />•3-4 haftalık tedavi ile düzelme olmazsa traksiyonadevam edilmez, tanı gözden geçirilir.<br />LomberKolon<br />POZİSYON:<br />•Sırtüstü:Bacakların altına tabure<br />•Yüz üstü:Pelvisüst bölümüne yastık<br />•Kalçalar 70 derece fleksiyondaiken<br />Amaç:<br />•Lomberlordozdüzleşir<br />•PosteriorIVDA’nındaha fazla genişlemesi<br />•PVK gevşer<br />•Target(hedef )traksiyon;horizontaltraksiyondatraksiyonunetkilerini belli bir segmentteyoğunlaştırmak için hastaya özel bir masada pozisyon verilerek yapılan traksiyondur.<br />•Bunlar;segmentegöre anteflexion,lateralflexion,rotasyon olabilir.<br />Ağırlık:<br />**Vertikalpozisyonda vücut ağırlığı<br />**Horizontalvücut ağırlığına göre değişmek üzere 20-40 kg<br />Çekmekle ağrının kaybolması bir kriter!!!<br />Süre<br />•Statik lombertraksiyonda15-30 dk<br />•İntermittanİntermittantraksiyondatraksiyonda1010-60 sn çekme,<br />10-30 sn dinlenme<br />toplam uygulama süresi 10-30 dk<br />TraksiyonunEndikasyonları<br />•Sinir kökü sıkışması<br />•Subacuteklem ağrısı<br />•Dejeneratifeklem hastalığı<br />•Kronik evrede kompresyon fraktürü<br />•Eklem hipomobilitesi<br />•Paraspinalkas spazmı<br />•Diskojenikağrı<br />•Kırık tedavisi<br />•Yanıklı hastalar<br />•Kifoz,skolyozdüzeltilmesi<br />•1 ve 2. derece spondilolistezis<br />TraksiyonunKontraendikasyonları<br />1.Yetersiz deneyim<br />2.Primeryada metastatikmalignite<br />3.Omurilik basısı<br />4.Diskitisve spondilityapan omurganın enfeksiyözhastalıkları<br />5.İleri derecede İleri derecede osteoporozosteoporoz, , osteomalaziosteomalazi<br />6.Malignhipertansiyon ve kalp yetmezliği<br />7.Romatoidartritteservikaltutulum<br />8.İleri yaş(rölatif)İleri yaş(rölatif)<br />9.Hamilelik durumu<br />10.Akciğer hastalıkları<br />11.İleri derecede sıkıntılı ve gergin hastalardaİleri derecede sntılı ve gergin hastalarda<br />12.Boynun akut yumuşak doku hasarlarında<br />13.Temporamandibulareklem diskfonsiyonu<br />14.Carotisve vertebralarterdeki ileri ateroscleroz<br />15.Aktif peptikülser, hiatushernisi, göbek ve kasık fıtıkları, aort anevrizması, aktif hemoroid<br />16.Caudaequinakompresyonu<br />17.Servikalbölgede orta disk hernisinde<br />18.Akut inflamasyon<br />19.Stabilolmayan kırık<br />20.Akut zorlanma<br />21.Hipermobilite<br />22.Vaskülerhastalıklar<br />23.Myelopati<br />24.Yaralanmış kas üzerine<br />25.Hareketin kontrendikeolduğu durumlar<br />26.Mekanik olmayan ağrılar<br />Traksiyontedavisinin reçetelendirilmesi<br />•Vücut pozisyonu:oturma,sırt üstü,kalça ve diz flexiyonu<br />•Boyun pozisyonu:nötralve 30 derece flexionarasında<br />•Uygulamaşekli:şekli:sürekli veya sürekli veya intermittanintermittan<br />•Uygulananağırlık:hastanın durumuna göre karar verilir.düşük ağrlıkla başlayıp gittikçe artırılabilirı<br />•Diğer modaliteler:ısı vs.<br />•Süre:çoğunlukla 20 dk.<br />•Tedavi kürü süre vesıklığı:hergünveya günaşırı olarak 3-4 hafta boyunca<br />LomberDisk HernisiTedavisinde TraksiyonunEtkilerinin Bilgisayarlı Tomografi ile Değerlendirilmesi<br />•32 LDH’liolgu<br />•45 kg –20 dkmotorize-statik traksiyon<br />•Traksiyonöncesi ve traksiyonun20.dk’sındaBT çekimi<br />HerniyeKitle Alanında Küçülme<br />En fazla küçülme medianhernilerdeortaya çıkmıştır<br />En fazla küçülme L4-L5 seviyeli<br />hernilerdeolmuştur<br />Traksiyonunperiferikeklemlerde kullanımı:<br />•**kalça ekleminde yapılan bir çalışmada 2mm ye varan eklem genişlemesi<br />•**Van Valburgve ark. Köpekler üzerinde yaptığı bir çalışmada ,ilizarovcihazıyla 9 hf. boyunca uygulanan traksiyonunkondrositfonksiyonlarında düzelmeyeyol açtığı<br />•**Videmenve Vanharanta7 hf.boyunca günde 1 satraksiyonlatavşanların diz ekleminde kıkırdak dejenerasyonunun azaldığı<br />•Diz osteoartritindetraksiyonile konvansiyonelfizik tedavi ajanlarının kullanımının kontrollü karşılaştırılması;<br />•ZKÜ FTR kliniği<br />•2004-2005 yıl,41-76 yaşlarında 43 hasta<br />•24 h;HP,Mikrodalga,KİE,traksiyon<br />•19 h,HP,Md,KİE<br />•Traksiyon;oturur pisyonda,ayak bileğine,diz extansiyondaiken<br />•20 dkintermittan(15kg çekme ,5kg serbest,5 sn liksürelerle)<br />•Öncesinde yüzeyelısıtıcılar,sonrasında exersizuygulaması şeklinde<br />•Yeterli klinik kontrollü çalışma olmaması<br />•Traksiyonkuvvetinin ne sürede,ne kadar güçte ve hangi teknikle uygulanması gerektiğinin belirsiz olması<br />Traksiyonperiferikeklemlerde kullanımı kısıtlamaktadır<br />TEŞEKKÜRLERSimayhttp://www.blogger.com/profile/04280412944418248336noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-9168672105812745474.post-26572044863162026322007-11-24T22:16:00.000+02:002007-11-24T22:24:27.944+02:00Fizik Tedavi de MULTIPL SKLEROZ REHABİLİTASYONUMULTİPL SKLEROZ REHABİLİTASYONU<br /><br />Hatırlatma<br />Santral sinir sistemi Santral sinir sistemi milyonlarca sinir milyonlarca sinir hücrelerinden oluşmaktadır.hücrelerinden oluşmaktadr.<br />Bu sinir hücreleri ve beyin Bu sinir hücreleri ve beyin arasındaki elektrik arasndaki elektrik uyarıların transferi, aksonveya sinir lifi denilen ve elektrik tellerine benzeyen uzantılarla gerçekleşir.<br />MiyelinMiyelinise tıpkı elektrik ise tpk elektrik tellerini çevreleyen ve koruyan kablolar gibi, sinir liflerinin etrafını kaplayan ve koruyan yağl bir maddeden olumaktadır.<br />MiyelininMiyeliningörevi beyin, görevi beyin, omurilik ve diğer vücut omurilik ve diğer vücut kısımları arasında mlar arasında elektrokimyasalmesajların hızlı iletilmesini sağlamaktır.<br />Genel Bilgi<br />MS daha çok genç nesli tutan, merkezi sinir MS daha çok genç nesli tutan, merkezi sinir sisteminin (MSS) sisteminin (MSS) enflamatuarenflamatuarve kronik bir ve kronik bir hastalığıdır. hastalğr.<br />MSS’ninMSS’ninotoimmünotoimmünbir hastalığı olduğu düşünülen bir hastalğ olduğu düşünülen MS, hafif seyrettiği gibi ilerleyici olup, fonksiyonel ve bilişsel bozukluklara da yol açabilir.<br />Klinik seyri, Klinik seyri, ataklar (ataklar (relapsrelaps)ve ataklar arası iyileşme dönemleri (remisyon)ile seyreder. Ataklar, birkaç saat veya gün sürebildiği gibi birkaç hafta içinde hastayı kötüleştirebilir veya akut bir şekilde başlayabilir.<br />MS hastalığın esas nedeni MS hastalğın esas nedeni miyelinhasarıdırhasarıdır. .<br />MiyelinMiyelinhasasrıhassrıen çok en çok beyinde, omurilikte, beyin beyinde, omurilikte, beyin sapında ve optik sinirde sapında ve optik sinirde gelişir.gelişir.<br />Etyoloji<br />İmmünolojik / oto İmmünolojik / oto immüniteimmünite<br />Çevresel Çevresel<br />ViralViral<br />Genetik Genetik<br />TravmaTravma<br />İmmünolojikmmünolojik<br />Genel olarak Genel olarak MS’ınMS’bir bir immünimmünsistem hastalığı olduğu, santral sinir sistem hastalığı olduğu, santral sinir sistemine karşı direkt olarak bir anormal sistemine karşı direkt olarak bir anormal immünimmünyanıtın geliştiği dünyada yanıtın geliştiği dünyada kabul görülmüştür.kabul görülmüştür.<br />Beyin omurilik sıvısında bulunan Beyin omurilik snda bulunan İgİgG G oligoklonaloligoklonalbantların varlığı da bantların varlığı da otoimmünotoimmünbir olayın, yani bir olayın, yani immünimmünyanıtın çevresel faktörlerden veya bir yanıtın çevresel faktörlerden veya bir enfeksiyözenfeksiyözajanından etkilenip, bir dizi ajanından etkilenip, bir dizi immünimmünreaksiyonları başlattığını reaksiyonları başlattığını düşündürmektedir. düşündürmektedir.<br />MS hastalarında vücudun MS hastalarnda vücudun immünimmünsistemi virüs proteinleri ve kendi sistemi virüs proteinleri ve kendi miyelinmiyelinhücrelerini ayırt edemez ve kendi hücrelerine karşı saldırı başlhücrelerini ayırt edemez ve kendi hücrelerine karşı saldırı başlatır. atır.<br />İmmünsistemin hangi hedef antijenine karşı düzenlediği saldırı halensistemin hangi hedef antijenine karşı düzenlediği saldırı halenbilinmemektedir.bilinmemektedir.<br />Ancak son yıllarda, araştırmacılar, hangi Ancak son yllarda, araştırmacılar, hangi immünimmünhücrelerin saldırı sırasında hücrelerin saldırı sırasında arttığını, saldırı aktivasyonlarını ve saldırgan hücrelerin üzerarttığını, saldırı aktivasyonlarını ve saldırgan hücrelerin üzerinde bulunan inde bulunan reseptörlerin nasıl reseptörlerin nasıl miyelinimiyelinihedef aldıklarını ve hasar sürecini başlattıkları hedef aldıklarını ve hasar sürecini başlattıkları bilinmektedir. bilinmektedir.<br />Çevresel Faktörler<br />Kuzey ikliminde yaşayanlarda görülme sıklığının fazla olması, Kuzey ikliminde yaşayanlarda görülme sklğının fazla olması, coğrafik coğrafik bir bir dağılımın yada dağılımın yada ırk’ırk’ın rolü olabileceğini düşündürmektedir. ın rolü olabileceğini düşündürmektedir.<br />EpidemikEpidemikçalışmalar göstermiştir ki , dünyanın MS çalşmalar göstermiştir ki , dünyann MS insidansınınyüksek olduğu bir bölgede doğanların, 15 yaşından önce, MS ıındüşük u bir bölgeye göç ettiklerinde, yerleştikleri yerin risklerine maruz kalıp, MS gelişme riskleri azalıyor.<br />Bu da demektir ki Bu da demektir ki pubertepuberteöncesi bazı çevresel faktörlere maruz kalmak, öncesi baz çevresel faktörlere maruz kalmak, daha sonra MS’ingelişmesini tetikler.<br />Viral<br />ÇokuklukÇokuklukçağında bir çok çağnda bir çok viralenfeksiyonlara maruz kalınıyor.<br />Virüslerin Virüslerin demiyelinizasyondemiyelinizasyonve ve enflamasyonaenflamasyonaneden oldukları iyi neden olduklar iyi bilinmektedir. Bu nedenle MS’ingelişmesinde virüsün tetiklediği bir ajan olduğu düşünülmektedir.<br />HerpesHerpesdahil bir düzineden fazla virüs araştırılmıştır.dahil bir düzineden fazla virüs araşlmştır.<br />Ayrıca Ayrca MS’inepidemileri de araştırılmıştır. Örneğin 1943 ve 1989 yılları arasında 4 ayrı epidemi, Faroeadalarında ( Icelandve Scandinaviaarasında) yaşanmıştır.<br />Bu bölge 2. dünya savaşından sonra İngiliz birlikleri tarafındanBu bölge 2. dünya savaşndan sonra İngiliz birlikleri tarandanişgal edilmiştir. MS insidansınıngiderek arttığı bu bölgede, İngiliz askerleri tarafından bilinmeyen bir ajanın bölgeye intikal edildiği düşünülmektedir.<br />Ancak halen her hangi bir virüsün Ancak halen her hangi bir virüsün MS’iMS’itetiklediği bulunamamıştır. tetiklediği bulunamamşr.<br />Birinci derece akrabalarında MS bulunan kişilerin, MS Birinci derece akrabalarnda MS bulunan kişilerin, MS gelişme riski, normal gelişme riski, normal popülasyonapopülasyonagöre 20göre 20--40 kat fazladır. 40 kat fazladır.<br />Genetik Genetik predispozisyonupredispozisyonuoldukları halde tek yumurta ikizlerin olduklar halde tek yumurta ikizlerin birinde MS gelişme riskinin %70 olması, genetik olarak birinde MS gelişme riskinin %70 olması, genetik olarak müsaidmüsaidbir zeminin, çevre faktörleri tarafından tetiklendiğini bir zeminin, çevre faktörleri tarafından tetiklendiğini ve hastalığı ortaya çıkarttığını göstermiştir. ve hastalığı ortaya çıkarttığını göstermiştir.<br />MS sayısı fazla bulunan bölgelerde yaşayanlarda, bazı genlerin MS say fazla bulunan bölgelerde yaşayanlarda, bazı genlerin prevalansınınprevalansınınfazla olduğu gösterilmiştir.fazla olduğu gösterilmiştir.<br />Birden fazla MS bulunan bazı ailelerde, HLA Birden fazla MS bulunan baz ailelerde, HLA --DR2, DR2, DR(1*1501), DQ(1*602), DQA102 ve DW2 DR(1*1501), DQ(1*602), DQA102 ve DW2 haplotiplerihaplotiplerigibi gibi bazı ortak genetik faktörler bulunmuştur. bazı ortak genetik faktörler bulunmuştur.<br />Genlerin haritasını çizmek için gelişen sofistike yeni tekniklerGenlerin haritas çizmek için gelişen sofistike yeni tekniklerle le MS’inMS’ingelişmesinde genetik faktörün rolü belli olacaktır. gelişmesinde genetik faktörün rolü belli olacaktır.<br />GenetikGenetik<br />Travma<br />Travmanın MS’deki rolü yıllardır tartışılmaktadır.Travmann MS’deki rolü yllardır tartışılmaktadır.<br />Bu yöndeki görüşler de son zamanlarda hastaların Bu yöndeki görüşler de son zamanlarda hastalarn retrospektifaraştırmalarında edinilen bilgi ve hayat hikayeleri üzerinde yoğunlaşmıştır.<br />Patofizyolji<br />MSS’ndeMSS’ndebeyaz madde beyaz madde lezyonlarılezyonlarilk olarak 19.yy’ınsonlarına doğru, Charcotadlı bir fransıznörolog tarafından tanımlanmıştır. Lezyonlarınperivaskülerenflamasyonve demiyelinizasyoniçerdiğinin gösterilmesi bugün için MS’ınpatofizyolojisineışık tutmuştur.<br />Bu alanda görülen Bu alanda görülen gliosisgliosis, , oligodendrositlerinoligodendrositlerinyokluğu ve yokluğu ve enflamasyonenflamasyon, , plakplakadını alıp, ad alp, MSS’inher yerinde görülebildiği gibi özellikle optik sinirler, serebrumdaperiventriküleralanda, serebellumve omuriliktegösterilmiştir.<br />Plak Oluşumunun Mekanizması<br />Halen tam olarak bilinmemektedir.Halen tam olarak bilinmemektedir.<br />Gadolinyum ile yapılan MRI tekniklerinde, olayın başında Gadolinyum ile yaplan MRI tekniklerinde, olayn başında kan-beyin bariyerininbozulduğu gösterilmiştir.<br />DemiyelinizayonunDemiyelinizayonunprimerprimermi veya mi veya enflamasyonaenflamasyonasekondersekondermi mi geliştiği bilinmemektedir. geliştiği bilinmemektedir.<br />Bu konuda güncel görüşlerden biri Bu konuda güncel görüşlerden biri lenfositlerlerinlenfositlerlerin, , plasmaplasmahücrelerin ve hücrelerin ve makrofajlarınmakrofajlaroluşturdukları akut enflamatuaryanıtın, direkt veya indirektmekanizmalarla demiyelinizasyonoluşturabilmeleridir.<br />MultipleSkleroz Plağı<br />DemiyelinizasyonunSonuçları<br />MiyelininiMiyelininikaybetmiş olan sinir liflerinin iletisinde;kaybetmiş olan sinir liflerinin iletisinde;<br />1-Lezyonalanında ileti blokları<br />2-Tutulmuş olan sinirlerin ileti zamanında azalma<br />3-Nörolojik defisitlerinkompansasyonusonucunda subjektifyorgunlukta artış görülebilir.<br />Sağlam Sağlam miyelinlimiyelinlisinir sinir lifinde normal iletilifinde normal ileti<br />MiyeliniMiyelinihasar görmüş bir sinir hasar görmüş bir sinir lifinde ileti bloğulifinde ileti bloğ<br />İmmünregülasyonmmünregülasyonMekanizmalarıMekanizmalar<br />MS hastalığında anormal MS hastalğında anormal immünreaksiyonu açıklamayı çalışan bir reaksiyonu açıklamayı çalışan bir teori de, teori de, TT--lenfositlerinin lenfositlerinin endotelyalendotelyalhücrelere bağlanması teorisidirhücrelere bağlanması teorisidir. .<br />KanKan-beyin beyin bariyerinibariyerinigeçen Tgeçen T--lenfositleri, antijen özelliği taşıyan lenfositleri, antijen özelliği taşıyan belirli HLA moleküllerine bağlanıp, belirli HLA moleküllerine bağlanıp, tümör tümör nekrotizannekrotizanfaktör (TNF), gama faktör (TNF), gama interferoninterferon(INF(INF--δδ) ve ) ve lenfotoksinlerinlenfotoksinlerinsalgılanmasına ve böylece salgılanmasına ve böylece miyelinemiyelinehasar verdikleri bildirilmiştir.hasar verdikleri bildirilmiştir.<br />T hücrelerinin ayrıca B lenfositlerini T hücrelerinin ayrca B lenfositlerini uyararak, uyararak, miyelinmiyelinve ve dendrositleredendrositlerekarşı antikor oluşturmaları da karşı antikor oluşturmaları da bildirilmiştir.bildirilmiştir.<br />MikroglialarMikroglialar,MSS’deMSS’debulunan ve çeşitli bulunan ve çeşitli nörotoksiknörotoksiksitokinlersitokinlersalgılama yeteneğine sahip antijen sunan hücrelerdir. Çeşitli salgılama yeteneğine sahip antijen sunan hücrelerdir. Çeşitli viralviralçalışmaları, çalışmaları, demiyelinizedemiyelinizelezyonlarındalezyonlarındamikroglialarınmikroglialarınvarlığını Tvarlığını T--hücrelerinden önce saptadıkları bildirilmiştir. hücrelerinden önce saptadıkları bildirilmiştir.<br />Gama Gama interferonuninterferonunrolü hakkındaki spekülasyonlar da ilginçtir. rolü hakkndaki spekülasyonlar da ilginçtir. INFINF--δ’δ’nınnınMS hastalığında alevlenmelere neden olduğu, MS hastalığında alevlenmelere neden olduğu, yapılan klinik çalışmalarla gösterilmiştir. yapılan klinik çalışmalarla gösterilmiştir.<br />INFINF-δ’nınnınöstrojen varlığında artış göstermesi, MS hastalığının östrojen varlığında artış göstermesi, MS hastalığının kadınlarda daha çok görülmesini açıklayabilir. Ayrıca INFkadınlarda daha çok görülmesini açıklayabilir. Ayrıca INF--β β ile ile MS’inMS’intedavisinde sağlanan son başarılar, tedavisinde sağlanan son başarılar, ββ--interferonuninterferonun,,anti gama anti gama interferoninterferonyeteneğine sahip olma temeline yeteneğine sahip olma temeline dayanmaktadır. dayanmaktadır.<br />Primersemptomlar<br />Demiyelinizasyonundirekt etkisi:<br />Kuvvetsizlik,Kuvvetsizlik,<br />Uyuşma,Uyuşma,<br />tremor,tremor,<br />Görme kaybı, Görme kayb,<br />ağrı,ğ<br />ParaliziParalizi,<br />Denge kaybı,Denge kayb<br />Mesane ve barsak Mesane ve barsak disfonksiyonudisfonksiyonu<br />PrimerPrimersemptomların tedavisi ana hedeftir.semptomlarn tedavisi ana hedeftir.<br />Sekondersemptomlar<br />PrimerPrimersemptomlar sonucu gelişen semptomlar sonucu gelişen komplikasyonlarkomplikasyonlar:<br />Mesane Mesane disfonksiyonunadisfonksiyonunabağlı bağidrar yolu enfeksiyonları,<br />Kasların kuvvetsizliğine ve Kaslarn kuvvetsizliğine ve inaktiviteyebağlı kas atrofisi,<br />Zayıf Zayf postür, zayıf gövde kontrolü ve kas dengesizliği,<br />Kemik mineral yoğunluğunda azalma ve Kemik mineral yoğunluğunda azalma ve osteoporoz’aosteoporoz’abağlı artan bağ artan kırık riski<br />Yüzeysel ve yetersiz solunum Yüzeysel ve yetersiz solunum<br />Deri Deri ülserasyonlarıülserasyonlar<br />PrimerPrimersemptomların tedavisi semptomlarn tedavisi sekonderkomplikasyonlarıazaltabilir.<br />Tersiyer semptomlar<br />PrimerPrimerve ve sekondersekondersemptomlara bağlı gelişen semptomlara bağ gelişen sosiyal, mesleki ve psikolojik komplikasyonlar<br />Yürüme ve birçok fonksiyonunu kaybeden hasta yaşama Yürüme ve birçok fonksiyonunu kaybeden hasta yaşama sevincini kaybeder. sevincini kaybeder.<br />İnsan ilişkilerini bozar. İnsan ilişkilerini bozar.<br />Hastayı depresyona sokar. Hastay depresyona sokar.<br />Psikologlar, fizyoterapistler, işPsikologlar, fizyoterapistler, iş-uğraşı terapistleri ve sosyal danışmanların grup çalışması ve profesyonel yardımı, tersiyer komplikasyonlarıazaltabilir.<br />MS’ in Başlangıç Semptomları<br />MS’de ilk semptomlar, bulanık görme, çift görme hatta bir MS’de ilk semptomlar, bulank görme, çift görme hatta bir gözde körlük ile başlayabilir.<br />Yorgunluk ve zafiyet hissi, denge ve koordinasyon bozukluğu Yorgunluk ve zafiyet hissi, denge ve koordinasyon bozukluğu da çoğu hasta tarafından belirtilmektedir.da çoğu hasta tarafndan belirtilmektedir.<br />ParesteziParestezi, anormal duyu algılanması (iğnelenme, , anormal duyu alglanmas (iğnelenme, karıncalanma) ve ağrı sık rastlanan semptomlardır.<br />MS’lıMS’lhastaların yarısında hastalık, konsantrasyon bozukluğu, dikkat eksikliği ve hafıza kaybı ile başlayabilir.<br />Fizik Muayene Bulguları ve Genel Teşhis Kriterleri<br />MS hastalığının teşhisi zor konulabilir.MS hastalğn teşhisi zor konulabilir.<br />PatognomonikPatognomonikhiçbir nörolojik belirti ve bulgusu yoktur.hiçbir nörolojik belirti ve bulgusu yoktur.<br />Fizik muayene ile tespit edilen bulgular, Fizik muayene ile tespit edilen bulgular, demiyelinizedemiyelinizeolmuşolmuş sinirlerin bulunduğu bölge ile ilgili olup, hastadan hastaya değişiklikler gösterebilir.<br />İntranükleerntranükleeroftalmoplejioftalmopleji, MS de sık görülen bir bulgudur. , MS de sık görülen bir bulgudur. Altıncı sinirin tutulumu MS bulgusu olabilir. Altıncı sinirin tutulumu MS bulgusu olabilir.<br />Optik Optik nöritnörit,sık görülen bir bulgudur. Bulanık görme, sık görülen bir bulgudur. Bulanık görme, renklerde algılama bozukluğu, görme alanı renklerde algılama bozukluğu, görme alanı defektleridefektleri, santral , santral skotomskotom, göz hareketleriyle ortaya çıkan baş ve , göz hareketleriyle ortaya çıkan baş ve retroretro--orbitalorbitalağrılar ve anormal ağrılar ve anormal pupillapupillareaksiyonları tespit edilen reaksiyonları tespit edilen bulgulardır.bulgulardır.<br />Hafif derecede Hafif derecede intansyonelintansyoneltremortremorMS’ınMS’erken bulgusu erken bulgusu olabilir. olabilir.<br />Kuvvetsizlik, Kuvvetsizlik, monoparezimonoparezivevekuadriparezikuadriparezioluşabilir.oluşabilir.<br />Kaslarda Kaslarda spastisitespastisiteartışı, artşı, spastikyürüyüş meydana getirebilir. yürüyüş meydana getirebilir. ParezilerPareziler, , spastisitespastisite, artmış Kemik , artmış Kemik veterveterrefleksleri ve patolojik refleksleri ve patolojik refleksler gibi üst motor nöron bulgularıyla beraber görülebilirrefleksler gibi üst motor nöron bulgularıyla beraber görülebilir. .<br />İstemsiz kas hareketleri ((miyoklonimiyokloni))görülebilir.görülebilir.<br />Duyu bozukluklarıDuyu bozukluklar, , ayaklardan başlayan uyuşma, her iki elde ayaklardan başlayan uyuşma, her iki elde uyuşma, genel uyuşma, genel sıcak sıcak intoleransıintoleransı, , MS’inMS’inerken teşhisinde tespit erken teşhisinde tespit edilebilir bulgulardır. edilebilir bulgulardır.<br />LhermitteLhermittetestitestipozitif olanlardan şüphe duyulmalıdır. pozitif olanlardan şüphe duyulmalr. ((LhermitteLhermittetesti, boynun testi, boynun fleksiyonufleksiyonuile omurga boyunca ile omurga boyunca yukarıya veya aşağıya yayılan yukarıya veya aşağıya yayılan paresteziparesteziveya elektriklenmeye veya elektriklenmeye benzer bir duyudur.)benzer bir duyudur.)<br />PositifPositifRombergRombergtestitesti, alt , alt ekstremitelerdeekstremitelerdevibrasyon ve derin vibrasyon ve derin duyu bozukluğunda görülebilir.duyu bozukluğunda görülebilir.<br />SerebellarSerebellarsistemde, sistemde, koordinasyon bozukluğukoordinasyon bozukluğ, tekrarlayıcı , tekrarlayıcı hareketlerde yavaşlama, denge bozukluğu (hareketlerde yavaşlama, denge bozukluğu (ataksikataksikyürüyüş) yürüyüş) ortaya çıkabilir. ortaya çıkabilir.<br />ÜrinerÜrinersistemde, sistemde, inkontinansinkontinans, yetersiz idrar boşalmaları, sık , yetersiz idrar boşalmalar, sık sık idrara çıkma, sık idrara çıkma, ürinerürinerinfeksiyonlarinfeksiyonlargörülebilir.görülebilir.<br />Konuşma bozukluğu, Konuşma bozukluğu, yutkanmayutkanmazorluğu, sara nöbetleri, zorluğu, sara nöbetleri, trigeminaltrigeminalnevralji, nevralji, distonidistoni, görme kaybı, işitme kaybı, , görme kayb, işitme kaybı, fasiyalfasiyalsinir sinir paraliziparalizi, mesane, barsak ve cinsel fonksiyon bozuklukları, mesane, barsak ve cinsel fonksiyon bozuklukları gelişebilir. gelişebilir.<br />MS teşhisi iki temel kritere dayanır<br />Bir ay arayla iki atak (ani gelişen semptomlarda şiddetlenme Bir ay arayla iki atak (ani gelişen semptomlarda şiddetlenme veya ez az 24 saat süren semptomlar). veya ez az 24 saat süren semptomlar).<br />Santral sinir sisteminin Santral sinir sisteminin miyelinindemiyelininde, bir bölgeden daha fazla , bir bölgeden daha fazla bir alanda hasar görülmesi. bir alanda hasar görülmesi.<br />MS teşhisinde yardımcı tetkikler<br />MagneticMagneticresonanceresonanceimagingimaging(MRI):(MRI):MS plakları veya MS plaklar veya skardokuların belirlenmesi için<br />EvokedEvokedpotentialspotentials(Uyandırılmış potansiyeller):(Uyandlmş potansiyeller):beynin, görsel, beynin, görsel, işitsel ve duysal uyarılara karşı, elektrik yanıtlarını işitsel ve duysal uyarılara karşı, elektrik yanıtlarını kaydederek, iletilerde bir yavaşlama veya kaydederek, iletilerde bir yavaşlama veya bokajbokajvarlığını varlığını belirler.belirler.<br />CerebralCerebralspinalspinalfluidfluidanalysisanalysis(CSF veya BOS):(CSF veya BOS):BOS’taBOS’tahücresel ve kimyasal bozuklukları tespit eder. hücresel ve kimyasal bozukluklar tespit eder.<br />Kan testleri:Kan testleri:ayırıcıaytanıda yardımcı olur.<br />MS’de MRI<br />KonvansiyonelKonvansiyonelMRI tetkikleriyle, MRI ttkikleriyle, MS plakları;<br />T2’de T2’de hiperintenshiperintens(patolojik (patolojik spesifitesispesifitesiyok denecek kadar yok denecek kadar az),az),<br />T1’de T1’de hipointenshipointens(kronik (kronik vakalarda doku hasarını ve vakalarda doku hasar ve akson kaybını iyi gösterir) ve<br />gadoliniumgadoliniumkontrastlı MRI kontrastl MRI (bozulmuş kan beyin bariyerinive hastalık aktivitesini iyi gösterir) olarak gösterilebilir.<br />MS’de MRI Bulguları<br />Şüpheli MS Şüpheli MS hastalarndahastalarnda, MRI, , MRI, lezyonunlezyonunanatomik görüntüsü anatomik görüntüsü hakkında bilgi verebilir.hakknda bilgi verebilir.<br />Kliniği olmadan, anormal MR bulguları teşhis için yeterli Kliniği olmadan, anormal MR bulgular teşhis için yeterli değildir.<br />Kesin MS belirti ve bulguları veren ancak normal MR Kesin MS belirti ve bulgular veren ancak normal MR bulguları olan hastalarda MS teşhisi ekarteedilemez.<br />MS plakları en çok T2 ağırlıklı MR çekimlerinde MS plaklar en çok T2 ağırlıklı MR çekimlerinde serebralserebralhemisferinhemisferinbeyaz alanlarında özellikle beyaz alanlarında özellikle periventrikülerperiventriküleralanda, alanda, serebellumdaserebellumda, , servikalservikalve/veya ve/veya torakaltorakalomurilikte belirlenir.omurilikte belirlenir.<br />Anormal MR bulguları, kesin MS teşhisi konulmuşAnormal MR bulguları, kesin MS teşhisi konulmuş hastaların %90’ında ve muhtemel MS teşhisi hastaların %90’ında ve muhtemel MS teşhisi konulmuş olanların %70’inde görülmektedir. konulmuş olanların %70’inde görülmektedir.<br />Gadolinyumun birikmesi aktif bir Gadolinyumun birikmesi aktif bir lezyonunlezyonungöstergesi göstergesi olmasına rağmen, hastalığın aktivitesi ile olmasna rağmen, hastalığın aktivitesi ile korelekoreledeğildir. değildir.<br />FazenkasFazenkasve arkadaşları, özellikle ve arkadaşlar, özellikle periventrikülerperiventrikülerveya veya infratentoryelinfratentoryelalanda, alanda, 6mm’den büyük 6mm’den büyük lezyonlarınlezyonlarınsaptanmasını, MS teşhisi için saptanmasını, MS teşhisi için özgüllüğü %100özgüllüğü %100olduğunu olduğunu bildirmişlerdir.bildirmişlerdir.<br />Pozitif MRI bulgularına sahip olan hastaların %65’inde, 5 yıl Pozitif MRI bulgularna sahip olan hastaların %65’inde, 5 yıl içinde klinik olarak kesin MS gelişirken, negatif MRI bulgu içinde klinik olarak kesin MS gelişirken, negatif MRI bulgu verenlerin %3’ünde MS gelişebilir. verenlerin %3’ünde MS gelişebilir.<br />MRI’daplakların ayırıcıtanısı<br />compressivecompressivespinalspinalcordcordlesionslesions,<br />arteriovenousarteriovenousmalformationsmalformations,<br />cavernouscavernousangiomasangiomas,<br />ChiariChiarimalformationmalformation<br />NeoplasmNeoplasm<br />MS’de Laboratuar<br />Tümüyle spesifik bir laboratuar testi MS için bulunamamıştır. Tümüyle spesifik bir laboratuar testi MS için bulunamamşr.<br />En çok kullanılan test santral sinir sisteminde üretilen En çok kullanlan test santral sinir sisteminde üretilen immunoglobulinG (IgG) dır.<br />CerebrospinalCerebrospinalFluidFluid(CSF) (CSF) ElectrophoresisElectrophoresisandandIsoelectricIsoelectricFocusingFocusing.<br />Bu iki Bu iki metodmetodher hangi bir biyolojik sıvıda her hangi bir biyolojik sda proteinlerin ayrışmasını sağlar. proteinlerin ayrışmasını sağlar.<br />Genel olarak proteinler hem Genel olarak proteinler hem BOS’daBOS’dave ve hem serumda paralellik gösterirler. hem serumda paralellik gösterirler.<br />Serumda bulunmayan ancak Serumda bulunmayan ancak BOS’daBOS’dabulunan 2’den fazla bulunan 2’den fazla IgGIgGbandı MS için band MS için önemlidir.önemlidir.<br />MS hastalarının %90’ında MS hastalarn %90’ında BOS’daBOS’daoligoklonaloligoklonalbant bulunmaktadır. bant bulunmaktadır.<br />IgGIgGindexindex= [= [IgGIgG(CSF) / (CSF) / IgGIgG(serum)] / (serum)] / [AlbuminAlbumin(CSF) /(CSF) /AlbuminAlbumin(serum)] (serum)]<br />MS’li hastaların %80MS’li hastalarn %80--90’ında 90’ında bu değer bu değer 0.77’nin üstündedir. 0.77’nin üstündedir.<br />MyelinMyelinbasicbasicproteinprotein<br />Bir diğer laboratuar testidir.Bir diğer laboratuar testidir.<br />MiyelininMiyelininmajormajorkomponentidirkomponentidir. .<br />BOS’ konsantrasyon artışı BOS’ konsantrasyon artşı demiyelinizanbir hadiseyi bir hadiseyi düşündürür. Ancak MS için spesifik değildir.düşündürür. Ancak MS için spesifik değildir.<br />Uyandırılmış Potansiyeller(UP)<br />UP, normal UP, normal miyelinlimiyelinliyolların ileti yollarn ileti zamanını, demiyelinizeolmuş yollarla karşılaştrıp, lezyonlubölgenin teşhisinde yardmcı olur.<br />En sık kullanılan En sk kullanlan UP’ler, vizüel(VEP), somatosensoryal(SSEP) ve beyin sapı işitseldir (BAEP).<br />Optik Optik nöritinöritiolan veya olmayan MS olan veya olmayan MS vakalarının yaklaşık %75’inde vakalarn yaklaşk %75’inde vizüelUP anormal bulgu verebilir.<br />Beyin sapı UP, kesin Beyin sap UP, kesin MS’in%67’sinde ve somatosensoryelUP’lerise %80’inde anormallıkgöstermektedir.<br />Bu çalışmalar, yavaşlanmış duysal ileti Bu çalşmalar, yavaşlaş duysal ileti yollarının belirlenmesine ve yollarının belirlenmesine ve periferikperiferiklezyonlarınlezyonlarınsantral santral lezyonlardanlezyonlardanayırt ayırt edilmesine yardımcı olurlar. edilmesine yardımcı olurlar.<br />MS Teşhisinde Kullanılan Standart Kriterler<br />ŞŞüpheli MSüpheli MS:Eski nörolojik semptomlar olmaksızın ataklar ve şüpheli remisyonlarınöyküsü,<br />Klinik, laboratuar yada görüntüleme ile saptanan tek taraflı MSStutulumu,<br />Tanıyı açıklayacak başka bir durumun olmaması.<br />Olası MSOlas MS:Kayıtlı iki atak; klinik, laboratuar yada görüntüleme (en az bir lezyon) bulguları ile birlikte.<br />Kayıtlı bir atak; klinik, laboratuar yada görüntüleme (iki ayrı lezyon) bulguları ile birlikte.<br />Kesin MSKesin MS:iki atak; en az 1 ay aralıklı oluşu ve klinik, laboratuar yada görüntüleme (en az2 lezyonbulgusu) bulguları ile birlikte.<br />MS Hastalığının Klinik Formları<br />1-Ataklar ve remisyonlargösteren form:MS’ınklasik formudur. Hastaların %85’i bu klinik formu göstermektedir. Genelde gelişen nörolojik defisitler, remisyondöneminde kısa bir süre içinde tama yakın kaybolurlar. Tedaviye en iyi yant ıveren formdur. Bu hastalar hayatlarını hafif bir defisitlesürdürebilirler.<br />2-Sekonderilerleyici form:Ataklar ve remisyonlarlagiden MS hastalarının yaklaşık %50’si ilk 10 yıl içinde sekonderilerleyici forma geçebilirler. Devamlı ilerleme gösteren bu formda özürlülük oranı giderek artar.<br />3-Primerilerleyici form:Vakaların yaklaşık %10’unu oluşturan bu formda, fonksiyonlar iyileşmeden giderek geriler. Progresyondeğişkendir. Birkaç sene içinde ölümle sonuçlanabilir.<br />4--İlerleyici ataklar formu:İlerleyici ataklar formu:Vakaların %5’ini oluşturan bu Vakaların %5’ini oluşturan bu formda ise ilerleyici bir durum üzerinde görülen az sayıda formda ise ilerleyici bir durum üzerinde görülen az sayıda ataklar mevcut. ataklar mevcut.<br />5--BenignBenign::<br />Ataklar ve Ataklar ve remisyonlarlaremisyonlarlagiden MS tanısını ilk aldıktan 10 yıl giden MS tan ilk aldktan 10 yıl sonra hastada çok az nörolojik sonra hastada çok az nörolojik defisitdefisitvar veya hiç nörolojik var veya hiç nörolojik defisitdefisityok.yok.<br />6--MalignMalign::<br />Israrlı ilerleyici bir seyir gösteren Israrl ilerleyici bir seyir gösteren primerprimerilerleyici MS ve ilerleyici MS ve başlangıçtan itibaren 5 yıl içinde ölüme neden olabilir.başlangçtan itibaren 5 yıl içinde ölüme neden olabilir.<br />MS’de Kötü PrognozuBelirten Faktörler<br />Başlangıçta ilerleyici seyir gösteren durumlarBaşlangçta ilerleyici seyir gösteren durumlar<br />Erkek cinsiyetiErkek cinsiyeti<br />Başlangıç yaşın 40’tan fazla olmasıBaşlangç yaşn 40’tan fazla olması<br />SerebellarSerebellartutulumtutulum<br />Başlangıçta çok sayıda sistem tutulumuBaşlangçta çok sayda sistem tutulumu<br />Başlangıçta T2 ağırlıklı Başlangçta T2 ağrlıklı MRI’daçok sayıda kraniallezyonvarlığı<br />AyırıcıTanı<br />SistemikSistemikLupusLupusEritematozusEritematozus, , SjögrenSjögrensendromusendromu, AIDS, , AIDS, Tropikal Tropikal spastikspastikparapareziparaparezi, , sarkoidozsarkoidoz, , LymeLymehastalığı, hastalğ, serebrovaskülertıkayıcı hastalıklar, karsinomunuzak etkileri, servikalspondilotikmiyelopati, vestibülernöritve organik olmayan semptomlar en sık karıştığı hastalıklardır.<br />MS’de Medikal Tedavi<br />Halen Halen MS’inMS’inkesin çözümü bulunamamıştır. kesin çözümü bulunamamşr.<br />MS tedavisi; MS tedavisi;<br />•Alevlenmelerlintedavisi<br />•<a href="http://imaginis.com/multiple-sclerosis/treatments-for-ms.asp#Symptoms#Symptoms"> Semptomların tedavisi</a><br />•Hastalığın seyrini değiştiren tedavi<br />•<a href="http://imaginis.com/multiple-sclerosis/treatments-for-ms.asp#Rehab#Rehab"> Rehabilitasyon </a><br />•Hayat tarzında değişiklikten ibarettir.<br />Steroidler<br />Etkisi, Etkisi, MSS’inMSS’inödemini azaltarak veya ödemini azaltarak veya immünimmünsistemdeki sistemdeki etkisine bağlanabilir. etkisine bağlanabilir.<br />OralOralve ve intravenözintravenöz(İV) formu kullanılabilir. MS ataklarında 1İV) formu kullanlabilir. MS ataklarında 1-3 hafta boyunca giderek azaltmak suretiyle, 60-100mg oralprednizonkullanılabilir. Tedaviye yanıt vermeyen ağır durumlarda ise 3-7 gün boyunca, günde 500-1000mg metilprednizolonİV olarak verilebilir. İV olarak verilebilir.<br />SteroidlerSteroidlersenede 2senede 2-3 kez güvenli bir şekilde kullanılabilir.<br />MS Hastalığının Doğal Seyrini Değiştirecek Tedavi<br />İİmmünsupresifmmünsupresifilaçlar: ilaçlar:<br />•Kronik MS’de Azatioprinve son zamanlarda daha sık kullanılan Siklosporinin, ilerleyici MS hastalığında tekerlekli sandalyeye bağımlı kalma süresini geciktirdiği gösterilmiştir. Ancak nefrotoksisitenedeniyle kullanımını engellemitir.<br />İmmünmodülatuarİmmünmodülatuarilaçlar:ilaçlar:<br />FDA tarafından sadece ataklar ve FDA tarafndan sadece ataklar ve remisyonlargösteren MS hastaları için onaylanmıştır.<br />•Genel olarak ABC (Avonex, Betaseronve Copaxone)diye bilinen bu ilaçlar sırayla interferonß-1A (IFN ß-1A) -, interferonß-1B (IFN ß-1B) ve glatiramerasetat içermektedir.<br />BetaBeta-interferonlarıninterferonlarıngenel olarak genel olarak viralviralreplikasyonunureplikasyonunuengelledikleri bilinmektedir. Bu engelledikleri bilinmektedir. Bu sitokinlersitokinlerayrıca hastalığın ayrıca hastalığın artışına yol açan IFN δ’artışına yol açan IFN δ’nınnınve ve miyelinemiyelinezarar veren TNF zarar veren TNF üretimini de engelleyerek etkili olabilirler. üretimini de engelleyerek etkili olabilirler.<br />IFNIFN-ß’nınß’nınTT--hücre aktivasyonunu ve MHC hücre aktivasyonunu ve MHC klasklasII II ekspresyonunu baskıladığı ayrıca ekspresyonunu baskıladığı ayrıca supresorsupresorT hücre T hücre aktivasyonunu ve IL 10 sentezini arttırdığı gösterilmiştir. aktivasyonunu ve IL 10 sentezini arttırdığı gösterilmiştir. Böylece MS atakların sayısını ve şiddetini azaltarak etki Böylece MS atakların sayısını ve şiddetini azaltarak etki ederler.ederler.<br />GlatiramerGlatiramerasetat ise asetat ise miyelinemiyelinehasar veren Thasar veren T-hücrelerinin hücrelerinin bloke edilmesini sağlayarak atakların sayısını ve şiddetini bloke edilmesini sağlayarak atakların sayısını ve şiddetini azaltırlar.azaltırlar.<br />MS’ınMS’primerprimerilerleyici formun kesin tedavisi bulunamamıştır. ilerleyici formun kesin tedavisi bulunamamıştır. Ataklarla giden ve Ataklarla giden ve sekondersekonderilerleyici formu olan hastaların ilerleyici formu olan hastaların tedavisi, ABC gurubundan biriyle başlatılabilir. Bu hastalarda tedavisi, ABC gurubundan biriyle başlatılabilir. Bu hastalarda MetotreksatMetotreksatkullanımı, özellikle üst kullanımı, özellikle üst ekstremiteekstremitetutulumunun tutulumunun ilerlemesinin geciktirdiğini göstermiştir. ilerlemesinin geciktirdiğini göstermiştir.<br />Plasmapheresis(PlasmaExchange)<br />Hastanın tüm kanı hastadan alınır.Hastann tüm kan hastadan alınır.<br />PlasmaPlasmakandan ayrılır.kandan ayrr.<br />Kan, tüm eritrositleri ve lökositleriyle tekrar hastaya geri Kan, tüm eritrositleri ve lökositleriyle tekrar hastaya geri verilir.verilir.<br />MyastheniaMyastheniagravisgravisve ve GuillainGuillain-BarréSyndromegibi hastalıklarda başarlıdır. Bu yöntemle hastalıkta rolü olduğu düşünülen antikorlar temizlenir.<br />MS hastalığın kısa süreli veya uzun süreli tedavisindeki MS hastalğn kısa süreli veya uzun süreli tedavisindeki etkisi tartışmaldır.<br />MS’inMS’inbir bir otoimmünotoimmünhastalığı olması ve plazmada hastalğ olması ve plazmada demiyelinizanfaktörlerin bulunmas, plazmaferezinMS tedavisinde yeri olabileceği düşünülmektedir.<br />Spesifik Problemler ve Tedavileri<br />Yorgunluk:<br />MS’lilerin %90’ından fazlasında belirtilen bir semptomdur. MS’lilerin %90’ndan fazlasnda belirtilen bir semptomdur.<br />Daha çok fiziksel veya Daha çok fiziksel veya mentalmentalenerji tüketimi şeklinde enerji tüketimi şeklinde yorumlanır. yorumlanr.<br />Kullanılan analjeziklerin, Kullanlan analjeziklerin, antidepresanların, kas gevşeticilerin, sedatiflerinve immünmodülatuarilaçların da yorgunluk yapabileceği unutulmamalı.<br />Yorgunluğun tedavisinde Yorgunluğun tedavisinde 10mg’lık 10mg’lk Amantadinilk tercih olarak kullanılabilir. Methylphenidatevefluoxetinede yorgunluk tedavisinde kullanılabilir. Özellikle depresyonu olan hastalar fluoxetine’dendaha da yararlanabilirler.<br />Ayrıca hastalara, yaptığı işi basitleştirme, çalışma saatleri Ayrca hastalara, yaptğı işi basitleştirme, çalışma saatleri arasında istirahat arasında istirahat peryodlarıperyodlarıkoyma, kendisini serin tutan koyma, kendisini serin tutan giysiler giyme gibi giysiler giyme gibi enejisinienejisinikorumaya yönelik önerilerde korumaya yönelik önerilerde bulunabilir.bulunabilir.<br />Spastisite<br />Özürlülük durumunu arttıran klinik belirtilerden biridir.Özürlülük durumunu arttran klinik belirtilerden biridir.<br />Medikal ve Medikal ve nonmedikalnonmedikaltedavi yöntemleri mevcuttur. tedavi yöntemleri mevcuttur.<br />Öncelikle germe egzersiz programıyla, eklem yavaşça hareket ettiÖncelikle germe egzersiz programyla, eklem yavaşça hareket ettirilerek spastikkasların gerilmesi sağlanır.<br />Her pozisyonda Her pozisyonda spastikspastikkası 1 dakika germek kasın yavaşça yumuşamasına kas 1 dakika germek kasn yavaşça yumuşamasına neden olur.<br />Özellikle serin bir havuzda yapılan germenin hem suyun kaldırma Özellikle serin bir havuzda yaplan germenin hem suyun kaldrma gücünden yararlanarak hem de vücuda soğuk uygulamak için çok yararlıdır.<br />AFO gibi yardımcı cihazların kullanımı da AFO gibi yardmc cihazların kullanımı da spastistetedavisinde yararlıdır.<br />İlk başvurulan ilaçlardan biri lk başvurulan ilaçlardan biri BaklofendirBaklofendir. Günlük 10. Günlük 10--140 140 mgmgkullanılabilir. kullanılabilir.<br />İkinci tercih benzodiyazepinlerdibenzodiyazepinlerdirr. Uyku verici özelliği ile . Uyku verici özelliği ile uyku problemi yaşayanlarda rahatlıkla kullanılabilir. uyku problemi yaşayanlarda rahatlıkla kullanılabilir. KongnitifKongnitifbozukluğu yaşayanlarda bozukluğu yaşayanlarda benzodiyazepinlerbenzodiyazepinlerkontrindikedirkontrindikedir. .<br />DantroleneDantrolenesodiumsodium, , çzigiliçzigilikaslara direkt etki eden kaslara direkt etki eden spasmolitikspasmolitikilaçtır. Ancak oluşturduğu ilaçtr. Ancak oluşturduğu hepatotoksisitehepatotoksisiteve yüksek dozaj ve yüksek dozaj nedeniyle pratikte az kullanılır. nedeniyle pratikte az kullanılır.<br />GabapentinGabapentinözellikle özellikle nöropatiknöropatikağrı şikayeti olan hastalarda ğrı şikayeti olan hastalarda tercih edilebilir. Günlük 300--3600 3600 mg’amg’akadar verilebilir. kadar verilebilir. SedasyonSedasyonyapıcı özelliği mevcut. yapıcı özelliği mevcut.<br />Tizanidin’Tizanidin’ninninetkileri etkileri baklofenebaklofenebenzerlik göstermektedir. benzerlik göstermektedir. Günlük dozajı 2Günlük dozaj 2--32 32 mgmgolup, olup, baklofendenbaklofendendaha çok daha çok sedasyonsedasyonoluşturur. oluşturur.<br />İntramüskülerbotulinumbotulinumtoksinitoksini, , fenol ile sinir blokajıfenol ile sinir blokajıve ve intratekalintratekalbaklofenbaklofenpompa uygulamasıpompa uygulamasıda yeni tedaviler da yeni tedaviler arasında yer almakla birlikte arasında yer almakla birlikte invazivinvazivoldukları için zor ve diğer oldukları için zor ve diğer yöntemlere yanıt alınamayan hastalarda kullanılır.yöntemlere yanıt alınamayan hastalarda kullanılır.<br />Mesane Rehabilitasyonu<br />Mesane problemleri, Mesane problemleri, morbiditeninmorbiditeninesasını oluşturur. Bu esas oluşturur. Bu problemler, idrar depolama yetersizliği, idrar boşaltma yetersizliği ve kombine bozukluklar olarak ayrılabilir.<br />Depolama yetersizliği gelişen bir mesane, Depolama yetersizliği gelişen bir mesane, detrusordetrusorkası kashiperaktifolan küçük spastiktipte bir mesanedir. Ortaya çıkan belirtiler, sık sık idrara çıkma, idrar kaçırma ve gece idrara çıkmadır. Antikolinerjikilaçlardan (oxybutynin) yararlanılabilir.<br />İdrar boşaltma problemi gelişen bir mesane, İdrar boşaltma problemi gelişen bir mesane, sfinktersfinktergevşetme gevşetme yeteneği bozulmuş, genişlemiş yeteneği bozulmuş, genişlemişflaskbir mesanedir. Aynı belirtileri göstermenin yanında sık sık idrar yolu infeksiyonuve yetersiz boşaltma görülür. Temiz aralıkllıkataterizasyonve αα--blokerlerinblokerlerin((prazosinprazosin))kullanımı uygundur.kullanımı uygundur.<br />Kombine Kombine disfonksiyondisfonksiyongösteren durumlarda gösteren durumlarda detrusordetrusorkas ve kas ve sfinktersfinkterarasında koordinasyon bozukluğu (arasnda koordinasyon bozukluğu (dissinerjidissinerji) ) mevcuttur. Belirtiler, boşaltma problemi olan mesane ile mevcuttur. Belirtiler, boşaltma problemi olan mesane ile aynıdır. Tedavide aynıdır. Tedavide temiz aralıklı temiz aralıklı kataterizasyonkataterizasyonve ve antikolinerjiklerinantikolinerjiklerinkullanımı uygundur. kullanımı uygundur.<br />Hastanın mesane tipi Hastann mesane tipi anamnezdenanamnezdentahmin edilebilir. Mesane tahmin edilebilir. Mesane tipi tayin edilemiyorsa, tipi tayin edilemiyorsa, renalrenalultrasonografiultrasonografi, , sistoüretrogramsistoüretrogram, , renalrenaltomografiler ve tomografiler ve ürodinamikürodinamikçalışmalarından çalışmalarından yararlanılabilir. yararlanılabilir.<br />Barsak Rehabilitasyonu<br />MS hastalığında MS hastalğnda konstipasyonsık görülen bir yakınmadır. Bu bir nörojenikbarsak veya immobilitesonucu olabilir. Tedavide ilk yapılması gereken hastanın bol sıvıiçmesini sağlamak (günde 8-10 bardak su alımı) ve lifli gdalardan zengin beslenmeyeteşvik etmektir.<br />Rehabilitasyon programında, gün aşırı barsak boşaltma Rehabilitasyon programnda, gün aş barsak boşaltma alışkanlığı kazandırmak için, özellikle yemeklerden belirli bir süre sonra dik bir şekilde oturması ve materyalınyer çekimi nedeniyle aşağıya hareketini kolaylaştırması istenir.<br />NonmedikalNonmedikalolarak, düzgün olarak, düzgün pozisyonlamapozisyonlama, , abdominalabdominalmasaj masaj ve dijital ve dijital stimülasyonstimülasyonyöntemlerinden yararlanılabilir.yöntemlerinden yararlanlabilir.<br />Medikal olarak Medikal olarak gaita yumuşatıcılarıgaita yumuşatları((docusatedocusatesodyum), sodyum), hacim hacim oluşturan ilaçlaroluşturan ilaçlar((metamucilmetamucil) ve ) ve laksatiflerlaksatifler((magnesiummagnesium) ) kullanılabilir. kullanılabilir. RektalRektalsuppozituarlarsuppozituarlarda (da (glycerineglycerine) ) nörojeniknörojenikmesanede kullanılabilir. mesanede kullanılabilir.<br />KognitifBozukluklar<br />KognitifKognitifbozuklukların bozukluklarn prevalansı%40-70 dir. Anlama, dikkat, hafıza, problem çözme, plan yapma ve konuşabilme en çok etkilenen alanlardır.<br />Tedavi yaklaşımı, Tedavi yaklaş, kompansatuaryöntemlerinkullanılmasıdır. Yeniden eğitim, tekrarlamalarla ve mentaluyarı egzersizleriyle beyinde zayıflamış bölgenin kuvvetlendirilmesi hedeflenir.<br />KongnitifKongnitifbozukluğunun rehabilitasyonunda aile fertlerinin bozukluğunun rehabilitasyonunda aile fertlerinin büyük rolü mevcut. Talimatların adım adım izlenmesi ve tüm büyük rolü mevcut. Talimatlarn adm adım izlenmesi ve tüm emirlerin görsel ve verbalşekilde verilmesi gerekmektedir.şekilde verilmesi gerekmektedir.<br />Ağrı<br />Hastaların % 30Hastalarn % 30-50’i hastalıklarının bir döneminde ağrı duymaktalar. Primerve sekonderolarak iki şekilde görülebilir.<br />PrimerPrimerağrığdirekt demiyelinizasyonsüreciyle ilişkilidir. Bu nöropatikağrı, yanma tarzındaki ağrı ile karakterizedir. TENS bazı hastalarda yaralıdır. Medikal olarak trisiklikantidepresanlarilk tercih edilenlerdir. İkinci tercih edilen ilaçlar ise carbamazepine, phenytoinveyagabapentingibi antikonvülzanlardır.<br />SekonderSekonderağrığise spastisitenedeniyle, zayıf postür, denge bozukluğu, eklemlerin ve kasların anormal şekilde kullanılmasından kaynaklanır. Tedavisinde, masaj, fiziksel ajanlar ve germe gibi egzersizlerdenyararlanılabilir. Medikal olarak NSAİD’larveya diğer analjeziklerkullanılabilir.<br />Sıcak İntoleransıİntolerans<br />MS hastaları, sıcak hava, egzersiz sonrası veya vücut ateş MS hastalar, scak hava, egzersiz sonrası veya vücut ateş yükselmesine maruz kaldıklarında kendilerini daha yorgun ve kuvvetsiz hissederler.<br />Bunun için açık havada yapılan egzersizlerin sabah erken Bunun için açk havada yaplan egzersizlerin sabah erken saatlerinde veya akşam saatlerinde yapılması tercih edilir.<br />Aşırı ısı üretimini engellemek için egzersizler ve bedensel ş üretimini engellemek için egzersizler ve bedensel aktiviteler birden değil, gün içinde yayılabilir.<br />Evde ve arabada klima, serin tutan, açık renkli giysiler ve Evde ve arabada klima, serin tutan, açk renkli giysiler ve geniş şapka kullanımı, sıcağa karşı korumak için uygundur.<br />Sauna, kaplıca ve sıcak su ile duş almaları önerilmez.Sauna, kaplca ve scak su ile duş almaları önerilmez.<br />Ataksive Tremor<br />AtaksiAtaksive tremor’un medikal ve ve tremor’un medikal ve rehabilitatifrehabilitatiftedavilere karşıtedavilere karş yanıtsız olması, MS’li hastaların en can sıkıcı semptomlarından biridir.<br />EkstremitelerinEkstremitelerindistaldistalbölümüne yerleştirilen ağırlıklar, bölümüne yerleştirilen ağrlklar, ataksiyiazaltabilir. Tekrarlanan koordinasyon egzersizleri az da olsa etkili olabilir. Tedavi de klonazepam(1-6 mg/gün) ve izoniazidile birlikte piridoksinkullanılmış ancak etki mekanizmaları tam bilinmemektedir ve % 10-20’den daha fazla bir yanıt elde edilmemiştir.<br />Seksüel Disfonksiyon<br />Çeşitli tiplerde seksüel Çeşitli tiplerde seksüel disfonksiyondisfonksiyongelişebilir. gelişebilir.<br />302 MS’li hasta üzerinde yapılan bir çalışmada;302 MS’li hasta üzerinde yaplan bir çalşmada;<br />erkeklerin %91’inde ve kadınların %72’sinde seksüel erkeklerin %91’inde ve kadnlarn %72’sinde seksüel fonksiyon bozukluğu<br />EreksiyonEreksiyonbozukluğu %62, bozukluğu %62,<br />orgazma ulaşma yetersizliği %33, orgazma ulaşma yetersizliği %33,<br />libido kaybı %27 ve libido kayb %27 ve<br />spastisitespastisite%12%12<br />Tedavide; psikolojik destekle birlikte Tedavide; psikolojik destekle birlikte lokalizelokalizepapaverinpapaverinenjeksiyonları veya enjeksiyonlar veya penilimplantlarınkullanımı ereksiyonporblemleriiçin yararlı olabilir.<br />SildenafilSildenafil(Viagra), erektildisfonksiyontedavisi için genellikle olumlu sonuçlar vermektedir.<br />Rehabilitasyon Programı<br />Hasta ve yakınlarını bilgilendirmek ve eğitmekle başlar. Hasta ve yaknlar bilgilendirmek ve eğitmekle başlar.<br />Rehabilitasyonun amaçları:Rehabilitasyonun amaçlar<br />Koordinasyonu geliştirmek, kuvvet ve Koordinasyonu geliştirmek, kuvvet ve enduransıenduransarttırmak, kontraktürve basınç yaralarını engellemek, günlük yaşam aktivitelerinde performansı geliştirmek ve hastayı bağımsız olarak ulaşabileceği maksimum fiziksel, mentalve sosyal seviyeye ulaştırmaktır.<br />Belirlenen bu hedeflere ulaşmak için FTR ekibi tüm Belirlenen bu hedeflere ulaşmak için FTR ekibi tüm tekniklerini kullanarak hastanın yetersizlikten özürlülüğe ve tekniklerini kullanarak hastann yetersizlikten özürlülüğe ve özürlülükten engelliliğe doğru gidişini önlemeye hedeflenmelidir.<br />MS rehabilitasyon programı<br />Egzersiz: motor becerilerini arttırmak, günlük yaşam aktivitelerEgzersiz: motor becerilerini arttrmak, günlük yaşam aktivitelerini düzenlemek ve hastayı maksimum bağımsızlığa ulaştırmak için egzersiz ve aktivasyon esastır. Germe egzersizleri, kas kuvvetlendirme egzersizleri ve dayanıklılığı arttırıcı egzersizler temeldir.<br />Mesane ve barsak kontrolünün eğitimi vermek,Mesane ve barsak kontrolünün eğitimi vermek,<br />Baston, koltuk değneği, Baston, koltuk değneği, brace’lerbrace’lerve ve walkerwalkergibi yardımcı gibi yardmccihazların kullanımını sağlamak,<br />Konuşma zorluğu yaşayanların iletişim becerilerini arttırmak üzeKonuşma zorluğu yaşayanlarn iletişim becerilerini arttrmak üzere teknikleri kullanmak<br />İdrak eğitimi vermek,İdrak eğitimi vermek,<br />Meslek eğitimi vermek veMeslek eğitimi vermek ve<br />Fonksiyonların kolaylaştırılması, güvenlik ve Fonksiyonlarn kolaylaşlması, güvenlik ve mobiliteartırılması için ev ortamının düzenlemek rehabilitasyonun amacıdır.<br />MS rehabilitasyon ekibi<br />Nörolog Nörolog<br />FizyatristFizyatrist<br />Dahiliye ve diğer branş uzmanları Dahiliye ve diğer branş uzmanlar<br />Rehabilitasyon hemşiresi Rehabilitasyon hemşiresi<br />DiyetisiyenDiyetisiyen<br />Fizyoterapist Fizyoterapist<br />İşİş-uğraşı terapisti<br />Konuşma ve dil terapisti Konuşma ve dil terapisti<br />OdiyologOdiyolog<br />Sosyal danışman Sosyal danşman<br />PiskiyatristPiskiyatrist/ psikolog/ psikolog<br />Rekreasyon terapistiRekreasyon terapisti<br />Meslek danışmanları Meslek danşmanlar<br />Egzersiz<br />1996 yılında 1996 ynda UtahÜniversitesinde MS’de egzersiz üzerinde yapılan ilk araştırma, MS hastalarında egzersizin önemi, açık bir şekilde gösterilmiştir.<br />Aerobik egzersizlere katılan hastaların daha iyi bir Aerobik egzersizlere katlan hastalarn daha iyi bir kardiyovasküleruyuma sahip olduklarını, kasların daha kuvvetlendiğini, daha iyi bir mesane ve barsak fonksiyonuna sahip olduklarını, daha az depresyon ve yorgunluk yaşadıklarını, daha pozitif olduklarıı ve sosyal ilişkilerinde ndaha başarılı oldukların göstermiştir.<br />1996 yılından sonra daha çok egzersiz üzerinde çalışmalar yapılm1996 yndan sonra daha çok egzersiz üzerinde çalşmalar yapılmış ve ış ve hepsinde aynı başarılar elde edilmiştir.hepsinde aynı başarılar elde edilmiştir.<br />Egzersiz programları tamamıyla bireysel olup, hastanın potansiyeEgzersiz programlar tamamyla bireysel olup, hastanın potansiyel durumuna göre ayarlanmalıdır.<br />Egzersiz Egzersiz peryodlarıperyodlar, günün sıcak saatlerinde olmamalı ve hastanın yorgunluğunu arttıracak derecede olmamalıdır.<br />Çok iyi ayarlanmış ve rehberlik altında yapılan egzersizler, hasÇok iyi ayarlanmş ve rehberlik altnda yapılan egzersizler, hastalığın sekondersemptomlarını belirgin azaltmaktadır.<br />İş-uğraşı tedavisiuğraşı tedavisi<br />İş--uğraşı tedavinin amacı, hastaların mümkün mertebe kolay uğraşı tedavinin amacı, hastaların mümkün mertebe kolay ve bağımsız yaşamalarını sağlamaktır.ve bağımsız yaşamalarını sağlamaktır.<br />Hastalara, giyinme, yemek pişirme ve yemek yeme gibi Hastalara, giyinme, yemek pişirme ve yemek yeme gibi aktivitelerde eğitim vermek,aktivitelerde eğitim vermek,<br />Hastanın günlük yaşantısını değerlendirmek, ev ve iş ortamını Hastann günlük yaşantısını değerlendirmek, ev ve iş ortamını hastanın ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlemek ve hastanın hastanın ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlemek ve hastanın günlük aktivitelerini daha kolay ve daha az efor harcayarak günlük aktivitelerini daha kolay ve daha az efor harcayarak yapmasını sağlamak işyapmasını sağlamak iş--uğraşı tedavinin temelidir. uğraşı tedavinin temelidir.<br />MS’de Yeni Gelişmeler<br /><br />Konuşma bozuklukları<br />Afazi, anlama ve konuşma kabiliyetin azalmasıdır. Akıcı olmayan veya anlamlı afazi, konuşma ve yazma sırasında anlamlı düşünce kabiliyetinin kaybıdır. Akıcı veya alcı afazi ise konuşulanları veya yazılanları anlama kabiliyetinin kaybıdır.<br />Disfoni, konuşma bozukluğudur. Konuşma sırasında sesin kalitesinde azalmadır. Laringssinirlerin tutulumunda ortaya çıkar.<br />Dizartri, talaffüzetme ve konuşma ritminde bozukluktur. Hasta konuşurken kelimeleri tökezleyerek yada sürçerek konuşur.<br />MS’li bir hastanın değerlendirmesi<br />MentalMentalfonksiyonlar fonksiyonlar<br />EmosiyonelEmosiyonelfonksiyonlar fonksiyonlar<br />Dil fonksiyonlarıDil fonksiyonlar<br />Hareket ve koordinasyon Hareket ve koordinasyon<br />Görme Görme<br />Denge Denge<br />Beş duyu fonksiyonların değerlendirilmesi Beş duyu fonksiyonlarn değerlendirilmesiSimayhttp://www.blogger.com/profile/04280412944418248336noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-9168672105812745474.post-1842707306999177002007-11-24T22:04:00.001+02:002007-11-24T22:04:50.786+02:00Meniskus Fizik TedaviMENİSKOPATİLER<br />DR.LÜTFİYE AYTÜRE<br />Diz Ekleminin Yapısı<br />Diz alt ekstremitedebir ara eklemdir<br />Eklem kartlajıve sinoviyalkavitenedeniyle vücudumuzun en büyük eklemidir<br />Temel fonksiyonu vücut ağırlığının taşınması, ayakta durma ve yürümenin sağlanmasıdır<br />Eklem yüzeyinin şekline göre menteşe tipi diartrodialeklemdir<br />Patellofemoraleklem ve tibiofemoraleklem olarak iki fonksiyonel eklemden oluşmuştur<br />Fonksiyonel olarak iki kısımdan oluşmasına rağmen tek sinoviyalboşluk vardır<br />Dizin stabilitesikemik yapısından çok kapsül, bağlar ve kaslarla sağlanır<br />Yağ ve kas tabakaları ile korunmadığından yaralanma riski yüksektir<br />Anatomi<br />Diz eklemini oluşturan kemik yapılar şunlardır:<br />Femurdistalindekonveks medialve lateralkondiller<br />Tibiaproksimalindehafif konkav medialve lateralkondiller<br />Patellanınkonkav yüzü<br />Patellavücudun en büyük sesamoidkemiğidir<br />Trianguleryapıdadır<br />Kuadrisepskasının tendonuarasında bulunur<br />SİAS ve patellanınortasından geçen çizgi birleştirilince oluşan çizgi düz bir hat değildir<br />Aralarında oluşan 4-10 derecelik açıya Q açısı (tibiofemoralaçı) denir<br />15 dereceye kadar normal kabul edilir<br />Eklem kapsülü<br />Femurdistalucu ve tibiaproksimalucuna tutunan ve önde patellayıkuşatan fibrözyapıdır<br />Arkada oblikpoplitealligaman, önde kuadrisepstendonuve infrapatellartendonile bütünleşir<br />Sinoviyalzar menisküslerdışında tüm intraartiküleryapıları örter<br />Dizin Bursaları<br />Ön bölümde yer alanlar:<br />Prepatellarbursa<br />İnfrapatellarbursa<br />Derin infrapatellarbursa<br />Suprapatellarbursa<br />Dış kısmındaki bursalar:<br />Gastroknemiusbursası<br />İnferiorbisepsfemorisbursası<br />Poplitealbursa<br />Dizin medialindekibursalar:<br />Gastroknemiusbursası<br />Anserinbursa<br />Medialkollarerallig. altındaki bursa<br />Medialtibialkondilve semimembranozustendonuarasındaki bursa<br />Semimembranozuskasının tendonlarıarasındaki bursa<br />MENİSKÜSLER<br />Diz ekleminde iki adet menisküsvardır<br />Medialmenisküsyarım ay, lateralmenisküsise daha dairesel biçimdedir<br />Her iki menisküsönde ve arkada incelerek sonlanır<br />Bunlara ön ve arka boynuz denir<br />Her iki menisküsön boynuzları önde transversligamanile birbirine bağlanır<br />Ön boynuz tibiadainterkondilertümseğin hemen önüne ve ön çapraz bağa yapışır<br />Arka boynuz ise daha kalın olup ınterkondilertümseğin arka kısmına ve arka çapraz bağa yapışır<br />İç menisküsünperiferikkısmı medialkapsüle yapışır<br />Dış menisküsise tibiaplatosunun 2/3 ünü örtecek şekildedir<br />Kısaca menisküslerön ve arka boynuzları ile tibiaya, periferikkısımları ile eklem kapsülüne tutunur<br />Dış menisküsiç menisküsegöre daha mobildir( kapsül bağlantısı daha gevşek)<br />Menisküslerinperiferalfiksasyonufleksiyondaarkaya, ekstansiyondaöne kaymalarına izin verecek şekildedir<br />Menisküslerin1/3 periferikparçasının vaskülerbeslenmesi vardır<br />2/3 fibrokartilaginözyapı avaskülerdir<br />Menisküslerkapsülerpleksustangelen sinirlerle innerveolur<br />Dizin Bağları<br />Lig. Popliteumobliqum<br />Arkuatligaman<br />Lig. Patella<br />Lig. Crusiatumanterior<br />Lig. Crusiatumposterior<br />Lig.collateralemediale<br />Lig. Collateralelaterale<br />Lig. transversum<br />MeniskusFonksiyonları<br />Devamlılık<br />Kayganlık<br />Eklem kıkırdağının beslenmesi<br />Eklem hareket sınırlarının limitasyonu<br />Şok absorbsiyonu<br />Yük transmisyonu<br />Eklem stabilitesi<br />Stres redüksiyonu<br />Menisküslergençlerde belli oranda elastikiyeti olan fibrokartilaginözyapılardır<br />Yaş ve dejeneratifdeğişimlerle bu özelliği azalır ve sertleşir<br />Meniskalyaralanmalar yaş gruplarına göre farklılık gösterir<br />Gençlerde sportif yaralanmalara bağlı menisküslezyonlarısıktır ve genellikle ligamentözyaralanmalarla birliktedir<br />Kronik instabilitesiolanlarda da menisküslezyonlarısıktır<br />Ağırlık taşıyan dizdeki rotasyonelyönde yüklenme ile menisküsfemoralve tibialkondilarasında sıkışır<br />Bu tür sıkışmalar genellikle longitudinalyırtiklarlasonuçlanır<br />Eğer yırtık genişse menisküsüniç kısmı yer değiştirerek dizde kilitlenmeye neden olur<br />Daha ileri yaşlarda ise menisküslerelastikiyetlerini kaybettikleri için yırtıklar oluşabilir<br />Bu tür yırtiklarhorizontalveya radialyırtık tarzındaır<br />Semptomlar<br />Gençlerde menisküslezyonlarınınanamnezioldukça tipiktir<br />Diz ekleminde dönme tarzında yaralanma ile şiddetli ağrı ortaya çıkar<br />Hasta diz üzerine ağırlık veremez<br />Eğer kova sapı yırtık varsa diz tam ekstansiyonagelemez<br />Saatler içinde diz ekleminde şişlik ortaya çıkar<br />Eğer çapraz bağlarda da yaralanma varsa hemartroztespit edilir<br />Fizik Muayene<br />Dizde palpasyonlaşişlik ve hassasiyet saptanır<br />Kronik yırtıklarda hasta eklem çizgisinde ağrı tanımlar<br />Zaman içinde diz ekleminde kilitlenme meydana gelebilir<br />Dizde kilitlenme o taraf ekstremiteyeağırlık vermeden de diz fleksiyonuile ortaya çıkabilir<br />Zorlu ekstansiyonağrılıdır<br />Tanıda testlerden yararlanılır<br />MenisküsTestleri<br />Çeşitli manevralarla yırtık menisküsüperiferdenmerkeze doğru iterek tibiave femurarsında sıkıştırarak veya yırtık menisküsünperiferinebastırarak ağrı hissi uyandıran testler tanımlanmıştır<br />Mcmurraytesti<br />McMurrayTesti<br />Sırtüstü yatırılan hastanın dizi iyice fleksiyonagetirilerek bir elle topuk tutlupkavranır<br />Bu pozisyonda iken dize İR ve ER yaptırılır<br />ER ile iç, İR ile dış menisküsdeğerlendirilir<br />Aşırı fleksiyondakidize yavaş yavaş ekstansiyonyaptırılır<br />Femurtam yırtık menisküsüzerine geldiğinde ağrı, kayma ve klik sesi duyulur<br />Tam fleksiyondaiken ağrı ve klik sesi arka boynuz yırtğını, 90 derece fleksiyondansonra ağrı+ses duyulması menisküsorta kesim lezyonunudüşündürür<br />Appley’inKompresyon Testleri<br />DistraksiyonTesti<br />Bu test diz ekleminde menisküsve ligamanproblemlerinin ayrımını yapmayı sağlar<br />Kompresyon testindeki pozisyonda ayak yokarıçekilerek içe ve dışa döndürülür<br />Bu test menisküsüzerindeki basıncı azaltarak kollateralligamanlarüzerinde gerginlik yaratır<br />Hangi tarafta ağrı olursa o taraf kollateralligamandazedelenme düşünülür<br />Ege Testi<br />Bu test 1961 yılında Rıdvan Ege tarafından tanımlanmıştır<br />Gülhane testi olarak da bilinir<br />Bu test özellikle kitle muayenelerinde(sporcular, askerler) kullanılmıştır<br />Ayakta duran kişi bacaklarını 40-50 cm açar ve ayaklarını iç rotasyona getirir<br />Bu pozisyonda çömelir ve dizini ekstansiyonagetirerek ayağa kalkar<br />Dizin lateralindeve arkasında ağrı, takılma olması dış menisküslezyonunugösterir<br />İç menisküsdeğerlendirilirken ayak dışa rotasyonda çömeltilir ve dizi ekstansiyonagetirerek ayağa kalkması istenir<br />Diz posteromedialindeağrı takılma hissi ve ses duyulması iç menisküslezyonunudüşündürür<br />BouncheHomeTesti<br />Bu test menisküsyırtığı olan diz ekleminde serbest parça veya intraartikülereklem şişliğine sekondergelişen diz ekstansiyoneksikliğini değerlendirmek için yapılır<br />Hasta masada sırtüstü yatarken hastanın tpuğukavranır ve diz fleksiyonagetirilir<br />Hastanın dizi pasif olarak uzatılır<br />Dizde yatamamen ekstansiyonolur veya keskin bir uçla yuvadan çıkar(bounchehome)<br />Eğer daha fazla ekstansiyonadirenç gösterecek şekilde diz kısa düşerse menisküsyırtığı veya diz ekleminde blokaj yapan diğer nedenler(sıvı vb.) vardır ve bounchehomehareketi olmaz<br />MeniskalRadialYırtık<br />Menisküssebestkenarına dik oryantasyonluvertikalyırtık vardır<br />Dejeneratifveya akut olabilir<br />Lateralmenisküsarka boynuzu radialyırtıklarına ACL yırtıkları eşlik eder<br />Ön ve arka boynuzu tuttuğunda menisküstebozulma eşlik eder ve menisküsgövdesinin subluksasyonunayol açar<br />En sık lateralmenisküsgövdesi ve ön boynuzu bileşkesinde ve medialmenisküsarka boynuzunun meniskotibialtutunum yerinde oluşur<br />Çoğunlukla lateralmenisküstesinsice gelişir<br />Rotasyonelhareketlerin sonucu olarak yürüme ve koşma sırasında menisküsteön ve arka boynuzlar arasındaki manivela hareketiyle gelişir<br />Ani travma ile akut oluşabilir<br />Deplasefleepkomponetiolabilir<br />Klinik<br />Tek bir travmatikolay sonucu ağrı veya sinsi başlangıçlı ağrı<br />Eklem hattında hassasiyet<br />Çekilme hissi<br />Klik<br />Deplasefragman varsa kilitllenme<br />Spazm gelişirse yalancı kilitlenme görülür<br />Tedavi debridmandır<br />MR Bulguları<br />Kısa TE sekanslarda menisküsserbest kenarında farklı miktarda periferaluzanım gösteren artmış sinyal intensitesi<br />Koronalkesitlerde sıklıkla serbest kenarda küntleşmegörülür<br />Sıklıkla bir veya iki sagittalkesitte diffüzartmış sinyal intensitesiolarak görülür, kesit planıyla yırtık oryantasyonunabağlı olarak komşu kesitlerde normal veya normale yakın menisküsvardır<br />OblikMenisküsYırtığı<br />Longitudinal(menisküsuzun aksı) ve radial(uzun aksa dik) komponemtleriolan oblikoryantasyonlumenisküsyırtığı<br />En sık menisküsyırtığı tipi<br />Menisküsfleepyırtığı olarak da isimlendirilir<br />En siıkarka boynuzu etkiler<br />Menisküseani darbe ile burkulma komponentiile birlikte akut olarak oluşur<br />Menisküsboyunca kronik gerilme kuvvetlerinin sonucu olarak sinsice gelişebilir<br />MR Bulguları<br />Kısa TE sekanslarda sagittalve koronalkesitlerde çoğunlukla inferioryüzeyden uzanan oblikoryantasyonluartmış sinyal intensitesi<br />Deplaseflepolgularında koronerligamanveya meniskal-femoralyapışma yeri ile oluşturulan resesteazalmış sinyal intensiteliyapı(sekestrefragman)<br />Klinik<br />Erişkinler<br />Tek travma sonrası ağrı veya sinsi başlangıçlı ağrı<br />Eklem hattında hassasiyet<br />Çekilme hissi<br />Klik<br />Deplasefragman varsa kilitlenme<br />Spazm gelişirse yalancı kilitlenme görülür<br />Tedavi debridman/parsiyelmeniskektomi<br />Kova Sapı MenisküsYırtığı<br />Menisküsvertikallongitudinalyırtığının iç fragmanında yer değiştirme<br />Medialmenisküstedaha sıktır<br />Tipik akut meniskalyırtık<br />Görüntüleme Bulguları<br />Yer değiştiren menisküsfragmanı kovanın sapına, menisküsündiğer kısmı da kovanın kendisine benzer<br />Yer değiştiren fragman diz çentiğine kadar kısmen veya tamamen çekilebilir<br />Yer değiştiren fragman her iki uçtan menisküsetutunabilir veya bir uçta serbest olabilir<br />MR Bulguları<br />Koronalve sagittalkesitlerde menisküsteküntleşme, kalan menisküstenormale göre küçülme<br />Çift PCL bulgusu, diz çentiğinde PCL altına yer değiştiren fragman ile birlikte iki PCL ligamanıgörüntüsü yaratmasıdır<br />Çift delta bulgusu donormenisküsanteriorhornunakomşu ters dönmüş iç meniskalfragmanın birbirine komşu iki üçgen şekilli yapı oluşturarak yarattığı görünümdür<br />Klinik<br />Çoğunlukla genç hastalar<br />Eklem hattında hassasiyet<br />Çekilme hissi<br />Klik sesi<br />Tipik olarak tam ekstansiyonuengelleyen kilitlenme<br />Tedavi ve Prognoz<br />Yer değiştirmemişse ve periferalvaskülerzonuetkiliyorsa onarılması<br />Eğer yırtık vaskülarizeolmayan serbest köşeye uzanıyorsa veya fragman ana menisküstenayrı ise fragmanın eksizyonu<br />DiskoidMenisküs<br />Normal semilunarşeklini kaybetmiş geniş konjenitaldisplastikmenisküs<br />Lateraldiskoidmenisküsmedialdiskoidmenisküstendaha sıktır<br />Bazen bilateral<br />MR Bulguları<br />Kesitsel görüntüde meniskalboyutun 13 mm den büyük olması diskoidmenisküsile uyumludur<br />Menisküs4-5 mm kalınlığındaki 3 ardışık sagittalgörüntüde devamlılık gösterir<br />Kompletdiskoidmenisküsteinterkondilerçentikten perifereuzanan pankekgörünümü vardır<br />Sıklıkla kısa TE görüntülerde menisküsiçerisinde veya artiküleryüzeye uzanan sinyal artışı olarak görülen meniskalyırtık veya intrameniskalyırtık vardır<br />Direk GrafiBulguları<br />Lateraldisloidmenisküsolgularında eklem aralığında genişleme, hipoplastikfemoralkondilve yüksek fibulabaşı vardır<br />Lateraltibialplatoda çanaklaşma tanımlanmıştır<br />GrossPatolojik ve Cerrahi Bulgular<br />Medialve lateralkompartmandapankekveya geniş, bunun dışında normal görününmlümenisküs<br />Wrisbergligamantipi diskoidmenisküsteposteriorkapsülertutunum yoktur<br />Evrelemeve GradelemeKriterleri<br />Watanabeklasifikasyonu<br />Koranalkesitlerde interkondilerçentiğe uzanan kompletdiskoidmenisküs<br />İnkomplet:Koronalkesitlerde interkondilerçentiğe parsiyeluzanım<br />Wrisbergligamantipi:Posterolateralmeniskaltibialtutunma yoktur<br />Klinik<br />Konjenital<br />Hastalar sıklıkla ağrı, klik ve kilitlenme ile prezenteolur<br />Kilitlenme çoçuklardasık bulgudur<br />Adolesanve genç erişkin döneme kadar semptomlar gelişmeyebilir<br />Sıklıkla asemptomatiktir<br />Tedavi ve Prognoz<br />Parsiyelmeniskektomi, daha normal şekilli menisküsiçin diskoidkısmın parsiyelrezeksiyonu<br />MeniskalKist<br />Tipik olrakhorizontalyırtıkta, meniskalyırtık içerisinde ve boyunca eklem sıvısının zorlamasıyla gelişen kist<br />Lateralmenisküsön boynuzunu medialmaenisküsarka boynuzundan daha sık tutar(en sık iki lokalizasyon)<br />Görüntüleme Bulguları<br />Menisküsiçindeki veya komşuluğundaki kistler tipik olarak meniskalyırtıkla devamlılık halindedir<br />Meniskalyırtık en sık medialmenisküsarka boynuzunda ve lateralmenisküsön boynuzundaki horizontalyırtık, veya lateralmenisküsgövde ve arka boynuzu bileşkesinde oblikyırtık şeklindedir<br />MR Bulguları<br />T2AG deyuvarlak, homojen artmış sinyal intensitesindekitle, T1AG de düşük-intermediatesinyal intensitesindedir<br />Kitle özellikle eğer parameniskalise bazen lobuleve septasyonluolabilir<br />Kistikkitle diz çevresinde paratiküleryumuşak dokuya disekeolur<br />Klinik<br />Erişkin hastalar<br />Büyük kisti olan hastalar eklem hattında ağrı ve palpablkitle ile gelebilir<br />Kistler lateraldegevşek yumuşak doku ile sınırlandırıldıklarından medialtarafa kıyasla daha büyük olma eğilimindedir<br />Tedavi ve Prognoz<br />Kist rezeksiyonuve yırtık onarımı<br />TEŞEKKÜRLERSimayhttp://www.blogger.com/profile/04280412944418248336noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-9168672105812745474.post-76266091433338281252007-11-24T20:29:00.000+02:002007-11-24T21:51:15.137+02:00Kısa Dalga DiatermiKISA DALGA DİATERMİ<br /><br />VAKIF GUREBA HASTANESİ<br />FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASTON KLİNİĞİ<br />DiatermiDiatermi: “ısı vasıtası”, 1907 : “ vasıtası”, 1907 NagelschmidtNagelschmidt<br />* Vücut derinliklerinde bulunan dokuların * Vücut derinliklerinde bulunan dokularn ısıtılmasılması<br />1. Kısa dalga 1. Ksa dalga DiatermiDiatermi<br />2. Mikrodalga 2. Mikrodalga DiatermiDiatermi<br />3. 3. UltrasonUltrasonDiatermiDiatermi<br />Yüksek Frekanslı AkımlarYüksek Frekansl Akımlar<br />* 1 Mhz ve üzerindeki frekanslara sahip * 1 Mhz ve üzerindeki frekanslara sahip alternatif akımlardır.alternatif akmlardr.<br />* Alçak ve orta frekanslı akımlar gibi dokuda * Alçak ve orta frekansl akmlar gibi dokuda uyarı meydana getirmezleruyarı meydana getirmezler<br />* Boşlukta hızları 300.000 km/* Boşlukta hzlar 300.000 km/h’dırh’dır..<br />* Hızları sabittir ve dalga boyu=h/f (yani * Hzlar sabittir ve dalga boyu=h/f (yani dalga boyu ve frekans ters orantılıdır.)dalga boyu ve frekans ters orantılıdır.)<br />YFA ÖzellikleriYFA Özellikleri<br />* Bu akımlar çok kısa sürelerle yönlerini * Bu akımlar çok ksa sürelerle yönlerini değiştirdiklerinden insan vücudundan geçerken değştirdiklerinden insan vücudundan geçerken elektroliz olaylarına ve adeleadelekasılmalarına kasılmalarına neden olmazlar.neden olmazlar.<br />* Su içeriği yüksek kaslar ve iç organlar * Su içeriği yüksek kaslar ve iç organlar YFA’ıYFA’su içeriği düşük, yağ ve kemik dokularına göre su içeriği düşük, yağ ve kemik dokularna göre 10 kez daha iyi iletirler.10 kez daha iyi iletirler.<br />YFA’lardaYFA’lardaortaya çıkan ısıortaya çkan ısı::<br />* Akım gücünün karesi ile doğru orantılıdır* Akm gücünün karesi ile doğru orant<br />* İletkenin rezistansıyla doğru orantılıdır* İletkenin rezistansyla doğru orant<br />* Akımın * Akn geçtiğigeçtiğsüre ile doğru orantılıdırsüre ile doğru orantılıdır<br />* Etkili bir tedavi için doku ısısının 40-45 dereceye kadar yükseltilmesi gerekir.<br />* Subkutanyağ dokusu ısının derinlere iletilmesine engel olur.<br />* Diatermiyöntemleri ile cilt bariyerikolayca geçilir.<br />DiatermiDiatermiile dokularda oluşturulan ısıile dokularda oluşturulan değerlerideğerleri::<br />* Enerji kaynağının gücü* Enerji kaynağn gücü<br />* Uygulama yöntemleri* Uygulama yöntemleri<br />* Dokuların fiziksel özellikleri* Dokuların fiziksel özellikleri<br />* Dokuların kan dolaşımı ve refleks yanıt * Dokuların kan dolaş ve refleks yant<br />ile ilgilidir.ile ilgilidir.<br />Derin dokları ısıtmaya çalışırken dikkatDerin doklartmaya çalışırken dikkatedilmesi gerekenleredilmesi gerekenler::<br />*Uygulanan manyetik alanın büyüklüğü*Uygulanan manyetik alann büyüklüğ<br />*Manyetik alanın kesit yeri*Manyetik alanın kesit yeri<br />*Manyetik alanın doku yüzeyine olan *Manyetik alanın doku yüzeyine olan doğrultusudoğrultusu<br />Kısa Dalga Diatermi<br />1010-100 mHzfrekansa sahip YFA’ınderin dokuda ısı meydana getirmek amacıyla kullanılmasıdır.<br />Dalga boyu 3Dalga boyu 3-30 m arasındadır.<br />Tedavide genellikle frekansı 27,12 Tedavide genellikle frekans 27,12 mHzve dalga boyu 11,06 m akımlarla 22 frekanslı ve 7,5 m dalga boylu cihazlar kullanılmaktadır.<br />Kısa Dalga cihazının özellikleri<br />1)AkımKaynağı:Şehir akımıdırŞehir akımıdır<br />2)Makine Devresi(OssilasyonDevresi):Şehir Şehir akımını istenen kısa dalga frekansına yükseltir.akımını istenen kısa dalga frekansına yükseltir.<br />3)Hasta Devresi(Rezonans Devresi):Hastaya uygulandığında alanın kapasitesine göre makine devresi ile aynı frekansın elde edilmesini sağlar.<br />Doku düzeyinde gelişen olaylar:Doku düzeyinde gelişen olaylar:<br />1)1)İyonik Hareket İyonik Hareket<br />2)2)DipolDipolRotasyonuRotasyonu<br />3)3)Moleküler Moleküler DistorsiyonDistorsiyon<br />YFA YFA larlalarlameydana gelen ısı oluşumunda en meydana gelen oluşumunda en fazla fazla iyonik hareketiniyonik hareketinrolü vardır.rolü vardr.<br />Uygulama Şekli<br />*Önce cihaz test edilmelidir<br />-Floresanlamba tekniği<br />-Terapist elini elektrodlarınarasına sokarak sıcaklık duymayı bekler.<br />*Tahta masa kullanılmalıdır.<br />*Tedavi edilecek alan kuru ve çıplak olmalıdır.<br />*Hasta üzerinde herhangi bir metal olmamalıdır.<br />*Elektrodlaruygun şekilde yerleştirilmeli ve tedavi süresince konumları bozulmamalıdır.<br />Uygulama Yöntemleri<br />1)Elektrodlarınkarşılıklı yerleştirildiği ve tedavi edilecek dokunun elektrodlarınarasında bulunduğu uygulama şekli:şekli:Kondansatör(Kondansatör(KapasitörKapasitör))Alan YöntemiAlan Yöntemi<br />2)Kablo şeklindeki elektrodlarınekstremiteleresarılması veya kendi etrafında sarmal şekle getirilerek uygulanması:İndüksiyonİndüksiyonYöntemiYöntemi<br />Kondansatör Alan Yöntemi<br />Elektrotlar tedavi edilecek alanın iki yanına Elektrotlar tedavi edilecek alann iki yanna yerleştirilerek uygulanır.<br />Akım verilince Akm verilince elektrodlararasında hızlı değişim gösteren bir elektriksel alan oluşur.<br />Elektriksel alan içindeki dokularda iyon Elektriksel alan içindeki dokularda iyon hareketi,hareketi,dipoldipolhareketi ve moleküler hareketi ve moleküler distorsiyondistorsiyonortaya çıkarak ısı meydana gelir.ortaya çkarak meydana gelir.<br />Kondansatör alan yönteminde ortaya çıkan ısıKondansatör alan yönteminde ortaya çıkan ısı elektrik alanın içinde meydana gelen kuvvet elektrik alanın içinde meydana gelen kuvvet çizgilerine ve bunların dağılım özelliklerine çizgilerine ve bunların dağılım özelliklerine bağlıdır.bağlıdır.<br />En fazla ısı En fazla yüzeyelyüzeyeldokularla,düşük dokularla,düşük impedanslıimpedanslı((dielektrikdielektrikkatsayısı yüksek) katsayısı yüksek) dokularda meydana gelir. dokularda meydana gelir.<br />Isının Derin dokulardaIsn Derin dokulardaoluşumunun oluşumunun sağlanması için:sağlanması için:<br />*ElektrodlarınElektrodlaryerleşim şekline yerleşim şekline<br />*Dokuya uzaklığına*Dokuya uzaklğna<br />*Birbiri ile ilişkisine *Birbiri ile ilişkisine<br />*Büyüklüklerine dikkat edilmelidir. *Büyüklüklerine dikkat edilmelidir.<br />Elektrotları yerleştirirken dikkat Elektrotlar yerleştirirken dikkat edilmesiedilmesigerekenler:gerekenler:<br />*ElektrodlarlaElektrodlarlacilt arasında birkaç cm boşluk cilt arasnda birkaç cm boşluk olmalıdır.(7,5 cm yi olmalıdır.(7,5 cm yi geçmemelidirgeçmemelidir))<br />*Her iki *Her iki elektrodunelektroduncilde uzaklığı eşit olmalıdır.cilde uzaklğ eşit olmalıdır.<br />*ElektrodlarElektrodlartedavi edilecek alandan büyük olmalıdır.tedavi edilecek alandan büyük olmalr.<br />*Her iki *Her iki elektrodelektrodaynı büyüklükte olmalıdır.ayn büyüklükte olmalr.<br />*ElektrodlarElektrodlarcilt yüzeyine paralel yerleştirilmelidir.cilt yüzeyine paralel yerleştirilmelidir.<br />**ElektrodlarElektrodlararasındaki mesafe arasndaki mesafe elektrodlarlaelektrodlarlacilt cilt arasındaki toplam mesafeden büyük olmalıdır.arasndaki toplam mesafeden büyük olmalıdır.<br />ElektrodlarınYerleştirilme Şekilleri<br />Elektrodlarınçeşitli şekilde yerleştirilmesiyle farklı alanlar farklı biçimde ısıtılabilir.<br />a)Çapraz Atış Yöntemi<br />b)Eş Düzlemli Yerleştirme<br />c)Karşıt Düzlemli Yerleştirme<br />d)Tek Kutup Yöntemi<br />Çapraz Atış Çapraz Atş Yöntemi:ElektrodlarElektrodlarönce bir önce bir yönde yerleştirilir ve tedavi yönde yerleştirilir ve tedavi süresinin yarısında süresinin yarısında elektrodlarelektrodlarbir bir önceki konuma tam dik olacak önceki konuma tam dik olacak şekilde uygulanır.Bu şekilde şekilde uygulanır.Bu şekilde tedavi edilecek alan her yönden tedavi edilecek alan her yönden ısıtılmış olur.Ör:Diz eklemiısıtılmış olur.Ör:Diz eklemi<br />Eş Düzlemli ş Düzlemli Yerleştirme:ElektrodlarElektrodlartedavi tedavi edilecek yüzeyin aynı tarafına edilecek yüzeyin aynı tarafına yerleştirilir.Omurga için uygun yerleştirilir.Omurga için uygun tedavi şeklidir.tedavi şeklidir.<br />Karşıt Düzlemli Yerleştirme:Karşt Düzlemli Yerleştirme:En sık En sık kullanılan yöntemdir.kullanılan yöntemdir.ElektrodlarElektrodlartedavi tedavi edilecek alanın iki yanına cilde paralel olacak edilecek alanın iki yanına cilde paralel olacak şekilde yerleştirilir.şekilde yerleştirilir.<br />Tek Kutup Yöntemi:Tek Kutup Yöntemi:Bir Bir elektrodelektrodtedavi tedavi edilecek alan üzerine yerleştirilir,diğeri ise edilecek alan üzerine yerleştirilir,diğeri ise ilgisi olmayan uzak bir yere konur.O alanda ilgisi olmayan uzak bir yere konur.O alanda yüzeyelyüzeyelısınma sağlanır.nma sağlanır.<br />İndüksiyon Yöntemindüksiyon Yöntemi<br />Uygulama indüksiyon bobini ile yapılır.Uygulama indüksiyon bobini ile yapr.<br />Bobini teşkil eden kabloya çeşitli şekiller verilebilir.Bobini teşkil eden kabloya çeşitli şekiller verilebilir.<br />En çok uygulanan bobin şekilleri:En çok uygulanan bobin şekilleri:<br />**MonodMonod:Kablonun bir bobinin iki ucuna bağlanmışKablonun bir bobinin iki ucuna bağlanmış şeklidir.şeklidir.<br />*DiplodDiplod:Monoda benzer.Ancak aynı kabloda Monoda benzer.Ancak aynı kabloda birbirinden ayrı iki sargı bulunmaktadır.birbirinden ayrı iki sargı bulunmaktadır.<br />*Sarmal:*Sarmal:KablonunKablonunorta kısmı kendi etrafında orta ksm kendi etrafında dolanarak dolanarak monodmonodgibi yada gibi yada ekstremitelereekstremiteleresarılarak sarılarak uygulanır.uygulanır.<br />İndüksiyon bobinini teşkil eden kablonun ndüksiyon bobinini teşkil eden kablonun uçları arasında kondansatör yöntemine benzer uçları arasında kondansatör yöntemine benzer şekilde alternatif şekilde alternatif karekterdekarekterdeelektrik alanıelektrik alanımeydana gelir.meydana gelir.<br />Orta kısım çevresinde ise değişken bir Orta km çevresinde ise değişken bir manyetik indüksiyon alanımanyetik indüksiyon alanıortaya çıkar.ortaya çıkar.<br />Manyetik alan içerisinde bulunan bir iletken Manyetik alan içerisinde bulunan bir iletken (kan,kas gibi) içinde oluşan elektron (kan,kas gibi) içinde oluşan elektron hareketleri hareketleri EDDY akımlarınıEDDY akmlarınımeydana getirir.meydana getirir.<br />EddyEddyakımı ile,akımın iletkenliğiyle doğru orantılı ak ile,akımın iletkenliğiyle doğru orantılı olarak bir ısı meydana gelir.Örneğin olarak bir ısı meydana gelir.Örneğin kaslarkaslaren fazla en fazla ısınır.ısınır.<br />LigamentLigament,tendontendongibi yapılar ısıtılmak isteniyorsa gibi yapılar ısıtılmak isteniyorsa Kondansatör Yöntemi Kondansatör Yöntemi kaslarkaslarısıtılmak isteniyorsa ısıtılmak isteniyorsa İndüksiyon Yöntemiİndüksiyon Yöntemitercih edilmelidir.tercih edilmelidir.<br />Tedavi edilecek alanda Tedavi edilecek alanda kontraktürkontraktürvarsa,geniş veya varsa,geniş veya girintili çıkıntılı ise kondansatör yöntemi girintili çntılı ise kondansatör yöntemi kullanılamaz,kullanılamaz,indüksiyonindüksiyonyöntemiyöntemitercih edilir.tercih edilir.<br />Kısa dalga sa dalga ditermiditermiuygulamalarında süre 10 uygulamalarında süre 10 dkdk.dan kısa olmamak üzere 20.dan kısa olmamak üzere 20--30 30 dkdkarasındadır.arasındadır.<br />KDD tedavileri KDD tedavileri hergünhergünyada haftada 3 kez yada haftada 3 kez yapılmalıdır.yaplmalıdır.<br />Kesikli Kısa Dalga<br />‘‘AtermikAtermikDiatermiDiatermi’’<br />Isı oluşturmayacak dozda kısa dalga Is oluşturmayacak dozda ksa dalga uygulamasıdır.<br />Uyarılar arasında bir zaman periyodu olması Uyarlar arasnda bir zaman periyodu olması nedeniyle ısı etkileri görülmez,etki daha çok mekanik veya biyolojik değişikliklere bağlıdır.<br />Saniyede 80Saniyede 80-600 pulsverilir.Pulssüresi 65 mikrosaniyedir.<br />Ortalama doz 170 Ortalama doz 170 wattwattolmalıdır.olmalr.<br />Kesikli Kısa Dalga<br />GenellilleGenellillesürekli kısa dalga sürekli ksa dalga diatermiile aynı endikasyonlar<br />Yüksek ısının sakıncalı olduğu durumlarda Yüksek n sakncalı olduğu durumlarda ör:Akut ve subakutyumuşak doku lezyonlarındaönerilmektedir.<br />Yumuşak doku zorlanmaları,yaralanmalarında Yumuşak doku zorlanmalar,yaralanmalarnda ve periferiksinir rejenerasyonlarındadaha iyi sonuç(özellikle SudeckAtrofisi)<br />DiatermininFizyolojik Etkileri<br />VazodilatasyonVazodilatasyon<br />Biyolojik Biyolojik membranmembranfiltrasyonfiltrasyonve ve difüzyondifüzyonözelliğinde artmaözelliğinde artma<br />KapillerKapillerdamarlarda damarlarda permeabilitepermeabiliteartışıartş<br />Dokularda metabolizma artışıDokularda metabolizma artş<br />Enzimlerle ilgili reaksiyonlarda hızlanmaEnzimlerle ilgili reaksiyonlarda hzlanma<br />Proteinlerin parçalanması sonucu Proteinlerin parçalanmas sonucu polipeptitve histaminaçığa çıkması<br />Kas dokusunda Kas dokusunda tonusutonusudüzenleyen gama düzenleyen gama liflerinin aktivitesi azalır.liflerinin aktivitesi azalr.<br />Bağ dokuların Bağ dokularn elastisitesielastisitesiartarartar<br />Isı artışı ağrı eşiğini yükseltir Is artışı ağrı eşiğini yükseltir<br />ENDİKASYONLAR<br />DejeneratifDejeneratifeklem hastalıkları(eklem hastalklarOsteoartritteyangı belirtisi varsa kontrendike)<br />Kalça eklemi gibi derin eklemlerin Kalça eklemi gibi derin eklemlerin ısıtılmasındalmasnda<br />RomatizmalRomatizmalHastalıklar(Kronik dönem)Hastalklar(Kronik dönem)<br />RA ve AS RA ve AS ninnininaktifinaktifdönemleridönemleri<br />PosttravmatikPosttravmatikeklem eklem lezyonlarılezyonlar<br />DejeneratifDejeneratifdisk hastalığı disk hastalğ<br />BursitBursit,tendinittendinit<br />KrKr. Bronşit,. Bronşit,KrKr.Sinüzit.Sinüzit<br />KrKr.AdneksitAdneksit<br />PeriferikPeriferikarter yetmezliği(tıkanmanın arter yetmezliği(tkanmanın proksimalineproksimaline))<br />Eklem Eklem KontraktürlerindeKontraktürlerinde(EHA (EHA yıarttırmak arttırmak için egzersize hazırlık amacıyla)için egzersize hazırlık amacıyla)<br />KONTRENDİKASYONLAR<br />Akut Akut inflamasyoninflamasyon(A. ve (A. ve subakutsubakuttromboflebittromboflebit,A.,A.adneksitadneksit,parametrit, A.omuz periartriti)<br />Akut Akut travmatiktravmatikyaralanmalaryaralanmalar<br />Ateşli Ateşli enfenf.hastalıkları.hastalklar<br />NeoplastikNeoplastikhastalıklarhastalklar<br />Isı duyusunda Is duyusunda bozukluk(Siringomiyeli,Polinöropati,Lepra)<br />Şuur bozukluğuuur bozukluğu<br />Gebelik(Gebelik(EmbriyoletalEmbriyoletalve ve teratojenikteratojeniketki),etki),menstrüelmenstrüelsiklussiklus<br />Kanama veya kanama eğilimiKanama veya kanama eğilimi<br />Doku içinde metal bulunması(dokuda aşırıDoku içinde metal bulunması(dokuda aşırı ısınma ve buna bağlı yanık riskiısınma ve buna bağlı yanık riski!!!!))<br />PacePacemakermaker,işitme cihazı,RİA,işitme cihaz,RİA<br />Göze direkt uygulama(KataraktGöze direkt uygulama(Katarakt!!!!)<br />TEŞEKKÜRLERSimayhttp://www.blogger.com/profile/04280412944418248336noreply@blogger.com0